bugün

deniz, yelken,tutku,yüzmek, özgürlük, mavi,rahatlık, hava vs. derken anlamlandırılabilecek hadise. olgudaki tutkuların körüklenişi kadar rahat yaşama isteğinin ayyuka çıkışı da etkendir. şu rahat yaşama isteği derken politik bir zeminden çok özgürlük hissinin layıkıyla yaşanmasını kastettiğimi ifadeleyeyim.diğer açıdan bağlantı kurulabilir mi belki kurulabilir lakin derdim bu değil.
bazen, denizin kendine has kokusunu ve dalgaların sesini dahi duymak/ dinlemek ömür uzatmak için kafidir. asıl sorun burda düğümleniyor. bırakıp gidemiyorsun, denize endeksli bir yaşam sürmenin dayanılmaz hafifliği savuruyor seni. bu kendine has tutkusal sendrom insanın kendisini iyi hissetmesine neden oluyor. şehrin boğuculuğu denize özlemi pekiştiriyor. bir de şey vardır, sürekli deniz kıyısında yaşayanlara gıptayla bakılır yaa. üff havası bile farklı. at kendini denize. dalgalar götürecek seni. bahanesi çok, bir mutluluk akışı. deniz kenarında içip, ömrü uzatmak... daha az stresli, çokca pozitif!
sonuç daha çok tebessüm!kopmayış değil! kopamayış! bunun adı rüzgarlı deniz kıyısı sendromu. her şeyden bağımsız, tutkuya takılmış, kalmış!
deniz aşktır,sırdır,mavidir,sonsuzluktur. deniz öyle bir tutkudur ki insanda, deniz kenarında yaşayan bir insan, bir daha yaşayamaz deniz olmayan yerde, boğulur küçücük bir su birikintisinde... içi daralır,çıkıp gitmek ister o kentten;deniz görmek ister,denize sırlarını anlatmak,yalnızlığını paylaşmak ister. ufuklara doğru dalıp gitmek, bilinmeyen hayalleri yaşamak gibidir deniz. aklıma bülent ortaçgil'in bozburun şarkısı geldi. yaşadığım yer değil ama o şarkı bana denizi anlatıyor, denizden kopamayışı,denizin düşünecelerimi derinlerinde saklayışını, sakin ve dinginliği...

Kimsesiz Koylar Ortasında,
Her Biri Başka Siyah Bu Dağların,
Güneşi Yolladık Bütün Renklerle,
Oyuncağıyız Artık Alışkanlıkların,
En Küçük Bir Ses Bile Sanki Gök Gürültüsü.

içim Kıpır Kıpır Deniz Kıpırtısız...
içim Kıpır Kıpır Deniz Kıpırtısız...
böyle bir durum vardır malesef.
biz her yolun denize çıktığı ,aşağıya indiğimizde hep sahile varıcağımızı bildiğimiz ,her tarifi buna göre yaptığımız için denizsiz bir şehirde şaşkınlaşırız.
deniz olmayan şehirler bizi boğar,bir tabağın içinde dönüp dolaşmak gibi bir kısıtlama yaratır bünyede,deniz ufku açar sonsuzluğu sınırsızlığı anlatır çünkü.
deniz hayata huzur,mutluluk,sonsuzluğa inanç katar.
Deniz kenarında hava başkadır ve o yüzdende birçok kişi ayrılmak istemezdir.
(bkz: denize karşı içmek)
(bkz: denize karşı işemek)
güncel Önemli Başlıklar