bugün

doğruluğu tartışılmaz. ergenekonda türkiye ve dünya üzerindeki tüm akp karşıtları var zaten. baykal "ergenekonda rte de var" diyor ama bizim zeki arkadaşlarımız hangi "taraf"sız yayından takip ediyorlarsa türkiye gündemini olayları ancak bu kadar idrak edebiliyorlar.

--spoiler--

Başbakan da sanık: Farkında mı bilmiyorum ama iddianameyi hazırlayanlar Başbakanı da sanık olarak davanın içine almış. Başbakan, bu davanın savcısıyım diyordu ama sanıklarındandır. Çünkü Başbakan, Mehmet Ağar a 60 milyon dolar rüşvet vermiştir. Rüşvet vermek de suç.

Bir numara kim?: Bir numara kimse söyleyin. Saçının rengini çocuk sayısını biliyoruz ama kim olduğunu bilmiyoruz. Eruygur terör örgütünün kurucusu ama öldürmeyi planladığı kişilerden biri. Koy sepete denmiş konuşmuş. Hukukçu olarak çok yadırgadım.

Rüşvet iddiası: Bana ve Olcay a birileri paralar getirmişler. Bana birkaç kere getirmişler paralar ortada. Bazıları dolar dedi baktım TL olduğunu anladım. 2 milyon bir gelmiş 3 milyon bir gelmiş. Niye verilmiş. Bir teşvik belgesi çıkarılacakmış. Hem de Baykal a ihtiyaç yoktu ama nedense verildi diyor. Kim söylüyor, Savcı diyor ki ;Ben de bilmiyorum; Savcı Bey senin iddiaların bu. Bir yerlere baskın yaptık böyle bir mülakat ele geçirildi diyor. Her şey gerçek dışı. Merak ediyorum o bekledikleri iş olmuş mu, o teşviki almamışlarsa parayı benden istemişler mi ? Sanayi bakanlığı mi kim veriyorsa oradan herhangi bir resmi görevli böyle bir şey diyor mu? O dönemde tutuklanmışım, Zincirbozan a gönderilmişim. Olcay nerede bu paralar dedim. Yazanların bir sebebi olmalı. Söylediğin zaman öyle bırakamazsın, gereğini yerine getireceksin.

Başbakan a çağrı: Benim hakkımda da iddia var. Seninkiyle farklı ama. Gel, uzatmayalım Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal ın dokunulmazlığını kaldıralım. Yargıya teslim edelim kendimizi, irdelesinler bizi.

Hesaplaşalım: Bir süre önce kızım Aslı ya isviçre den bir milyon dolar yatırıldı dendi. Dünyanın bir yerinde bir tek ruble, dolar, euro yatırıldığını tespit edin gereğini yaparım dedim. Yargıya gittik, hallettik. Şimdi de bu Savcı üzerindeki o savcılık cüppesini bir çıkarsın da bu iddiayı söylesin kendisiyle o zaman Türk yargısı önünde bir hesaplaşalım.

--spoiler--

zerre sevmem adamı. ama bak o kasımpaşalı gibi haybeden adam değil; "gel kaldıralım dokunulmazlıkları alnın aksa?" diyor. baykal'ın savcının üzerinden çıkarmasını istediği cübbe yargının cübbesi değil tarikat cübbesidir. bunu da anlamamış taklidi yapmayın bari.
ergenekon un avukati baykal başlığı bize çok ipucu vermişti aslında, uyanamadık, uyansak da yüksek sesle dile getiremedik. ama taraf manşet attı bugün. açık açık yazdı. 2003'deki mit raporunda bu bilgi geçiyordu, meşhur iddianameye de girdi. baykal olanların farkında ki, ateş püskürdü savcıya "cübbeni çıkar hesaplaşalım" dedi. bağırdı çağırdı. esti gürledi. ama bu ülke üzerine biraz kafa yoranlara sinek vızıltısı gibi geldi bunlar ve taraf bu maşetle çıktı.
yakında, hükümete bütün muhalefet edenleri içeri atacaklar kanısına vardıgım iddiadır. bütün bu olayların ışıgında basbakanın,ergenekonun savcısı oldugunu düşünürsek gerçeleşeen ve gerçekleşecek olaylar aşikardır.
dahası benim merak ettigim, güngören deki patlamadan hemen sonra baykal ın çıkıp miting yapalım demesi, insanları bir araya toplayıp yeni bir patlamaya zemin hazırlama girişimi. dün bir yazar güngörendeki patlamanın akp nin kapatılmasının başka bir dille açıklanmasıdır demişti, akp davasının gündemden düşürmek için katliam yapmaktn çekinmeyen insanlara ben avukatım dedi baykal, yapması gereken, milletvekilliginden istifa eder ve ergenekon davasında aklanır.

