bugün

bir derstir efendim bu..liselerde ilk öğretimlerde falan okutulur..genelde hocaları biraz manyak olur..ya da bazı okullarda hocası olmaz..coğrafyacı girer derse..bizimkisi din hocasıydı ortaokuldayken..lisedeki sanat tarihi hocasıydı ne alakaysa..ortaokuldaki hocamız da süper bi insandı..arkadaşımız din kitabını altına koymuş kopya çekerken yanı başında düşürdü ve adam ''evladım al o kitabı,günah,yerde ne geziyo''oldu..çok sinirlendiklerine cehennem zebanisi derdi..sürekli ilahi okurdu..ha bide durduk yere gülerdi böyle boşluğa bakıp..ilginçti..ha bide sınav kağıtlarının teğesine besmeleyi yazmassan bırakıyodu..gerçekten çok ilginçti..bu arada dersi değilde hocayı tanıtmışım..ama ders de dinle ilgili bişeyler öğreten,her ünitenin sonunda dini hikayeleri olan bi dersti..bu kadar..
din kültürü ve ahlak bilgisi birbirinden aslında tamamen farklıdır. din kültürü dini bilgilendirmedir, ahlak bilgisi ise tamamen ayrıdır. ahlak bilgisi temelden alınması gereken bir bilgidir. bu da; aile denen toplumun çekirdek yapısındaki oluşumdan gelmelidir, sonradan kazanılması gereken de din bilgisidir bunun sebebi ise ahlak bilgisi oturmamış bir insandan dini kültürünün oturmasının beklenmemesidir. *
devletin hashas yapısından dolayı dersi verenlerin ne yapacağını şaşırdığı derstir. dua öğretmeye çalışırsın soruşturma açılır, namazı öğretmeye çalışırsın soruşturma açılır, camiye gidin dersin soruşturma açılır. derste genellikle ahlak üzerine durulur ve her sene aynı şey işlenir; anne babaya saygı, komşulara saygı vs. sınavlarına çalışmanıza bile gerek yoktur. şimdi asıl sorulması gereken konu şudur; devlet dini öğretmekle sorumlu mudur? bunu zorunlu görenler olduğu gibi gereksiz diyenler de vardır,ülkeler farklı düşünmektedirler. kozmopolit bir ülke de bunu yapamayacağınız gibi %90 ından fazlası aynı dinden olan bir ülkede de bunu yapmak zorundasınızdır. din, kültürü barındıran yegane unsurdur, toplumu ayakta tutan temeldir. iyi anlaşılıp iyi özümsenmesi lazımdır.
82 anayasasından sonra devlet okullarında zorunlu olarak okutulan derstir. her din, ahlaklı olmayı emreder. ayırmak ne kadar doğrudur tartışılır ama okullarda verilen bu ders ile imana gelen olmuş mudur merak konusudur.
tam bir dayatma. "insanların din kültüründen sana ne". bu kadar kişiye özel birşeyi saçma sapan hale getiren ders.
eskiden bir süre fen bilgisi öğretmenimizin işlediği ders olmakla birlikte 80 dönemi ihtilalcisi darbe dede tarafından zorla öğrencilere okutulmasına karar verilen derstir.
zorunlu konulmasının sebebi millete dini öğretmekten ziyade kendi istediklerini öğretmektir.müziği sevmeyen birine müzik dersini zorunlu kılan bir sistem de sadece din dersine karşı çıkılması da bu konunun başka yerlere çekildiğinin göstergesidir.
çocukların kafasına vura vura namaz surelerinin ezberlettirildiği derstir. bir an önce eğitim sisteminden kaldırılmalıdır.
zorunlu olmasını şart koşanların anlamakta zorlandığı birkaç konu vardır bu ders ile ilgili. çok basit bir soru: (bazıları için zor olabilir...)
din dersinin seçmeli olması sonucu bu dersi seçmeyenlerin halinin "beter" olması ve bunu seçmemeye cesaret edilememesi laikliğin suçu mudur? yoksa yıllardır her şekilde sekteye uğratılmaya çalışılan laiklik ilkesinin tam olarak olmamasının "sonucu" mu?
bu sonuç laikliğin günahı mıdır yoksa yıllardır o köylerde insanların inancını sömüren sözde din adamlarının, şeyhlerin, hocaların insanların içine "diğeri" hakkında ektiği nifak tohumları mı?
laiklik'ten dinsizliği anlayanlara söyleyecek hiç bir şey yok artık, onlara mantıklı bir şey izah etmek de zor, zira kafaları doğru ile yanlışı ayırt edemeyecek biçimde modifiye edilmiş ancak cenaze namazında saf tutmayı laikliğe aykırı görenler için islam dininin ilk emrini kendilerine tekrar etmek istiyorum.

