bugün

Ateist ve deistlere sorduğum soru. Hikayenizi merak ediyorum.

Benim beynimde çakan kıvılcım ilk insanların Ensest ilişki sonrası çoğalma iddiası oldu. Ensest ilişkinin zararları ve bu ilişkiden doğan çocukların normal olmaması bilimsel bir gerçek. Bundan dolayı şüphe duydum ve gerisi geldi. Sizin hikayeniz?
başlamadım ki bırakayım.
Asla bırakmadım.
Ben deneme yanılma yoluyla neyin ne olduğunu anladım.
Dünyanın dışına çıkabildim.
Umarım siz de Allah'ın sevgisini bigün Kalbinizde hissedersiniz.

Dünya bomboş Bi yer.
Cennet ve cehennem. Ceza ve ödül. Benim yanmamın tanrıya ne faydası var. Bu dünyada alkol almayacağım cennette şarap ırmakları akacak. Zina yapmayacağım cennette hurilerden haremim olacak. Neyse uzun hikaye nerden tutsan elinde kalıyor.
Bırakmadık ki.
Benim allah ile aram açıldı kızkardeşler.
Tahrik suresi 5.ayet;
"ey muhammedin karıları muhammede itaat edin. şayet bunu yapmazsanız ben ona bakire veya dul güzel kadınlar bulurum. sizde daha koca yüzü göremeyeceksiniz."

Allah işi gücü bırakmış Muhammed in karıları kaçmasın derdine düşmüş. Böyle bir saçmalığa neden inanalım ki?
doğduğunuzda aileniz ateist-deist değilse otomatik olarak sorgulamadan dini sahipleniyorsunuz.

üstüne korku faktörü eklenince ve kâr-zarar hesabı yapınca oyunuz inanmaktan yana oluyor.

fakat hayatınızın bir noktasında dine dair kesinlikle bir çelişki ve mantıksızlıkla karşılaşıyorsunuz. burada karakter faktörü işin içine giriyor. yeterince cesur musunuz, objektif misiniz, araştırmacı mısınız, sorgulayıcı mısınız yoksa tövbe haşa takımından mısınız?

bu levelı atlayabilirseniz gerisi geliyor ve din otomatik olarak ortadan kalkıyor.
Akp yüzünden. Onlarla aynı dine inanamazdık değil mi ?
görsel

Bu yazılanların gerçekten yaşanmış olduğunu düşünen sayısız insan var. Bir masal kitabına inanmayıp, masal olduğunu bilen fakat, incil vb. kitaplarda yazılanların doğruluğundan şüphe etmemeye sebep olan din; beynin düşünme fonksiyonlarını yok etmektedir.
ben hep bu kadar inandığım için;
medyaya, propagandaya, insanların söylediklerine bakarak fikir değiştirmediğim için şahsımda bi değişiklik olmadı.
bu kadar inanıyordum zaten. ne az ne çok.
bunu feriştahı gelse kimse değiştiremez.
bırakmadım, ben hiç inanmadım.

Bir Müslümana Türk mitolojisi anlattığınızı düşünün. Hikaye gibi dinler fakat iman etmez. Benim de dinlere karşı bakışım hep böyleydi. Sürekli bir şekilde dinliyordum, duyuyordum ama hiç iman etmedim. Bunu fark edince de deist olduğumu anladım.
çok basit.
vicdanım el vermiyor.
binlerce iyi insan yanacak,
sırf şehadet getirdiği için tonla avel cennete girecek.
cennette bile adalet yok.

oskar schindlerin, rachel corrienin, sir nicholas wintonun cehenneme gittiği bir düzende cennette olursam üzülürüm.
Biraktik mi bilmiyorum ama kimseye inanmamayi ogrendim yoneticilerimiz sayesinde.
Çok büyük bir hata yaptım, dinlerle çok ciddi ilgilenmeye başladım.

inanması zor ama namaz kılan biriydim.

Önce kuranı okudum.

ilk okuduğunda doğduğundan beri toplumun seni programlamasına uygun olarak sadece görmek istediğini görüyorsun.

ilk önceleri ne kadar mükemmel bir kitap diyorsun.

