bugün

son zamanlarda bir tartişma toplumu almiş götürmüş maksat asilmiş tavsanin suyunun suyunun suyu konular katik edilmektedir.

ak parti baskan yardimcisinin söylemiş oldugu 'atatürk devrimleri toplumda travma yarattiği' sözü ne yazık ki bir hakikata parmak basmaktadir.

yok ulan develer seriat kaleminden hakikat değil devrimler babından.

devrim kelimesi tdk'ya göre;

1 . Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik.
2 . ihtilal.
3 . eskimiş inkılap.
4 . eskimiş Çevrilme, katlanma, bükülme.

mealerine gelmektedir. şimdi birinci anlami temel alirsak birşey değiştiğinde sasirmazmiyiz. huyzursuz olmaz miyiz? hatta bazi psikolojik semptomlar göster miyiz? gösteririz tabi ki.

tarih boyunca yönetimsel değisimler hadi üst yapiyi bile bos ver anne karninda 9 10 gün duran cocuk dünyaya adim attiğinda ağlamaz mi? cünkü anne karninda alişmiş oldugu düzen bozulur ve hayata adim atmaktadir.

bunun disa vurumu olarak ağlar.

insanlarin standart düzenlerini bozarsiniz onlar ister istemez belirsizlikle gelen korkuya kapilirlar.

bu sovyet ihtilalinde de olmustur, istanbul'un fethinde de hatta jul sezar'in senato önünde sislenmesi durumunda da. -dostlar romalilar yurttaslar ben sezari övmeye gelmedim gömmeye geldim-

fasistler ve totaliter rejim ytanlilari hayatlarinda büyük hayal kırıklıgı yasamiş insanlardan cikar.

cünkü onlar kaskati değişmez bir dünya ütopyasini gerceklestirmek isterler.

şimdi bütün bunlara rağmen diyalektiği ve değişimciliği pas gecerek totaliterlik taraftari olmak, bagnazlikta direnmek komik değil midir?

komiktir ve hıyarliğin dik alağidir. kelimelerin anlamlarini unutan toplumlar ne yazık ki
cehennem azabinda yasamak zorundadirlar ve korku ülkesinin bir ferdi olmuşlardir.