bugün

yani insanlık kendi varlığını bilincinden beri neden eğer kainatları yöneten tek bir allahsa onun var olduğunu bilip öyle bir bilinçle bu dünyaya gelebilirdi ama böyle olmamış. insanlık hiç bilmiyormuş gibi birden dinler inmiş peki bu dinlerin inişinin niye illa bir sürü kötülük olmasını beklemesi gerekiyordu insanlık dinleri bilmiyorsa bunun sorumluluğu insanda olur mu. eğer sorumluluğu yoksa niye din indi peki. dinlerin hep hangi anlatıyla geldiği söylenir bu büyük ibrahimi dinlere bakalım insanlık kötüye gitmişti düzelmesi gerekiyordu onun için indi diye. demek ki şöyle bir bakış açısı var insanlık kötüyse kalıcı bir şekilde düzeltilebilir. madem bu kainatları büyük bir tanrı yaptıysa ve insanlığın bu kötülükle iç içe halinden tanrı kurtarabilir diye anlatılır. dinlerin geliş hep bu hikayeyle anlatılır. zulüm vardır kötülük vardır istismar sapıklık vardır vs vs. peki gidip bakalım bu dinler ve bu dinleri arkasına alan uluslar bu dinlere bağlı kalıp dünyada kalıcı bir iyilik kalıcı bir düzelme gerçekleşmiş mi? etrafa iyi bakın tarihi inceleyin insanlıkta zerre değişim yok. dün neyse bugünde öyle. hele bu dindarlık taslayanlar aman aman. şimdi şöyle düşünün insanlığın icadı yapılar mı hedefe varamaz karavana çeker yoksa ilahi koca evrenleri kainatları yarattığı iddia edilen bir yücelik mi karavana çeker hangisi? tanrı varsa bile neden insanları bir sınava tabii tutsun onların içine kötülük koyup sonra neden kötülük yaptın diye onu cezalandırsın. sonra koca kainatta toz kadar bir gezegen öte yandan evrenin geri kalanında ne büyük yıkımlar patlamalar facialar olurken bu gezegendeki uyduruk insanın yaptığı iyilik ya da kötülük bu kadar onun için önemli olsun bütün evrene bakışı insan merkezcilik olan insan aklının insan yapısının bir ürününden başka bir şey değildir bu dinler.
imla işaretlerine kafan basıyor ama yazana kafan basmıyor öyle mi bayılıyorum bu içtenliğine. ne kadar samimi eleştiriler böyle. konuyla bağlamıyla ilgili bir şeyler yazacağına mürebbiye kesilenler sizleri alkışlıyorum.
insan tarafından uydurulmuş olma ihtimallerini düşünürsen bir nebze cevap bulacağını düşünüyorum.
çünkü önce karnımızı doyurmak denen olguya ağırlık verdik.
karnını mı?
insanlığın başında gelse ne değişecekti. kimse ölüp hesaba çekileceğine inanmıyor. her gün gözleri kaç insanın öldüğünü görüyor ama ne hikmetse kendi öleceğini düşünmek istemiyor.

bu dünyaya sadece ölmek için gönderildiğini mi düşünüyorsun?
ilk insan ilk peygamberdir. Nasıl sonradan gönderilmiş?
ölmek için gönderilmediğimizi düşünüp din mi uydurmak lazım. ilk insan ilk peygamberse insanlık nasıl unutuyor ki bu dinleri. dini öteki kuşaklara aktaramıyacak aciziyetteyse insanlık neden bu dini indirdik buna uyacaksınız tüm zamanlar tüm alemler için geçerlidir deniyor.
dinlerin insan eliyle yaratıldığına inanıyorum.
bu çok bilen din bilginlerinden hala tatmin eden bir cevap gelemedi.
Dinler gelmeden önce insanın bir sorumluluğu olur mu dedik yine cevap yok. Olmazsa niye din inmiş. Madem dinin kurallarina uyacağız ki uyanda yok ayrıca. guya din ineli bilmem kaç binyıl olmuş dinler gelmeden önce o günah bu değil şöyle yap böyle yap niye insanlık günahla suclaniyorki. Daha dinler yokken insanlık nasıl yoldan çıkmış oluyor biri bunu izah etsin.
göbeklitepe'de yapılan keşiflerin yerle bir ettiği iddia.

dinlerin sonradan gelmiş olduğu diye bir şey yoktur. kuran'a göre ilk insan aynı zamanda ilk peygamberdir. e tabi, buna inanmak zorunda değil kimse. o yüzden bu tez üzerinden yürümeyeceğim.

göbeklitepe'de bulunan buluntular, göbeklitepe'yi inşa eden insan kabilelerinin, avcı toplayıcı olduğunu bilimsel olarak kanıtladı. kazılarda, çömlek, tabak gibi yiyecek stoklamada kullanılabilen hiçbir eşya çıkmadığı gibi, tahıl ile ilgili bir kalıntıya da raslanmadı. sadece yabani keçi, koyun, ceylan gibi av hayvanlarının kemiklerine rastlandı. bugün daha çanak-çömlek yapmayı bilmeyen neolitik dönem insan kabilelelerinin, tutup böylesine bir mabed inşa etmeleri "dini insanlar uyduriyür efenim" kanaatlerini yıkmıştır.

bugün göbeklitepe ve çevresinde, göbeklitepe'den daha eski tapınak kalıntıları olduğu ve onlarla ilgili kazılar ve araştırmalar, daha eski tapınak kalıntıları da olduğunu gösteriyor.