(bkz: oku)
seçmeli olarak alınması gerekli ders.

(bkz: lekum dinikum veliye din) *
"senin dinin sana benim dinim bana" şeklinde bir ders verilmiş tornadan çıkıp taasupla yaşamayı ders edinen kerestelere ancak yine de odun kafalarına sokulamamıştır bu dersin niteliği, sebepleri ve neden zorunlu olmaması gerektiği. bazı insanlar ne yazık ki güdülmeyi ve koyun misali yaşamayı pek bir sevmektedir, ne de olsa onlara öğretilen budur ancak biz yine de insan olarak kendilerini az çok insanlığa yaklaştıracak bilgileri verelim diyoruz ki havlamaları durulsun bir miktar. yüzde 90 küsurunun müslüman sünni olduğunu iddia ettikleri bir memlekette kendilerini sürüden ayrı düşünen olarak tanımlayıp marjinal olduklarını düşünen bu dolly türevleri ne yazık ki her hangi bir olayın sebepleri görmekten ve çözmekten aciz ancak ve ancak "öyle olursa böyle olur" mantığıyla kurdukları hayallerin peşinde koşan zavallılar olarak kendilerini gülünç duruma düşürmektedirler. laiklik kavramından anladığı "cenaze namazına karşı olmak" gibi hıyarca bir tanım olan bazı yobaziteler için 2 ayrı uç vardır, "olsun" ya da "olmasın".
oysa bu dersin seçmeli olması hususu insanları neden rahatsız eder, neden bazı insanlar fişlenir bunu düşünemezler. kim fişler bu insanları yoksa kendinden farklı düşünen ya da inanan insanları yok etmeyi sevap sayan bazı bünyeler mi? bundan yüzlerce yıl önce kendinden farklı inanca sahip binlerce insanın soysuzca katledilmesini mubah gören bu artıklar ancak farklılıkları yok etmeyi amaç edinen bir sisteme karşı bu kadar ağır tavır alabilir elbette. anadolu'nun belli köylerinde sadece fişlemekle kalmaz bu potansiyel oy kitlesi, döver, söver, öldürür, kan akıtır. ama dedik ya büyük bir oy kitlesidir tabandır o. bu rezilliklerinin önüne geçmeye çalışmak, bunun için bir çzöüm aramak batar bazılarına. orada yaşayan insanların laik bir sistemle eğitilmesini savunmak ise küfür gibidir. ne de olsa kaldıkları gibi kalmalıdırlar, hiç bir şeyden haberleri olmadan dünyadan ayrı vahşi hayatlarını yaşamalarını savunur bu yobazcıklar. o yüzden kapatılır halk evleri, yoksa neme lazım aydınlanır insanları inançları farklı olduğu için fişlemezler falan, allah muhafaza. sonra ne yapar bu zavallı zerzevat, kafalarını gömdükleri delikten çıkarıp gün ışığını gören enikler gibi korkuya kapılırlar. o yüzden seçmeli olmamalıdır din dersi. hele ki bunun seçmeli olması gerektiğini, farklı düşüncelere ve inançlara saygı gösterilmesi gerektiğini göstermek, o insanları eğitmek çok zararlıdır. yoksa kim kalır inancını sömürecek. sonra o saf anadolulu çocukalr büyük şehirlere geldiklerinde nasıl aldatılıp malzeme yapılacaklar, nasıl dağıtılacak gazateleri dergileri kapı kapı dolaşılıp, bu değirmenin suyu nereden gelecek.
türk milleti'nin ne istediğine karar verirken bir kez daha düşünüp kendi adına konuşmak yararlı olacaktır. daha bir kaç sene öncesine kadar barajı zor geçen bu zavallıların iktidar olması "müslüman başbakan" istendiği için mi yoksa medya ve abd gazıyla millet seçeneksiz bırakılıp zorla alternatif yaratılmasıyla mı olmuştur, iyi düşünmek gerekir. tabi düşünecek kapasitesi olana.
isminin islam kültürü ve ahlak bilgisi olmamasından dolayı dersin ve dersin tam adının din kültürü ve ahlak bilgisi olmasından dolayı dersin müfredatında bütün dinlere yer verip onları anlatıp neden dinimizin bizim dinimiz olduğunu anlatmaktan başlayarak dünya üzerine gelmiş geçmiş bütün dinlerin sebep sonuç ilişkisinin anlatılması gerektiğini hep aklıma çığırdığım fakat bir kere de cevap bulamadığım hede hödö...
toplumda her fertin sahip olması gereken ama bu bilgileri insanlara zorla saçma sapan yollarla anlatmaya çalışan devletin uygulamada olan bir dersidir. insanlara birşeyleri zorla yaptırırsanız sonucu saptırırsınız ilkesine uyulmaması sonucu türemiş bir derstir, kaldırılması yönünde davalar vardır fakat yobaz, at gözlüklü milli eğitimin bu konuda tavrı nettir. taze beyinleri köreltip, kendi düşüncelerini empoze etmektir amaçları.. **

