bugün

bedelli askerlik hizmetini gerçekleştirdiğim askeri kışla.

benden sonra gidecekler için faydalı olmasını umduğum bilgileri paylaşacağım.

Denizli ve kışla; kışla oldukça büyük tahminen 15km2 vardır hatta dağlara doğru uzanan bir kesimi de bulunmakta dahada büyük olabilir. Denizli ise küçük bir şehir çarşı izniniz olmayacağı için üstünde durmayacağım.

yanınıza almanız gerekenler; kişisel temizlik malzemeleri, tıraş takımları, havlu, pijama (bize vermediler ama bizden sonrakilere verileceği rivayet ediliyor siz yinede alın) x13 çorap x10 don x10 fanila ve içlik ( kış aylarında gittim hava soğuk) bunun dışında internet de gördüğünüz yanımıza ne almalıyız listelerini tek tek kontrol edin, ben hemen hemen yazan her seyi aldım kullanmadığım şeyler olsa da (vatka,kilit vs) aklınızda olacağına, çantanızda olsun.

eğitim; gitmeden önce eğitimin yorucu ve sertlik düzeyi hakkında endişelerim vardı. Eğitim %80 uygun adım yürüme, tekmil ve askeri teamüller üzerine. Yorucu olan şey uygun adım yürümek ve tüm o marşları bağıra bağıra söylemek. Uzun süren yürüyüşler oluyor. bazen bu durum sinirinizi bozsa da, eli ayağı tutan her insanın yapabileceği bir şey. şınav, mekik, koşu gibi zorlayıcı spor aktiviteleri yok. 2.hafta atış eğitimi var. G3 piyade tüfeği ile atış yapıyorsunuz. en keyifli eğitim buydu.

sağlık; herkes hasta oluyor. ben en çok bundan çektim, hastalık nedeni mikrop değil genel olarak üşütme. soğuk havada uzun süren yürüyüşler sonucu terliyorsunuz mola verdiğinizde ise o ter soğuk havada üstünüzde soğuyor. Sonuç olarak burun akıntısı boğaz ağrısı ve öksürük peşinden geliyor. Koğuşlarda 60 kişi kalıyor ve yeterince havalandırma olmuyor. her sabah sizin tarafından üstün körü temizlense de her gün ayakkabılarla taşıdığınız tozlar sizi hasta eden bir diğer etmen. ilaç götürmenizi tavsiye ederim. ilaçlar komutana teslim ediliyor sabah öğlen ve akşam alma imkanınız var. Ayrıca mutlaka bir paket pastil götürün onu teslim etmeseniz de olur.

aşı oluyorsunuz bu ayrı bir paragrafta yazmak istedim çünkü şunu gördüm ki, bu aşı olayından korkan çok fazla insan varmış. Hayatım boyunca bir çok aşı oldum ama inanın en acıtmayanı buydu (tetanoz aşısı) aşı olduktan sonra kolumun üstüne yatamadım ama yaparken acıtmıyor. korkmayın yani ve evet olmak zorundasınız kaçış yok.

yemekler; yemekler çok lezzetli, beğenmeyen afedersiniz bok yesin.

komutanların tavrı; bu konu görecelidir, bazı ast teğmenlerle sorun yaşayan gruplar olsa da genel olarak normal erlere davrandıkları gibi size davranmıyorlar. Dediklerini yapmazsanız bağırırlar, kızarlar ve mola sürelerinizi düşürürler hatta ekstradan çalıştırırlar ama dediklerini yaparsanız orada geçen zamanı sizin için bir o kadar kolaylaştırırlar. Genel olarak kötü niyetli insan görmedim. He takımın bir ast teğmeni oluyor o ast teğmen sizden sorumlu oluyor. bunun yanında uzmanlar var. bu uzman askerlerde zaman zaman size bakıyorlar, bunların arasından gıcık tipler çıksa da çok takmayın etkileşimleri sınırlıdır. Çavuşlar komutanım demeyeceğiniz sorumlu erlerdir. bu erler genel olarak ast teğmenlerin işlerini kolaylaştırmak için varlar. çavuşlar arasında 2-3 tane gıcık çıkabilir. sonuçta o insanlar aylarca orada kalacak ve sizin gibi bedelli erler gözlerinin önünde gidip gelecek. ama çok iyi tiplerde var, çavuşlara çok diklenmeyin. kaldığım bölükte sadece 1 tane kötü niyetli çavuş gördüm oda ateş olsa cürümü kadar yer yakamaz. (yetkisi yok)

namaz; yemeklerden sonra veya yemek sırasında mescit için izin veriliyor ama eğitim zamanında felan namaz için ayrılamazsınız. koğuşlarda kılanlar vardı.

