bugün

Bütün dinlerde aynıdır fakat ben müslümanlık üzerine yazacağım. Öncelikle islam eleştirilemez, yoksa günah işlersiniz hatta dinden bile çıkabilirsiniz. Hz. Muhammed ise hiç ama hiç eleştirilemez. E o zaman bize sorgulamadan inanmak kalıyor Allah bizim yerimize düşünmüş değilmi?

Hayır! Din eleştirilir. Dini bütün olgular, söylemler hatta büyük din adamları da eleştirilir, üzerine yorumlar yapılır. Şimdi benim bir itirazım var, muhammed neden birden fazla kadınla evlenmiştir? Bunun cevabını genellikle ''o dönemde öyleydi'' diyerek geçiştirirleR. Hatta ''o kadınlara bakmak için'' gibi yalanlar uydururlar. Eğer dedikleri gibi muhammed dönemin şartları gereğince birden fazla kadınla evleniyorsa ve onun ardından gelen insanlar da muhammedin yaptığı davranışları yapmayı sünnet olarak biliyorsa vay kadının haline. Evet birden fazla kadınla evlenmek sünnet. Ama diyorlarki bu muhammed zamanının şartlarına özgü birşey, E o zaman kur-an'da muhammed zamanına özgü birşey. Çöl kanunları eskidi artık.

Bizim cahil, cühela toplumuz imamlara, şeyhlere hemen inanırlar. Neden? Çünkü din adamları alim adamlardır. Onlara inanmamak, arkalarından konuşmak günahtır. Onlar bizim ümmetimizin iyiliğini ister vs. vs.

Kısacası din eleştirilebilir. Bu ve bunun gibi düşünen büyük din adamları da vardır hatta ve derlerki ''gelin beraber araştıralım doğru olu bulalım der'' yani eleştiriye ve yoruma açıktır. Allah böyle adamları başımızdan eksik etmesin. Amin

not:Kötü bir yazıydı aceleyle yazdım. Umarım anlatmak istediklerim zihninizde zühur etmiştir. Hatamız varsa, affola...
(bkz: dini kullananlar eleştirebilir din eleştirilemez)
atatürk'e demokrasi adına sonsuz söven sahte demokrat dincilerin temel çelişkisi. maden atatürk bir tabu, tabuların feriştahı dine de biraz dokunuver e mi?
süper olduğu için eleştirilemez. böyle bir nur, ışık hüzmesi, böyle süper yaratıklar falan var. neden eleştirilsin ki?
dinini araştırıp, okuyup değilde ana-babasınsan ve sadece duyduklarından öğrenen insanların yaptığı davranıştır. bu yüzden din öyle bir hale gelmiştir ki her duyduklarını Allah'ın kelamı, her gördükleri sakallıyıda hoca zannaderler. utanmadan da dinin böyle saçma sapan dogmalardan ibaret olmadığını bilen insanlarıda eleştirirler. cahilliktir. bu tiplere laf anlatmaya gelmez. çünkü sizi dinlemezler, çünkü akılları örümcek ağı kaplıdır.
eleştirmek, süzgeçten geçirmektir. yani bir din mensubu, mensup olduğu dini çok çok nadir eleştirir çünkü eleştirmenin bir sonraki aşaması koşulsuz inanmadır.

yani eleştirmek, başkalarına bir şeyin kötü yanlarını aktarmak değildir. siz bunu böyle algılamışsanız, gerçektende sorunlarınız var demektir çünkü dini eleştirmek, kişinin kendi elinde ve "içinde" olan bir şeydir. kimse sizi bunu başkalarına açıklamaya zorlamıyordur.

gelgelelim eleştirinin tepki alması meselesine. malesef eleştiri kaldırabilecek düzeyde, gelişmiş beyinler topluluğu bulunmamaktadır bu dünyada. ana sebepte budur, eleştiri sadece düşüncedir, eli bıçaklı bir ideoloji katili değil. bunu anlatabilsek...
din polüstattır, kanıtlanamaz, sorgulanamaz ve istenildiğinde koşulsuz kabul edilmek zorunluluğu taşır. ama her dogmayı din emri zannedip körü körüne bağlanmak herşeyden önce günahtır. eleştirmek, dinin açıklarını arayıp o açıklardan yüklenmek değildir. eleştirmek, kabul ettiğin şeyin doğruluğunu kanıtlamaya, dinin gerçek özünü bilmeye çalışmaktır.
din sadece inananları tarafından "eleştirilmez" olarak kabul edilir. çünkü tamamiyle inanmışsan artık eleştirmenin bir anlamı yok. inanmanın tabiatı gereği gönülden kabul etmişsin artık onu. ancak eleştiri kavramına "anlamaya çalışmak için sorgulamak" diye bir ayrı alt başlık açalım tabi.

