bugün

geçenlerde karşı apartmanın son katında yeni bir birey olduğunu farkettim. orası bir cemaat eviydi yaklaşık dört genç oturuyordu. bu çocuklar sabah namazına kalkıyorlardı. yazık öğrenci evi işte şaka maka perdeleride yoktu bunların. bende bazen balkonda sabahladığım sıralarda görüyordum namaz kıldıklarını. usturuplu ve titizlerdi. arada bir temizlik yapışlarına rastlıyordum. allah var bir kez olsun dönüp bakmadılar. göz göze gelsek başlarını yere eğiyorlardı. bende bu sebeple balkonumda gönül rahatlığıyla oturabiliyordum. ne onlar bana ilişiyordu ne ben onlara. birgün cemaate yeni bir birey katıldı. bu kişi diğerleri gibi değildi. balkonda leptopun başına kurulup saatlerce beni dikizliyordu galiba. hiç yüz vermedim hiç bakmadım. sonuçta orası benim özel mülküm. sıcak yaz aylarında kimse bana balkonda oturuyorum diye hesap soramaz. açığım yok saçığım yok usturuplu bir şekilde 'evimin' balkonunda oturuyorum. yanılmışta olabilirim belkide beni dikizlemiyordu ama emin olsam haddini bildirecektim. ve bir zaman sonra emin oldum. bir ara yine gece balkonda otururken leptop ın ekranını bana çevirdiğini farkettim. birde baktım ki ne göreyim! bu kendini bilmez hadsiz ekrana kocaman sayılarla telefon numarasını yazmıştı. sandalyeyi fırlatırcasına kalktım ve içeri girip hışımla perdeyi çektim. haddini bildirmiş bulunuyordum ve birdaha bu tarz girişimlerde bulunmayacağını umuyordum. işe yaradı. o günden sonra kafasını kaldırıp bakmadı ama keşke balkonda burnunu karıştırmasına şahit olmasaydım...