insanlar; genel olarak kaliteli insanlar; okumuş, çalışan, çoluğu çocuğu olan tipler. arada şark kurnazları, sorunlular, kavgacılar da çıkıyor ama sabretmek lazım. unutmayın kavga askerliğin uzamasına neden olur. bu var olan ve uygulanan bir şey kavgaya müsama göstermezler. bizde sorunlar yürüyüşler sırasında düzgün yürüyemeyenler ve düzgün yürüyemeyenleri uyarmayı kendine görev edinenler arasında çıkıyordu. onun dışında insanlarla dalga geçmeyi seven bir abimiz çok sorun yaşadı. ama ben öyle uzun süren, şiddete dönüşen bir kavga görmedim. sinirinizi bozan insanlardan uzak durun.

uzun dönem askerlerle olan ilişkiler; size gıcık oluyorlar bu kesin ama bu gıcıklığı gösterecekleri bir alan olmuyor. uzun dönem askerlerle ilişkiniz yok denecek kadar kısıtlı. öncelikle başınızda durmadan bir komutan ya da çavuş var. kantinlere yemeklere topluca götürülüyorsunuz. yatakhaneler ayrı siz onlarınkine onlar sizinkine giremiyor. kantinlerde karşılaşabilirsiniz ya da yemekhanelerde ama siz bulaşmazsanı onlarda bulaşmaz. uzun dönem askerlerde sırada bedellicilerin önüne geçip işini görme huyu var. senden çok benim hakkım sen kimsin ki? gibi bir tavırları oluyor. size tavsiyem bulaşmayın. görmeyin, duymayın.

duşlar, tuvaletler, hijyen; duşlar 5dk sürelerde hamam denilen bir yerde yapılıyor. 5 dakika içinde hemen işinizi görmeniz gerek ayrıca su zaman zaman soğuk olabilir. ben 4-5 kere yıkandım. duşlara akşamları topluca götürülüyorsunuz. her şeyde olduğu gibi ondada sıra var. (uzun dönemler sıraya girmeden girip çıkıyor) tuvaletleri siz temizliyorsunuz. nöbetleşe olarak, o konuda pek bir hijyen beklemeyin yani. yanınıza 10'lu selpak mendil paketi alın tuvaletler alaturka göt silmek zor oluyor. ha birde ıslak mendil sakın atmayın tuvaletleri tıkıyor bizim başımıza geldi.

koğuşlar; 60 kişilik, çarşaflar kılıflar bizden sonra yıkanacaktı sizin içinde yıkanmış olur. ben ekstra kendim getirmedim onları kullandım. ama çok titizseniz kendiniz getirin. (her sabah kaldıracaksınız ama)

sivil kıyafet; hafta sonları eşortman ve spor ayakkabı ile dolaşmanıza izin var az getirin 21 günün 18 i parka ve askeri kamuflaj giyeceksiniz.

hırsızlık; görmedim, duymadım. anahtara ihtiyaç olmadı.

telefon; herkes tuşlu telefon almıştı, askercelli kontrol etmediler ancak gündüz vakti konuşan, kameralı yakalatanın vs. hemen telefonunu aldılar elinden. Akıllı telefon için detaylı arama olmadı ama dediğim gibi bu yasak ve içeri sokma riski size ait.

kafamda kategorize ettiğim gibi yazmaya çalıştım şimdi bir kaç yap veya yapma tavsiyesi vermek istiyorum

1)asla komutana "hocam,abi vs" gibi bir ifade ile seslenme bozarlar seni.
2)hiçbir komutanın gülen yüzüne aldanma gevşeme bir anda ruh halleri değişir ya da değişir gibi yaparlar, çarparlar seni.
3)uzun yürüyüşler sonrası terlemen ve terin üstünde soğuması seni hasta eden yegane şey, annelerimizin küçükken yaptığı gibi sırtına havlu koymak işe yarayan bir çözüm olabilir ya da parkanın cebine bir fanila koy fırsatını bulunca hemen değiş.
4)özellikle ilk günlerde hemen hemen herkes tanışıp, arkadaş olma arayışında biraz girişkenlik sana iyi arkadaşlıklar katabilir. ben ilk gün havalimanında 3 numara saçı olan herkesle muhabbet açtım. o konuda girişken olun.
5)cins tipler hayatın her alanında olduğu gibi orada da var ama sinirlerinize hakim olun.
6)horlamadan rahatsız oluyorsanız kulak tıkacı alın illaki birisi horluyor. horlayan adama kızmayın onun yapabileceği bir şey yok. (bende uykumda konuşurum ama benim konuşmam milleti eğlendiriyordu çok sorun yaşamadım)

aklıma geldikçe güncelleyeceğim. zaman zaman yorulsam lanet etsem de çok zor bir askerlik geçmedi denizlide. merak etmeyin ben yaptıysam sizde yaparsınız.

hayırlı tezkereler.