çünkü eleştiri kavramından anladığı "eleştirdiği şeyin özüne ve varlığına saygı duyup, problemli kısımlarına dikkat çekmek" değil de "gaza gelip yıkmaya çalışmak, toplumdan elimine etmeye çabalamak" olan davarlardan kendimizi ayırmamız gerek.

öte yandan hayatın bir gerçeği de şu ki, bütün dinler mensup olmayanları tarafından cayır cayır eleştirilebiliyor. isteyen inanır istemeyen inanmaz zaten, bu konuda kimseyle sorunumuz yok. bana göre herkesin düşüncesi ve algılaması kendini bağlar ve olay o noktada biter. ancak probleme sebep olan bir diğer nokta, iyi niyetten uzak olan ve kuyruk acısıyla söven lavukların da "eleştiri" kontenjanına girip saygı görmek istemesi. bunların neticede gördükleri de elbette saygı değil, başka birşey.

yine de başlığın en dikkat çekici yönü, atatürk vs. mevzularının konuyla doğrudan bağlantısı kurulmamışken sözlük zıpçıktılarından birinin çıkıp "siz atatürk ile ilgili konuşursanız biz de böyle yaparız işte pışııık" laçkalığıyla peygamber ve devlet başkanı arası bir diplomatik denkliği ima etmesi. gerçi bu dingillik cevap vermeye bile değmez ama yine de bu concon tayfasına ilgili ayarların verildiği başlığa yönlendirme yapmadan geçmeyeyim:

(bkz: kemalizm dini)
dogma oluşundan ileri gelir: pozitivist bilgi içermediği, diğer bir deyişle amprik olmadığı için deney yoluyla kanıtlanamaz, benzer koşullarda aynı sonuçlar alınamaz; bu sebepten sorgulamak zaten beyhude bir çabadır. dahası sorgu, inancı öldürmese de zayıflatır. alakalı olarak: (bkz: ilmin bittiği yerde inanç başlar)

dinci gerizekalılara da şimdiden sölüyorum, ananıza küfretmedim. sakin.
aşkın eleştirilemezliği ile aynıdır. maneviyata dahil hiçbir şeye müdahale edilemez.
toplumun içerisinde gelişen dogmatik düşüncenin , sorgulama
yetisini kaybetmiş insanlar ortaya çıkarmasındandır.
en basitinden şu maymunlar bile insanların yaptığı bu dogmayı iç güdüsel olarak yapmaktadırlar.
maymunu bir odaya koyarlar , içerde de bir merdiven ve üzerinde muzlar vardır.
maymun muzu alınca elektrik çarpar .
sonra yanına bir maymun daha koyarlar ve bu maymun ,yeni gelen muzu almaya çalışırken döver ve onu engeller.
sonra bir maymun daha eklenir bu sefer , yukarıda ne olduğunu bile görmeyen ikinci maymunda yeni geleni
üçüncü maymunu engeller ve bu nesiller boyu böyle sürer.
kuran-ı kerim de bile oku diye başlanılıyor ise, eleştirilir.
dogmatik olmasından kaynaklanandır.

edit : eksileyen zat-ı muhterem ne bokuma eksilediğini sorabilir miyim hayır dinin dogmatik olduğunu inkar edecek kadar salakmısın onu merak ediyorum.
Eleştiren insan kendi prensiplerini oluşturmuş insandır. Bazı noktalarda ya da tamamen dinden uzaklaşır. Bu hareketi herkesten bekleriz.
evrimin eleştirilemez olmasından daha garip değildir.

bizimki gökten indi, neyini eleştiriyon; inanırsın veya inanmazsın.