Ama aynı kitabı birkaç kez okuyunca, artık ezberlemeye başlıyorsun ve içindeki kendiyle çelişmeler, tutarsızlıklar, yanlışlıklar dikkatini çekmeye başlıyor.

Önce bir korkuyorsun beyninin içinde doğduğun günden beri sana doğru diye öğretilen şeylerin yanlış olduğunu düşünmeye başlayınca.

Sonra tekrar tekrar okuyorsun, notlar alıyorsun, eleştirenlerin yazdıklarını falan okurken bir gün geliyor, bu kitap Allah'tan gelmiş olamaz deme cesaretini buluyorsun kendinde ...

Sonra diğer dinler, diğer inançlar, diğer fikirler hakkındada bilgi edinmeye falan başlıyorsun ama tamamını yazsam, sabaha kadar sürer.

En azından benim hikayemin en basite indirgenmiş hali bu.
"Gidecek yerim yok, yaşanmaya değer bir hayatım da" diye attı son tweetini... ‬
‪Yeni yıldan tek dileği iş bulabilmekti. ‬
‪Yemekhane kartında sadece 1 Lirası kalmıştı.‬
Hasta bir annesi ve kardeşi vardı. Kendisi de epilepsi hastasıydı.
Yetmezmiş gibi sosyal medyada dış görünüşü nedeniyle dijital şiddet görüyordu.
‪Bir gece yarısı kendisini Samatya kıyısından soğuk ve karanlık sulara bıraktı.‬
‪Açtı...‬
işsizdi...
Yorgundu...
‪20 yaşındaydı...‬

Ve hiçbir Müslüman arkasından ağlamadı. Dün ekranlara çıkan Dindar devlet başkanını öven gazetecileri dinlediler. Vicdanları çok rahattı. Tek üzülenler seküler, ateist ve deist insanlar oldu. Hakikaten neden inanayım?
salak turnusolu başlıklar.
Baslik dine inanmayi neden biraktiniz diye soruyor, adam balik zemine bi seyler karaladi, bu yaratici sayesinde diyor. Ulan adam yaraticiya inanmayi birakmamis ki, dine inanmayi birakmis. siz daha anadilinizde yazilani anlamiyorsunuz, size bir de arapca kitap gelmis he.

Benim anlamadigim su, neden ben iyi bir insan olmak icin bir dine inanmaliyim, ya da ibadet etmeliyim. Siz yoksa iyi bireyler olmaz miydiniz cennet soz verilmis olmasaydi. Ya da yaratan tarafindan bakalim. Neden yaratici kendine tapilmasini ister? Siz cocuklariniz size tapsin mi istiyorsunuz? Onlar size dua etsinler mi istiyorsunuz mesela. Niye insanin iyi olmasi yaratici icin yeterli degil. Benim hangi ibadetime ihtiyac duyabilir ki?

Dinlerin insan isi olma ihtimali var mi, var. ben de bu dunyanin kendi kendine varoldugunu dusunmuyorum, ama dinlerin etrafindan biraz Daha zeki insanlarin kurgulayabilecegi seyler oldugunu dusunuyorum. Ciftlik banka paralarini kaptiran binlerce insan varken bu yuzyilda, atesten korkan insanlari kandirmak cok zor olmasa gerek.
iKi tarafı da deneyip tarafımı seçtim.

(bkz: allah yok din yalan)
merak unsuru barındıran bir soru.

Dine inanmayı bırakmadım ama insanların neye inanıp inanmadıklarına bakmayı bıraktım.
tanrının cezalandırma yöntemlerinin son derece ilkel-ateşle sınamak hem de edebe kadar-, ölümden sonra vaad ettiklerinin ise - şarap ve kadın- ahir derecede dünyevi olduğuna kanaat getirince tanrı inancınında, dinlerinde boş bir cevizden farkı kalmıyor.
içimden gelmedi. O duyguyu hissedemedim.
bu kadar ahlaksızlık son gelen dine sahip ülkelerde olduğu için.
Denedik olmadı kardeş.
Dine inanılmaz, din bi inanç sistemidir. inanca inanmak gibi bir şeydir bu. Zorlamayın!