şimdi genel kanı, "insanlar avcı-toplayıcılıktan, tarımı keşfedip yerleşik hayata geçtiklerinde, çanak çömlek yapıp, yiyecekleri stoklamayı öğrendikten sonra, fikir ve sanata odaklanabilmişler, bunun sonucunda da dinler ortaya çıkmıştır" şeklindeydi. karnı doyan, artık yarın karnımızı nasıl doyuracağız endişesi kalmayan insanlar, oturup düşünebilecek zamanı bulabildiler fikri hakimdi. göbeklitepe'deki tapınak yapıları adeta "biz avcı-toplayıcı olarak dolaşırken de iman sahibiydik ulan orospu çocukları!" dercesine bu teorileri ortaya atan dümbüklere kocaman bir nah çekti.

şimdi bunlar kara kara bunu nasıl bir bilimsel teoriye oturtabiliriz acaba derdine düştüler. düşsünler ama onlar bu teorileir ıspat etmeye çalıştıkça kuran ayetlerinin ıspatları ortaya çıkıyor. bakalım sonu nereye varacak?

ayrıca isteyen krem peynire tapsın benim umrumda değil, ne haliniz varsa görün ama ben islam'ın gerçek din olduğuna inanıyorum. gerisi beni bağlamaz.
ilk insanlar dahası insanımsıların, duygu ve bilinç açısından hayvanlardan bir farkı yoktu, basit yaşıyorlardı, özellikle homo erectusların ki günümüz insanının atası olarak kabul edilir, alet kullabilme, bilgi edinme,duygu ve bilinçlerinde yaşadıkları gelişmelerle, insanlarda artık bir yaratıcı fikrinin oluşmaya başladığı düşünülüyor, tabi bu insanların tanrıları doğaydı, doğada görüp korktukları herşeyi tanrılaştırdılar.
örnek olarak 1950’lerde ve 1960’larda kuzey Irak’taki Şanidar mağarasındaki bir Neandertal mezarı bulundu ve ölünün yanıda çeşitli eşyalar yer alıyordu, bu da Neandertal insanının ölümden sonraki yaşama inandığı ve bir tanrı inancı olduğuna kanıt olabilir.
ne biliyorsun sonradan geldiğini. yitip giden unutulan dinler de var. amaaan bana ne ne diye cevap veriyorsam böylelerine.
geçen bir videoda duyduğum bir söz üzerine bu konularda tartışmanın anlamsız olduğu kararına vardım.

çocuk çok net amk ben gökten koyun indiğine inanmışım sen bana boşuna neyi ispatlamaya çalışıyorsun dedi, ikna oldum...
ilk insanın korku ve çaresizlikte bir şeylere tapması bir dinin ilahi olduğu ve tüm evrene indirildiğini ispatlamaz. burada anlatılanlar ve tartışılanı ya anlamıyorsunuz yada işinize gelmiyor. din diye indirilenlerin insanlığın bozulduğu ve kötülüğe battığı için indirildi denilip madem tek ölçü tanrının koyduğu kurallar insanlar nereden bilecek ne günah ne değil diye sorduğumuzda onlar sorumlu değil deniliyor. e sorumlu değilse din niye indiriliyor o zaman.
insanlar azıttığı için.
Dinler değil semavi dinler.
hayvan olduğumuz için.

arkadaşlar 258 milyar kez belirttiğim şeyleri halen daha bu basit başlıklarla belirttirme gereksinimi duyduruyorsunuz, bunu yapmayın artık. biz hayvanız. zamanının behlinde bizzat ormanda, vahşi doğada burun buruna, göğüs göğüse doğayla çarpışıp, avlanıp zor şartlar altında hayatta kalıyorduk. kıyafet denen oluşum bile yoktu. din denen şey nedir? birnevi ideoloji. peki ideoloji denen oluşumun bizim hayatımızda yeri ne tam olarak? doğamızdan gelmiyor ki, bizzat ellerimizle yarattık biz bunları zaten. tamam değerleri var elbette, saygım da sonsuz ama insan hayatında yeri aslında sadece teorisel ve toplumsal görüşlerden ibaret.

işte dinler ve hayatımızda şuan varolan bir çok oluşum, bu yüzden sonradan gelmiştir.
dinler hep gelmiştir ama bazıları yutturabilmiştir sadece...
Dinler insan evrimi ile doğrudan orantılı olarak gelişmiştir. ilk insanlar düşünme ve sorgulama yetilerine göre cevap bulamadığı sorulara kutsallık atfettiklerinden, ve daha sonra kendi dönemlerinde siyasi ve idari politikalarını düzenlemek ve toplumu ve bütün halde tutmak amacı ile evrim geçirerek kutsallık kisvesi altında toplumu idare etmeyi amaçlamışlardır.
öküz de yazmış binlerce milyonlarca kez, sitemli!
deve mi öküz mü anlamadım ama, ''hayvan''ım'' diye feryad figan.
bok böceğine veya asalağa da benzetenler çıkabilir, iyimserlikle baktım şahsen.
konuyla alakasız şeyler yazıpta ne oluyor bir türlü kimse anlamıyor.
Gündemdeki Haberler