sizinki de öyleyse sorun yok da, diilse fena...
dinin eleştiriye açık olduğunu vaat etmemesinden kaynaklanan olgu.
Burada önemli bir detayı gözden kaçırmamak icap eder. eğer eleştiri dinin temel doktrinleri üzerine yapılıyorsa; dinin genel bakış açısı üzerine soru işaretleri oluşuyorsa bu durumda zaten o din benimsenmemiş demektir. ayrıca temel doktrinler sadece dinler için değil, siyasi akımşar için de sorgulanmaz... Marx'ın temel doktrinlerinde bir sıkıntınız yoksa sosyalistsinizdir; ötesi fraksyon farkıdır.
hz Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna inanıyorsanız; yaradılış kuramına ve temel diğer doktrinlere sahipseniz müslümansınızdır,
Hz. isa'nın Kutsal ruh ve Tanrı ile üçleme oluşturduğuna inanıyorsanız hristiyansınızdır...
Bu ve benzer temel doktrinlerin sorgulanması, doktrinlere sıkı sıkıya bağlı kitleler tarafından hoş karşılanmaz, tehlikelerle dolu bir labirenttir oraları.

Yok eğer dini doktrinlerin insanlar tarafından yorumları eleştirecekseniz fakat bu eleştirileriniz yüzünden dinsiz damgası yiyorsanız, dini doktrinleri kendine göre yoran bir şeyh, grup ya da cemaatin ayağına basıyorsunuz demektir. Ayaklarına basmasanız bile bunlara alet oluyorsunuz demektir, sizin üzerinizden kendi kitlelerini ajite edeceklerdir vs.
(bkz: dogmatizm)
din dogmalarla dolu olduğundan eleştiremezsin ya hepsini kabul edersin ya da hiçbirini kabul etmezsin, ben onu kabul etmiyorum bunu kabul ediyorum diyemezsin, dinin eleştirilmesi gereken nokta budur.
yanlış inanıştır. zira benim sınıfımda bu konuyla ilgilenen iki arkadaş var. din ve felsefe hocalarımızla saatlerce bu konu hakkında konuştuk. felsefe hocası dinin eleştirilemez olduğunu, bir camiye gidip hocaya bana allah'ı kanıtla dediğimizde bizi kafirlikle suçlayacağını söyledi. gidip aynı konuyu din öğretmenimize açtık daha doğru karşılaştırma yapabilmek için. o ise dinin eleştirilebilir olduğunu ve hatta her insanın din eleştirmesi gerektiğini söyledi. şöyle ki;

eğer bir insan, günahından korkarak dini sorgulamadan inanırsa bu kuvvetli bir inanç olmaz. çünkü bu sevgiden çok korkuya dayalı bir inançtır. ama insan, aklı selim yaşa geldiği ilk an dinini sorgulamalıdır. neden o dinde olduğunu, allah'ın neden var olduğunu neden yaratıldığını düşünmelidir. eğer bu düşünce sırasında kur'an-ı kerim'den yardım alırsa doğru yolu muhakkak bulacaktır. bir insan kur'an ı baştan sona okuyup hala eksikler olduğunu düşünürse dinden çıkmakta serbesttir. çünkü allah kullarına seçim yapma imkanı vermiştir. bir insanın sadece ailesinden gördüğü kadarıyla dini yaşaması doğru değildir. kişi allah'ı aramalı bu sırada onu tanımalı ve onu iyice öğrenmelidir. bu süre zarfında onu sevmemesi zaten imkansıza yakındır.
kısacası, doğru olan dini eleştirmeden geleneksel bir korkuya bağlı değil, eleştirerek, düşünerek ve kendi mantığına uygun bulduktan sonra severek yaşamaktır.
bir ayet: şeytan 'öyle ise, izzetine yemin ederim ki ben o insanların hepsini mutlak saptırırım. ancak içlerinden ihlas ile seçilmiş has kulların müstesna' (sad/82-83)... seçilmiş 'has kullar' kim, neden onlar seçilmiş, seçilmeyenlerin şeytanca kandırılmasının anlamı ne? işte bunları düşünmeyeceğiz, sorgulamayacağız değil mi?
inandığı dinin kutsal kitabını kendi anladığı dilde! okumayıp düşünmeyen ezbere müslümanların düşüncesidir.
kabul olunan dinler allah'tan geldiği için ve gerçek olduğuna dair açık deliller bulundurduğundan sorgulanamaz. Aksi halde allah'i inkâr etmiş olursunuz.