ama şunu unutmayalım ki din kültürü ve ahlak bilgisi bir toplumu bir arada tutan veya tutması gereken ögelerdir, her ne kadar ülkemizde çok farklı anlamlara çekilsede din kültürünü okullarda verilmeyeceğini unutmamalıyız. insanlara zorla inanmadıkları şeyleri öğretemeyiz. işte bu yüzden bu ders daima seçmeli olmalıdır...
alevilik'ten zerre kadar bahsedilmeyerek haksızlığın ve "gözlerimi kapadım aslında siz bu ülkede yaşamıyosunuz" zihniyetinin uygulandığı, kenan evren saçması ders.
ulan ateist insan ahlaklı olamaz mı diye düşündüren, zorunlu olması da saçma olan, müfredatı da din kültürü değil sünni kültürü olan gerenksiz ders. bu ders zorunludur ama türkiye laik bir ülkedir di mi? duyamadım?..
80 darbesi, ülkeyi a.b.d.nin türkiye'yi komünizm'den kurtarmak(!) için yaptırdığı bir darbedir ve o dönemde halka, sol kesimin dinsiz ya da dini duygularının çok zayıf olduğu geyiği aşılanmış, ezilen bu sol görüşün daha sonra kolay kolay filizlenmemesi için de "yaav çocuklarımız dinini öğrenmesin mi" bahanesiyle zorunlu hÂle getirilmiş dersimsi...

ilk cümlesi ya da ana teması kısaca verilen bir Âyeti tam ve doğru olarak sınav kağıdına yazamadık diye not ortalamasının çok önemli olduğu kritik bir yılda pek çok önemli dersi 4'ten aşağı olmayan bir öğrencinin karnesine din dersi notu diye 2 veren bir zihniyetin ürünüdür işte bu ders...çok önemlidir...evet...
dünyaya hertürlü anlamda yön veren çok önemli bir alanda insanların cahil kalmasını savunmak söz konusu dahi olamaz.
dolayısıyla en az matematik-fen kadar gerekli bir derstir.

