bugün

keşke o dönemlerde yaşasaydıkta görseydik. adamlar ne şanslar hakkında neler diyor.
çok ağır yaşadığımız dönemdir.

milli güvenlik dersinde parmağımda zikirmatik gördü diye kıdemli albay bana kötü kötü bakmıştı.

o psikolojik şiddeti ölsem unutamam.
milli güvenliğe girerlerdi.
milli güvenlik dersine albay gelirdi bir tane. hakkını yemeyelim çok güler yüzlü bir adamdı ama sınıfa girerken dikkat çektirmek nedir abi ya. sınıf başkanı olduğumdan o dikkat diye böğüren de ben olurdum. ama iyi tarafları da vardı. mesela sınavlara çalışmak zorunda değildin. sorunun ne olduğu fark etmeksizin, bütün sorulara atatürk şöyle büyük, yaşasın cumhuriyet, senin mavi gözlerin, kahrolsun irtica falan gibi şeyler yazıp yüksek yüksek notlar aldığımı bilirim. hey gidi.
pek de öyle karanlık bir dönem değildir.
lisede milli savunma derslerine muvazzaf bir albay girerdi sınıf başkanı kapıda komutanı gördüğünde dikkat!çekerdi hepimiz ayağa kalkıp hazrola geçerdik. hoca da "nasılsınız çocuklar" deyince "sol" diye bağırırdık. ders soru cevap şeklinde genelde askerlik anılarıyla geçerdi.
kemalist vesayet denilen dönem refah partisinin iktidar olduğu dönemi de kapsıyor akp nin 8-10 senelik ilk iktidar yıllarını da kapsıyor. hep söylüyorum bu kafalar pırıl pırıl amk sıfır kilometre. akp nin gücü mü yoktu ki 2010 senesine kadar kaldırmadı mesela bu dersi falan. kim baskı yaptı ki 2002-2013 arası cemaatle beraber bayağı kol kola yargı emniyet her tarafı ellerine almışlardı.
harbiden karanlık. askerlerin formasyonu var mıydı acaba?
matematik dersine girmiyordu milli savunma dersine giriyordu, milleti savunanlar asker, polis olduğuna göre işi bilene vermek mantıklı bir durumdur. Trafik dersine de trafik polisi girmelidir, kazaları, olayları, kanunları yaşanmışlıklar nedeniyle daha iyi bilir, sonuç olarak her ehliyeti olan sürücü olamıyor maalesef.
Bizimdir. Çok yakışıklıydı hep yüz yüz yüz almıştım. Milli güvenlik güzel dersti swh.
Ben başçavuştan aldım o dersi. Teşekkürler hatırlattığınız için.
Derslere ensar'ın badecilerinin girdiği günümüzden çok daha güzel zamanlardı.
Fetö denen ibnenin hoca efendi diye göklere çıkarıldığı zamanlardı.
he la bir zamanlar öyleydi. hatta bizim milli güvenlik hocasıyla epey tartışmıştım. konu da millet kavramıydı. o ısrarla kendi ortaya koyduğu millet tanımına göre amerika ya millet diyordu, ben toplum diyordum. millet tanımını daha farklı yapıyordum. o değil de milli güvenlik dersinden 4 alan bir tek bendim herhalde. herkes tam not aldıydı. bu entelektüel tartışmanın meyvesi olabilir.
Dangalakça konuşma (ne dediğini bilmeden) bu olsa gerek.

Senin o karanlık dönem dediğin devirde eğitim seviyesine bak, bir de şimdi...
Adı terörle anılan küçük bir ilçe idi. Futbol sahasında bile asker konuşlanmıştı. Ama devrimcilerle ülkücüler vatanı kurtarmak adına kıyasıya birbirlerini öldürüyorlardı. Polis pek müdahil olmuyordu. Asker zaten hiç olmuyordu. Milli güvenlik dersimize havacı bir yüzbaşı geliyordu. Lise 2 de idik. Hakkı kaybolmasın çok iyi ve disiplinli bir askerdi. Dersten önce saçı taranmamış ve uzun olanları döverdi önce. Cinsiyet ayrımcılığı da yapmazdı. Sınıfımızda, güzellik ölçülerinin altında zayıf kara kuru bir kızcağız vardı. Bütün dersleri çok iyi idi. Bir öğleden sonra onu da dövdü saçı taranmamış diye. Utanç verici idi. Zaten bir yıl sonra 12 Eylül darbesi oldu. Sonra yıllar sonra o sınıf arkadaşımla istanbulda tesadüfen karşılaştık. Gözlerimle, o olayı hatırlamıyor olduğumu belli etmek için çabaladım. O da Boğaziçi Kimya müh. ni bitirdiğini, bir kimya fabrikasında şimdiki arge gibi bir bölümde çalıştığını söylemişti.. Milli güvenlik dersinden hatırladığım bu kadar..
Bizede emekli bir albay giriyordu. Yaz sicaginda ceket çikartmamiza izin vermemisti, bizde dersde cikarak protesto etmiștik.
Amk derslere genç subaylar giriyordu
Kızların malum yerlerinden akan su ile sınıfı sel basıyordu..

Çok şükür bitti.
Milli güvenlik dersleri. Öyle iddia edildiği gibi karanlık filan da değildi. Emekli bir Komutanımız sayesinde gayet renkli geçerdi. Kaldırılması hiç iyi olmadı. Okullarda disiplin kalmadı. Esasen şimdi tekrar getirilmesi şart. Hemde öyle haftada 1-2 saat yetmez. En az 6-7 saat olsun. Hocalar da genç teğmenler değil sahada uzman tecrübeli emekli subaylar olmalı. Uygulamalı Mecburi askeri eğitim gibi olmalı. Madem "her türk asker doğar" o halde okullarda askeri eğitim şart lazım ve gerekli. ihmal edilen bir konu bu.
aslinda belki lise hayatim boyunca en eglenceli buldugum dersti kirlarelili bir astsubay geliyodu derse kibris gazisiymis... Sinav sorularini yazdirdiktan sonra gaztesini acti birara basini gazteden kaldirdi, niye kimse kopya cekmiyor hocanin dikkati daginik gazte okurken tam kopya zamani diye cikismisti... butun kitaplar masani ustune firlamisti... Ayrica milli guvenlik dersi kitabininda diger tup ders kitaplarindan daha egitici bir sekilde hazirlandigini belirteyim... abddeki liselerdede rotc gibi orduda kariyer yapmak isteyenler icin lisedeyken alinabilecek dersler var...
tsk içerisinde yuvalanan kemalist çetelerin seçilmiş hükumete darbe yaparak terör estirdikleri dönemdir.
O dönemler yüzünden bugün malum kişi yıllardır oy alıyor.
Lisede milli güvenlik derslerine albay, yarbay, binbaşı, yüzbaşı, teğmen, asteğmen gibi rütbeli subaylar geliyorlardı. iyi kıyak adamlardı. Sohbetleri sarardı. Bir tane asteğmen vardı onu trollemesi efsane oluyordu. Ah nerede o eski günler.
lisede milli güvenlik derslerine girerlerdi. sınıf başkanı kapıda durur, gelirken asker selamıyla karşılardı . biz de hazır ol konumunda karşılardık. askeri okul havası olurdu o ders.
bize psikoloji hocası giriyordu. başörtüsü zaten yasaktı.
fetocuları ve pkklı ibişlerin nefret ettiği dönemlerdi. çünkü her ikisi de türk askerinden nefret ederdi