not: insanların bu siyasi bakış açısı beni sinirlendirmeye başladı, baykal baban mı? kızıyorsun, dogru ise bu iddia olayın vehametinin farkında mısın? cumhuriyet mitinginde kutuplaştırılmış ve ergenekon tarafıondan ayar verildigini kabul etmek bu kadar mı zor.
el kaide de recep tayyip erdoğan da var gibi bir karşı cevap verilebilecek olan önerme.
kimsenin şaşırmaması gereken çok olağan gerçek. koskoca ergenekon'un siyasete el atmaması düşünülemezdi.
chp lideri deniz baykal'ın da ergenekon örgüt şemasında olduğunu iddia eden taraf gazetesinin manşeti.

Bu zaten, bilinen ancak dillendirilemeyen bir husustu. Biz türkiyelilere boşuna moron, mongol, gerizekalı gibi kötü sıfatlar yakıştırmıyoruz. Çünkü türkiyeli halkı yıllardır hemen gözünün önünde cereyan eden hadiseleri bir türlü görememiştir.

Bu ülkede bir ittihatçı gerçeği vardır.

CHP ittihat ve terakki cemiyetinin bir uzantısıdır.

Çünkü chp, cemiyet feshedildikten sonra anadolu'ya geçip milli mücadeleye katılarak türkiye cumhuriyeti'ni kuran ittihatçı kadrolar tarafından vücuda getirilmiştir.

Nasıl ki itc * memleketi yönettiği süre boyunca halkı değil kendisini destekleyen ve meydana gelmesinde başrol oynayan dış güçlerin * ve dolayısıyla kendi siyasi emellerini düşünmüşse, chp de uzunca bir dönem, yani ikinci dünya savaşı'nın sonuna kadar * sadece ülkede kurduğu bürokratik yapının idamesini ve doğal olarak da abd çıkarlarını dolayısıyla * ön planda tutmuştur.

Ne zaman ki siyonist cephe dış politika uygulamasında değişikliğe giderek sağ eğilimli partilere prim vermeye başlamış, işte o zaman itc ile dış güçler arasında gizli bir çatışma başlamıştır. (bkz: Adnan Menderes iktidarı)

Her ne kadar gözden çıkarılsalar da, Siyonist cephenin elimizde bulunsun fikriyatı ile desteğini az da olsa sürdürmesi neticesinde itc bugüne kadar gelmiştir. Ancak günümüzde siyonist cephe tamamen ılımlı islam'a kaydığından ve artık ihtiyaç duymadığı itc'ni gözden çıkardığından, aslında devlet içerisinde bilinen yapı deşifre edilmeye başlanmıştır.

CHP'nin parti olarak görevi, iktidar olup memleketi refaha ulaştırmak değil, asıl icraatların uygulanabilirliğini sağlamak için muhalefet yapmak ve zemin oluşturmaktır.

Günümüzde aslında bir yerde memleketin asıl sahibi kimdir çekişmesi yaşanıyor.

Memleketin gerçek sahibi kimdir?

Cumhuriyeti kuran ittihatçı kadrolar mı yoksa abd'nin yeni gözdesi olan taa en başından bu yana halkın tam desteğini almış olan ılımlı islam temsilcileri mi?

