bugün

osmanlı misafiri olduğu günlerde türkçeye merak salmıştır ülkesine dönmesinden sonra "dolma, buzlu, şerbet, kahve, kalabalık, sofa, yıldırım, yaramaz, köşk ve divan" gibi kelimeler isveç diline girmiştir.
1697 yılında, 15 yaşında tahta çıkmış olan isveç kralı dır.

rus tehditi nedeniyle 5 sene misafir olarak kaldığı osmanlı topraklarından ayrılırken ; kız kardeşine yazdığı mektupta durumunu özetlemiştir.

--spoiler--

poltova da esir oluyordum. bu, benim için bir ölümdü ; kurtuldum. aksu nehri önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi. önümde su, arkamda düşman, tepemde cehennemler püsküren güneş! su beni boğmak, düşman beni parçalamak, güneş beni eritmek istiyordu. gene kurtuldum. fakat bugün esirim, türklerin esiriyim. demirin, ateşin, suyun yapamadığını onlar yaptılar ; beni esir ettiler. ayağımda zincir yok, zindanda da değilim. hürüm, istediğimi yapıyorum. lakin gene esirim ; şefkatin, ulüvv i cenabın, asaletin, nezaketin esiriyim. türkler beni işte bu elmas bağa sardılar. bu kadar şefkatli, bu kadar alicenap, bu kadar asil ve bu kadar nazik bir milletin arasında, hür esir gibi yaşamak bilsen ne tatlı!

--spoiler--

http://www.dunyabulteni.n...aber&ArticleID=251479
osmanlı gemilerini örnek alarak ülkesinde jarramas adıyla bir gemi inşa ettirmiştir.
yeniocağında demirbaşların arasında sayılan kişidir.

görsel
Müthiş bir hikayesi olmasına rağmen nedense Türk insanı tarafından pek bilinmeyen bir şahsiyettir.

Şu anda bile isveç'le aramızdaki ilişkinin temelinde bu adamın Osmanlı topraklarında yaşadığı 5 yıl yatar.

Aslında hikayesi film gibi hayli ilginç, gerçek olamayacak kadar komiktir.

Osmanlı topraklarında kaldığı süre içerisinde kendine bir saray yaptırmış ve adeta küçük bir isviçre inşa etmiştir. Misafir edilmesinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen ve hatta bab-ı Âli'den defalarca kez artık ülkesine dönmesi istenmesine rağmen türlü bahanelerle gitmeyi reddetmiştir. En sonunda kendisine eğer gitmezse zorla çıkarılacağı bildirilmiş, ölürüm de gitmem minvalinde bir cevap vermesi üzerine sarayının önüne namluları ona dönük 10 adet top dikilmiş ve yeniçeriler gönderilmiştir. Ha bu arada şarl'ın yeniçerilerle olan ilişkisi de ayrı hikaye. Geçen zaman içerisinde Yeniçeriler onun duruşuna, konuşmasına, cesaretine hayran olmuş ve ona karşı büyük bir saygı beslemeye başlamışlardır. Devlet onun zorla çıkarılmasını emredince ona kötü davranmak istememişler ancak şarl gitmem de gitmem diye tutturup bir de üstüne silahını çekip üstüne gelen yeniçerileri vurmaya başlayınca artık yeter deyip onlar da ateş etmiştir. Yanındaki askerlerine de ateş emri vermiş ve ciddi ciddi küçük bir savaş yaşanmış epeyce tantana kopmuştur. Sayısını bilmemekle birlikte ölenler bile olmuş.

Şarl yaralı olarak ele geçirildiği zaman çıkardığı onca olaya rağmen ve kaybetmesine rağmen yüzünde bir gülümseme vardı. Bu tuhaf adam isveç'e gönderildikten sonra Osmanlı'da misafir olduğu zaman içinde yaşadıkları büyük merakla ve ilgiyle karşılandı ve Türklere karşı derin bir sevgi oluşmasını sağladı.

Demirbaş Şarl'ın hikayesinden müthiş bir film çıkar ama yönetmen Asterix ve Oburix'in yönetmeni olsun isterim. *

Bir de yeniçerilere acayip borç takmıştır namussuz.
isveç'in yetiştirdiği büyük askeri deha. Dominium maris baltici'yi kaybetmesine karşın elindeki imkanlarla belki de yapılacak en zor işlere imza atmış ancak duracağı yeri bilemeyen bütün liderler gibi tarihin ölüm dolu şarampollerine yuvarlanmıştır. elindeki benim de nickime esin kaynağı olan karolinerleri ile birlikte zamanın iki büyük gücü lehistan ve rusyaya neredeyse diz çöktürmüş ancak tam zafer peşinde koşarken elindeki her şeyden olmuştur. Norveç, baltık ve ukraynada yaptığı savaşlarda elindeki kısıtlı asker ve malzeme ile lehistanı fethedip ukraynaya girmiş ancak petro'nun ukraynayı susturmadaki mahareti ve isveç'in yıpratma savaşına dayanamaması sonunu getirmiştir. prut savaşına yol açan 5 yıllık bir misafirliği de vardır ki daha sonra karl'ın notlarından yıldırım ve jarramas (yaramaz) adlı iki gemi yapılmıştır. velhasılı çok büyük adam çok.
(bkz: charles xii)

(bkz: bender çatışması)
Osmanlıya sığınmış isveç imparatoru. Petro yla osmanlı anlaştıktan sonra bile uzun yıllar topkapıda kalınca yeniçeri ve halk tarafından demirbaş olarak adlandırılır.yine petroyla savaşta kafasına kurşun yiyererk ölmüştür.
Osmanlı’ya sığınan isveç kralı.

Kralın harcamaları 5 yıl boyunca demirbaş akçesinden karşılandığından lakabı demirbaş olmuştur. ingilizler bu ünvanı bir kahramanlık nişanı filan zannettiklerinden olsa gerek komik bir şekilde “ironhead” olarak tercüme etmişler.

5 yıl boyunca Osmanlı’yı Ruslara karşı kışkırtan kral Osmanlı’yla Ruslar arasında prut savaşına sebep olmuş bu savaşta baltacı deli mehmet paşa sadece prut’u değil Çariçe katarinayı da fethetmiştir efenim.

5 yıl boyunca Osmanlı himayesinde yaşayan kral Türk kültürüne dair bazı şeylerden etkilenmiş, ikea’daki meşhur isveç köfte (köttbullar), severek yedikleri lahana dolması (kaldolmar) ve gündelik hayatta bugünkü isveççede dahi kullanılan pek çok Türkçe kelime bu sayede isveç kültürüne geçmiştir.

Kral’ın 5 yıllık masrafına karşılık bazı isveç gemilerine Osmanlı tarafından el konulmuş, Viking tarzı bu gemiler Osmanlı’nın donanma anlayışına uygun olmadığından sökülüp yeniden yapılarak kalyon ve kadırgalara çevrilmiştir.

isveç’te sağcılar tarafından pek sevilen kral xii şarl (karl) ülkesine döndükten sonra danimarkalılarla yaptığı bir savaşta kafasından vurulup ölmüştür:
güncel Önemli Başlıklar