bugün

kah güldüren kah ağlatan öğretmen tipleridir. bir kısmı kpss yi geçemediği için boşta kalmama adına dersanelerde çalışsan kişiler olduğu gibi idealist olup daha verimli olmak daha dolgun maaş almak yada sadece daha mutlu olmak için seçilen öğretmenlik türüdür. bu öğretmen tipi sürekli karşısına çıkar kişinin ilköğretim zamanında ders notlarının yukselmesi ve kaliteli bir lise kazanır umuduyla gönderiliriz ilk olarak içimizde okuma isteği varsa bu hocaların anlattıkları dinlenir az da kafa basıyorsa güzel bir okul kazanılır. (ki bence gerçekten ii olan çocuğun bunlara ihtiyacı yok)
sonra lise ve üniversite sınavlarına hazırlanırken biraz beleş soru bankası almak, biraz ortam yüzü görmek için dersaneye kayıt olduktan sonra biraz da çözülemeyen soruları sormak ve anlamadığın konular için bunların yanlarına gidilir. gene bunlar ile muhatab olunur sonra, kpds üds kpss gibi sınavlar için bu hocaların eline bakılır yeri geldiğinde kanka yerine geldiğinde, ayar kişiler olup sevenide sövenide çoktur bunların..
şöyle söylemleri vardır bunların,
"ben size 1 ayda matematiği fullettiririm çocuklar"
hayvan gibi çalıştırılırlar.
eğer fbm gibi büyük dershanelere giderseniz her sorunuza cevap verecek insanlardır.

yeni mezun ya da okuyan dershane hocalarına gelince uzak durun fazla yüz göz olmayın zira yaşlar yakındır elektrik olabilir.
bir de kendimizi daha özel hissetmemiz için,
-çocuklar 45te 40-41 herkes yapar.biz bu dersanede size 45 soruda 44-45 tane dogru cevap vermeyi öğreticez-* *
Öğrencilerden daha çok çalışırlar. *
- çocuklar bugün kopuyoruz *
pekçoğu asgari ücretin altında bir maaş alır.
sürekli sömürülen, yeri geldiğinde 12 saat çalıştırılıp yaptığı fazla mesailer için 5 kuruş para ödenmeyen, ne kadar iyi, idealist bir öğretmen olurlarsa olsun kpssde atanamadıkları için öğretmen gözüyle bakılmayan, velilere ve idarecilere sürekli yaranmak zorunda kalan mağdurlardır. sınıfta yaramazlık yapan şımarık çocuklar karşısında hiç bir şey yapamazlar çünkü ne veliler ne de velilerin agzının içine bakan idareciler buna müsade eder. bazı veliler dersane sahiplerine para kazandırdıklarının ayrımına varamayıp öğretmenleri paralarıyla satın aldıklarını zannederler. çocukları başarılı olunca öğrencinin kendisinden bilirler; başarısız oldugunda ise hesabı öğretmenden sorarlar. ne öğrenci ne veli tarafından gereken saygıyı göremezler. nerde o eski günler demek zorunda kalan dersaneciler: 'eskiden öğretmene saygı vardı şimdi nerdeeee!' gerçeğiyle yaşamak zorunda kalan insanlardır malesef....
artık öğrencilere ders anlatmakla birlikte pek cok işin yükü onların omuzlarına yüklenmiştir. gerektiğinde öğrenci kaydı yapmaları bile beklenir. işletme yapmaktan derse girmeye, öğrencilerle uğraşmaya zamanı kalmayan versiyonları bile vardır bir nevi eğitim danışmanlığı da yaptırılır kendilerine yani. onlarla ilgili pek çok şey söylenebilir daha ama ben yazımı son bir öğretmen-öğrenci diyoloğuyla noktalamak istiyorum
tarih:24 Kasım 2011
dersane öğretmen:-evladım insan bir öğretmenler günümü kutlar en azından.(hayal kırıklığıyla karışık duygular içerisinde öğrencisine takılmaya çalışarak)
öğrenci: -ee siz gerçek öğretmen değilsiniz ki...devlete bile atanamamışsınız.
öğretmen dumura uğrar tabi.
-MUTSUZ SON-
lise döneminde öğrenciyi üniversite havasına sokan tiplerdir. kısaca sevilen, sayılan cinsten kişilerdir.
beyaz doktor önlükleriyle tebeşirden beyazlaşan elleri yoktur.

beyaz önlük ve tahta kalemiyle dolaşırlar..
Genellikle yoğun çalışırlar, düşük ücret alırlar, kendilerine KPSS'de başarılar dileriz.
it gibi çalıştırılan öğretmenlerdir ne yazık ki. sadece pazartesi* günleri tatilleri vardır, aldıkları para da genellikle asgari ücret düzeyinde olur.

kpss'den 90 puan alsa bile atanamayan öğretmenler var, hı hım çok aptallar evet, "hee" .
sınavsız falan milli eğitimdekilerle direk yer değiştirmesi gereken düzeyde bilgi ve birikime sahip olan sezonluk işçilerdir.
maaşlarını adam gibi alamayan öğretmenlerdir.
atanmayı bekleyen şifresi olmadığı için kpss'den de yeterli puanı alamayan memleketimizin güzide insanlarıdır.