lakin türkiye'deki uygulamasından çocuğuna islam'ı öğretmek isteyenlerin de seçmeli olsun diyenlerin de memnun olmadığı ders.
sunnilikle de yakından alakası yoktur, uzaktan belki.
yalnız o kadarını bu dersi almayanlar da bilir.
zerdüşlükten'ten bahsetmeyen ders. güneş balçıkla sıvanmaz, durduramazsınız açın dinlerin önünü arkadaş.*
pratikte "sünnilik kültürü ve sünnilik ahlakı bilgisi" olan ders.
kenan evren ve cunta kanalıyla getirilmiş ve zorunlu kılınmış ders.
zamanında üsküdar çağrıbey anadolu lisesi'nde din dersini "dua ezberletip namaz hareketleri öğretmek" kavramının dışına taşıyan osman sami gürsu isimli harika bir eğitimci tanıdım..

ders konseptinden tamamen iyi yönde uzaklaşan 40 dakikalık açık tartışmalarında hayatımda tartışmadığım ahlak kavramlarını, gayet ince çizgilerin üzerinde bulunan doğru-yanlış anlayışını, bir fikre hangi tarafından bakarsanız o açıdan yorumlayabileceğinizi gösterdi şanslı öğrencilerine. istenildiğinde eğitim sistemi'nin düzgün işleyebileceğine, hala düzgün işlemesi için bir şans olduğuna inandırdı.

arapça kelimeler ezberlemek değil, doğruyu ve yanlışı analiz edebilecek, özgür, güçlü, güvenilir beyinler yetiştirmek. erdemli olmanın önemini öğretmek.

işte din dersi, daha doğrusu aşağıda belirtildiği gibi din kültürü ve ahlak bilgisi bu olmalıdır. osman hoca bunu farkettirmişti.

onun dini buydu.

benimki de öyle.
toptan kaldırılıp yerine dinler tarihi ve ahlak felsefesi konulasıca ders.
sınavları komediye sebebiyet veren derstir de.kopya çekimiyle meşhurdur.

-soru:kumarın neden kötü olduğunu örnek vererek açıklayınız.
arkadaşın cevabı:benim bir arkadaşımın babası kumar yüzünden çok borca girdi ve kendini intihar etti.
cevabı yazan arkadaşın sıra arkadaşı da aynen şöyle yazmıştır:benim bir arkadaşımın arkadaşının babası kumar yüzünden çok borca girdi ve kendini intihar etti.*
bir başka sınavda.
sıra arkadaşımın lakabı inekti.ve soru şöyle:
-hinduların tanrılarının ismi?(böyle bir şey tam olarak anımsamıyorum)
öndeki arkadaşımız sorunun cevabını biliyor ama ben ve sıra arkadaşım bilmiyoruz. hoca bakmazken sıra arkadaşım öndekini dürtüyor "lan bu soru ne olcak" diyor. öndeki cevaplıyor " altın inek " olacak.ee tabi arkadaşın lakabı inek olduğundan biz inanmıyoruz ben diyorum ki " lan oğlum doğru söyle lan bak sınav bu"arkadaş ısrar ediyor tabi.o sınavda o soruyu arkadaşa 10larca kez soruyoruz ve hep aynı cevabı alıyoruz.ee durum böyle olunca biz sıra arkadaşımla cevabı yazmıyoruz. fakat gel gör ki sınav sonunda acı gerçek ortaya çıkıyor. cevap altın inek.*
bazı insanların din kültürü olup ta ahlak bilgisi olmadığını gördükten sonra ikisinin bir arada verilmesinin bi mana taşımadığı kanaatine varmaktayız...
masa üstünde namaz kılma aklıma geliyor bir tek.