Bakınız, bu halkın ziyadesiyle salak olduğunu bilen siyonist cephe, planını iki aşamada gerçekleştirmiştir.

Birincisi, Ortadoğu'da osmanlı'dan boşalan boşluğu, güç dengelerini de gözönünde bulundurarak, ittihatçıların kurduğu yeni bir devlet ile doldurmak ve halkı özünden uzaklaştırarak iki arada bir derede bırakmak. Türkçe ezandan tutun da, türbana, çağdaş yaşama, feminizme, irtica tehlikesine kadar artık aklınıza ne gelirse...

ikincisi, güç dengeleri sağlandıktan sonra, aslında yeni elbisesine bir türlü alışamamış olan ve osmanlı reflekslerini bir türlü terkedemeyen halka, kendi özündenmiş gibi gösterdiği birilerini vererek birinci yapıyı da bertaraf ettikten sonra, komple ortadoğu'yu kendi dümensuyuna sokmak.

Gelip tek mermi sıktılar mı? hayır

Topraklarımıza asker çıkardılar mı? Hayır

Ülkemiz ciddi bir işgal tehlikesi geçirdi mi? Hayır

Peki öyleyse neden savaştan çıkmışçasına maddi ve manevi olarak bir harabe görüntüsü çiziyoruz?

Başbakan'a dokunulmazlıkları kaldır teklifi götüren deniz baykal ne derece samimidir acaba?

Peki ya, derin yapılanmayı ve faili meçhulleri çözüyorum, ülkeyi aydınlığa götürüyorum ayağına büyük ortadoğu projesi'nin son aşamasına geçiş yapmaya çalışan başbakan ne kadar samimidir sizce?

Buradan hem chp'lilere hem akp'lilere seslenmek istiyorum;

Olm sizi ayakta uyuta uyuta iyice amsalak ettiler, ve ikisini de devletin umudu gibi göstererek aslında kuyunuzu bir güzel kazdılar. CHP ve AKP, bu ülkeye değil, kendilerini himaye eden abilerine hizmet eden iki partidir. Gerisi de hikayedir.
(bkz: ergenekon da var baykal da var)
(bkz: ergenekon da var baykal davar)
(bkz: ergenekon davar baykal da var)
(bkz: ergenekon davar baykal davar)
ele geçen son bilgilere göre ;

türkler yolunu kaybetmiş bir dağın içine girmişlerdi. girdikleri yerden çıkamadılar, içinde hapsoldular. sonra orada büyüdüler, çoluk çocuğa karıştılar. içlerinde baykal denen delikanlı artık bulundukları yerin onlara çok dar geldiğini, geniş alanlara gitmeleri gerektiğini savundu. buna yaşlılar meclisi toplanarak onay verdi. evet baykal denen delikanlı bir olayın, bir destanın öncüsü oluyordu. nasıl edelim nasıl yapalım derken, baykal yine geçti ve bir fikir attı ortaya... neydi bu fikir peki? hepinizin bildiği üzere dağın yakılmasıydı. evet bunların hepsini baykal yaptı! olay planlandı, ve mükemmel bir görsel şölenle dağı yaktılar.

o günden sonra türkler dünyanın 56 bir yanına dağıldı.

ve baykal o günden bugüne efsane olmayı bildi.
gün itibariyle taraf gazetesiyle büyük yankı uyandıran, iddialı haberdir. avukatı olduğuna göre, ergenekonu savunması beklenebilir.
iddianamedeki iddialardan biridir. rte hakkında da iddalar vardır. görücez.
2003 tarihli mit raporuyla desteklenmiş taraf gazetesi haberi.
(bkz: ergenekon da baykal da var)
kendisinin de söylediği üzere avukatı olabilir. zira eskinden kendisi avukatmış. ayrıca başka rolleri olabilir de olmayabilir de ancak elde delil bilgi belge olmadan bir ithamda bulunmak yanlış. zaten böyle bir durum olsa savcı gereğini yapardı.
iddiadir. herkesi ergenekon'a bulastirma cabasi gercek suclularin bulunmasini imkansiz hale getirecektir.