bugün

devlet eliyle yapılan ve kimsenin anlam veremediği soyma işlemidir. işin ironik kısmı ise tamaman bu prosedürün yasal işlemesidir. defalarca şahit olunmuştur ancak benim anlatacağım olay çok enteresan. başıma bu da geldi yani.

--spoiler--
devlet yeni bir uygulama ile herkesi sigortalı yapma derdine düşmüş ve zorunlu sağlık sigortası diye bir düzenlemeye gitmiş. bu düzenlemeye göre vatandaş gelir testi yaptıracak ve belli aralıktaki gelirlere göre devlete prim yatıracak. eğer geliri düşükse de onun yerine devlet yatıracak pirimi. eğer ki gelir testi yaptırmaz isek de otomatik olarak devlet sizin yüksek gelir aldığınızı varsayıp aylık 213 tl pirime mahkum edecek. ve sizi sigorta kapsamına alacak. (eğer sigortalı bir işte çalışmıyorsanız tabi)

buraya kadar her şey mantıklı görünüyor aslında. sosyal devlet olamnın getirdiği falan fisan gibi şeylerle savunulabilir. fakat bu düzenlemeden bir çok kişinin nedense haberi olmamış ve devlet bir çok kişiyi kendisine borçlandırmış. özellikle de okurken babasının sigortasını kullanan öğrencilerin başına gelmiş bu olay.

ben öğrenci olarak yurtdışına gittim. yaşım da 25'in altında ve yurttdışında yaşıyorum. peki devlet ne yapmış bana? beni bir güzel borçlandırmış. hem de 1829.67 tl. geçenlerde türkiyeye geldim ve bu konu açıldı. arkadaşımın birisini de üniversite de okurken devlet borçlandırmış. düşünsenize istediği zaman her şeyimizi tak tak bulan devlet bu arkadaşımın, benim ve daha nice üniversite öğrencilerinin öğrenci olduğunu bulamamış.

neyse lafı uzatmayayım, arkadaşım dedi gel bi de senin t.c kimlik numaranı sorgulayalım. belki sen de borçlanmışsındır diye. dedim yok yahu, ben zaten aylık 90 euro yatırıyorum yurt dışında sigorta için, ne alaka dedim. burda yaşamıyorken, devletin sağlık hizmetini kullanmıyorken beni niye borçlandırsın. neyse bir yazdım t.c mi, o da ne? devlete 1829.67 tl borçluyum. ödemezsem bu para her ay üzerine 213 artı fazizlerin binmesiyle katlanacak. resmen beyin balatalarım yandı.

sonra da diyorlarki beyin göçü olmasın. be birader! adama demezler mi beyin mi bıraktın ki göçünden bahsediyorsun!

nasıl izah edeceğimi bilemiyorum bu durumu. tek amacı doktorasını yapıp ülkesine dönmek olan benim birden bütün doğrularım yıkıldı. yazıktır günahtır.

eğer ki ben bu parayı ödemeye mecbur kalırsam ki durum onu gösteriyor göçecek bir beyin bile kalmayacak.

sonuç! sonuç yok. enteresan bir durum. yurt dışında yaşarken bile devlete borçlanabiliyorum. vatandaş ne yapsın. bu mu yani sosyal devlet anlayışı.
--spoiler--

hakkatten, devlet bize bakmıyor. bakmadığı gibi de nerden çeksem, nerden koparsam diye düşünüyor. sömüren bir devlet, vatandaşına ne vaad edebilir ki?
devleti haramiler yönettiği içindir. Vatandaş üç kuruş para kazanıyor devlet o parayı nasıl araklayaçağını şaşırıyor.
Soymadan *ikemeyeceği içindir.
(bkz: sigortalı olmayanlara ayda 213 tl ödeme dayatması)
ülkenin gelişmesi için gerekli olan soygunmuş efenim. Bu nedenden ötürü bir neslin götünden kan alınmaktadır. Ve maalesef ki o nesil günümüz nesli oluyor.

Olsun lan ona da koyun olmaya razıyım ben, yeter ki gelecek neslimize daha iyi bir türkiye kalsın.

