bugün

belirli periyodlarla ertelenir.
15 dakika gibi kısa sürede yapılabilecek bir olaydır. * *
çok çalışmam lazım çok.
bir hayat sıkacağı. kimi zaman insanı hayattan bezdirebilir. çalışsan ayrı bir dert çalışmasan ayrı bir derttir. çalışırsan biraz da olsa iç huzur sağlanır. göz altları şişer. çalışmazsan içten içe insanın içini yiyen bir sıkıntı baş gösterir.
üniversite 4.sınıfın son dönemlerinde yapması en zor olan aktivitedir.
üniversitenin bahar yarı yılında yapılması en zor aktiviteler arasındadır.
onun yerine taş taşıyımda ders çalışmıyım dedirten iğrenç ötesi olaydır.
bazen sıkıcı bazen aşk gibi bir şeydir.

sıktıktan sonra aşık olunur genelde.
(bkz: ders calışmak)
bi bok olmak için verilen uğraştır.
tersine evrimleşmeyi ifade eden bir sınavlar silsilesi sisteminde toplumun topyekün "iyi birşey" zannettiği, bu zanlarla köşeye sıkıştırdığı, 9 yaşından 24 yaşına bir nesli heba ettiği şeydir.
insan ders çalışırken kendini aşağılanmış gibi hisseder.
at gibi sürekli birilerini geçme dürtüsü ile yaşamak/yaşamayı öğretmek ahlak dışıdır. bunun bir alternatifi olmalı mutlaka.
birgün oğlunuz olursa, sınavsız okulsuz * bir toplum hayali için; çayırlarda uzanın gün boyu, tembel olsun, rahat olsun, başarısız(!) olsun. elinde gitarla, bağlama ile işe yaramaz olsun. karpuz kabuğundan gemiler yapan, boş işler mesulü olsun. akşama kadar uyusun, memur bürokrat işadamı vb. olmasın. istediği gibi olsun, olduğu gibi görünsün.
bilenler bilir, göbeğini kaşıyan lebowski, bay lebowski'den çok daha mutluydu.
ders çalışmak amaçlı masaya oturulup ders çalışılamamktır aslında
en büyük sıkıntı kaynağı. ulan yıllardır okuyoruz, birçok şey öğreniyoruz. örneğin kendim için konuşmam gerekirse benim işime biyoloji ve kimya hiç yaramayacak fakat yıllardır bunlarla debeleniyorum, gereksiz yere binlerce derse çalışıyorum. neden amına koyuyum neden.
yukarda açıkça görüldüğü gibi insanı deliliğe götürecek kadar sıkıntı veren hede.
Öğrenciyi kambur edendir.

Dik oturamıyorum ben çalışırken, gömülmek zorunda kalıyorum!
aile baskı yaptığı için öğrenciye işkencedir.
nasıl bir insan işe giderken isteksiz olur tatil yapmak isterse ders çalışmakta öğrencinin işi olduğu için o da bu konuda heycanlanıp balıklama atlamaz.
kestirmeden uyku getirmek için yapılan eylemdir. hani böyle tilt olduğun geceler vardır yatağın içinde sağım sarımsak solum soğan oynadığın,küçük-büyük her türlü baş hayvan saydığın (bilmiyorum hala öyle yapanlar var mı da, çizgi filmlerden kalan bi anektoddu, zihinciğime düşüverdi işte * öyle kalkar bi ders kitabı açarsın, yatağın içinde olmana da lüzum yoktur esasında, masa başında da itina ile, ben diyim 15 sen diyesin 25 dakka sonra göz kapaklarına fil oturtmak işten bile değildir. ulan saatlarce bilgisayar başında ne dındırık işlerle uğraşırsın,gözler kan çanağına sen zombiye dönmüşündür de tık yoktur,amma aç bi harrison gör bak neler oluyo.
beyni yoran eylemdir. kimi zaman ağlatır, kimi zaman çıldırtır... hele ki istediğiniz bir şeye çalışmıyorsanız işkencedir.
daha zamanı değildir.
yaklaşık 20 dakika önce bitirdiğim çok yarasız aktivite...
uzun yaz tatili sonrası, nasıl yapıldığı unutulduğundan başlarken çok zorluk çekilen eylem.
kopya hazırlarken öğrenmenin daha etkili olduğu eylemdir.
Kendi şahsi fikrim öğrencilik bir meslek ise, ders çalışmakta bunun görevidir.
(bkz: yeter ulan)
sınıflar ilerledikçe külfeti artar.
nefret ettim okuldan.
beraberinde başarıyı ve size takılan inek lakabını getiren, yapıldıgı zaman hayat kurtaran bir aktivitedir diyeyim. *
fikri bir an önce eyleme dönüştürülmezse, yarınki sınavda tek haneli not alınacağının sinyallerini verir.
güncel Önemli Başlıklar