Kardeşin kardeşi öldürmediği, zengin ve fakir arasında uçurumun olmadığı, halkın "yinemi zam ulan?!" söylemleriyle zamlar ve vergiler altında ezilmediği bir türkiye olacaksa evet;

buna da razıyım..
adı vergidir.
vatandaşa hizmet yerine devlet hazinesini harcamak için olunan iktidarların yaptığı uygulamalardır. orospu evlatları.
(bkz: üstünde ne var)
gemiciklere para yetiştiremeyen zihniyetin vurgunu!
halkın seçtiği adamın kendi maaşına yüzde 50 zam yapıp, kendisini devletin başına getirmek için yetiştirip oy veren öğretmenine yüzde 2 zam verip, birde yüzsüz gibi vergilere de zam yapmasıdır. Halk neyse yönetende öyledir. Saçma ve lanetce bir düzen.
HEr seçimde değişik kişilerin bizi zikmesi için oy kullanırız.
Vergi adı altında gerçekleştirilen soygun.
yüz kişiye devlet vatandaşını siker mi diye sorduk.

yüz farklı pozisyon öğrendik.
(bkz: gelir idaresi başkanlığı)
gelir seviyeleri arasındaki uçurumu korumak adına, devletin başına geçen kendini bilmezlerin yaptıkları soygun...
her seferinde cebimizden para çıkarmak için uydurdukları bahaneler takdire şayandır...
tuvalete gidip sıçsanız bile vergi ödersiniz. insanın kendisini ziksin diye kurduğu ve belirli aralıklarla seçim adı altında halkı ziken kişilerin değiştiği başka bir sisten daha yok.
kısacası Kdv mi denilmeli.
verdiğimiz verginin bize yol su elektrik olarak geri dönmediğidir.
özellikle hava alanlarında ve emniyet müdürlüğü girişlerinde görülen durum. vatandaş soyulmayı o kadar benimsemiş ki, kemerini rutin bir şeymiş gibi yürürken, ulu orta ve rahat bir şekilde takar.
kadim bir alışkanlıktır.
gayet alışılagelmiş bir durumdur. (bkz: stockholm sendromu)
(bkz: burası türkiye yok öyle)
devlet hırsızları bir bir içeri atar. Neden? Çünkü devlet rekabeti sevmez. El altından zamla, enflasyonla, vergiyle vatandaşı bizzat kendi soyar; soğana çevirir.
her devletin yaptığıdır, ama türkiye'de devlet eskiden beridir daha çok yapar bunu. zenginden alamadığını siktire siktire kalandan alır.
daha doğmadan cenin halinde seni kanunlarının içine hapseden yaşarken vergilerle kanını emen öldükten sonra da varislerine musallat olan bir canavardan ne beklenir ki sorusunu akla getiren başlık.

günlerce çalışırsın maaşını alacaksın daha çalışıp kazandığın paraya dokunmadan maaşından vergi kesilir. aldığın nefes de dahil olmak üzere geriye kalan maaşınla tükettiğin her şeye hatta ürettiğin her şeye vergi ödersin.

dişinden tırnağından artırır ev alırsın konut vergisi verirsin. araba alırsın ötv ödersin. sen ödersin ödemesine ama başkası aftan yararlanır bi bok ödemez onun yerine de ödersin. artık giren kazığın boyutu önemli değil düşüncesiyle faturalarında bakmadığın 3-5 lirayla başkasının ödemediği vergileri de ödersin.

devleti var eden sen olduğun halde onun kölesi olmaktan öteye gidemezsin.

ev mi yapacaksın devletten izin. tabi ki parayla.

araban mı olacak devletten izin. tabi ki parayla.

araba mı süreceksin. parasıyla.

benzin mi kullanacaksın. tabi ki kazığıyla

sahip olduğun arsaya devlet karar verir. isterse ortasından yol geçirir isterse baraj yapar. kadastro hikayesiyle senin malını sana satar.

devlet seni soyar sana lahmacun ısmarlamaz. vesselam.
güncel Önemli Başlıklar