bugün

Deliryum, âni başlangıçlı ve dalgalı seyir gösteren, dikkat değişiklikleriyle, dezorganize düşünceyle, değişik bilinç seviyeleriyle ve diğer bilişsel ve davranışsal rahatsızlıklarla karakterize olan nörodavranışsal bir bozukluktur. Deliryum, hastanelerde en sık görülen nörodavranışsal bozukluktur. Deliryum, hastanede tedavi gören hastalar arasında, tıbbi ; cerrahi servislerde % 18 ; 30, yoğun bakım ünitelerinde % 2 ; 20 ve koroner yoğun bakım ünitelerinde de % 2 ; 20 arasındaki oranlarda görülmektedir. Deliryum, özellikle yaşlılıkta görülen bir bozukluktur. 65 ve üzeri yaştaki hastaların % 14'üyle % 56'sında deliryum mevcuttur ve bu vakaların yarıdan fazlası, hastaneye mürâcattan sonra ortaya çıkmıştır. Deliryum uzun bir zamandan bu yana bilinmesine rağmen, şu âna dek bu konu az oranda ilgi ve araştırma sahası olmuştur. Deliryum, yanlış tanıdan ziyâde, akla gelmediği için gözden kaçmaktadır. Konuya olan yabancılık, bu bozukluğu tanımlamak için kullanılan çoğu terime de yansımıştır : Akut beyin yetmezliği, akut beyin sendromu, akut konfüzyonel durum, akut organik sendrom, deliryum, dış kaynaklı psikoz, metabolik ansefalopati, organik psikoz, toksik ansefalopati, toksik psikoz ve diğerleri. Terminolojideki kelimelerin çoğu taban dilinden ödünç alındığı için, önce bu bozuklukla birlikte kullanılan terimleri tanımlamalıyız. Dikkat : Özel uyarana odaklanma kâbiliyetidir. Aruzal (Uyarılabilirlik) : Dikkatin temel öncülüdür. Koma, stupor, uyanıklık ve alarm hâlinde olma durumlarının hepsi de, uyarılabilirliğin değişik durumlarıdır. Bilinçlilik : Uyarılabilirliğin bir ürünü olup, çevrenin açık bir şekilde farkında olma hâlidir. *
(bkz: delerium)*
Akut organik beyin yetmezliğidir. Aslında klinik bir tanıdır. Genel olarak bilişsel bozulmaya neden olan mental bir bozukluktur. Sıklıkla görsel hallüsinasyonlar eşlik eder.
taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu.
bir lazın delirdiğini belirtme sözü gibi olan söz.
preex dönem hastalarda çok sık görülmektedir.
Deliryum (delirium), tıp dünyasında ilk tanımlanan ruhsal bozukluk hastalıklarından biridir. Ani (akut) gelişen ama geri dönüşümü olan bir hastalık olan “Deliryum”, fark edilmeden hızlı bir başlangıç aşamasıyla kendini gösteren, inişli çıkışlı bir hastalık süreci oluşturan, enfeksiyon, ağır gıda veya su eksikliği, zehirlenme, yüksek ateş ve benzeri gibi çok farklı nedenlerle ortaya çıkan, düşünce ve algılama değişimleri yaşatan, bilinç problemi oluşturan ve uyku-uyanıklık arası bir dönem oluşturan bir hastalıktır.
Deliryum. Element ismi çağrışımı yapan ruhsal bozukluk hastalığıdır.
(bkz: la fadime deliriyum galiba)
(bkz: la temel sen zaten delisin da)
halusinasyon görürken bilincin de belli düzeyde kapalı olması, hayal gördüğünün farkına varamama durumu. doğal ya da sentetik kimyasalların bir kısmı buna sebep olur. bir örneği, tatula tohumu ile yaşanabilir. keyifsiz bir deneyim olduğu söylenegelir bunun.
ilhan irem'in denemelerden oluşturduğu 94 basımlı kitabı.

80'leri değerlendiren kitap hâlâ güncelmiş gibi tazecik okunabilir.
Kisi halusinasyonlar degil, gercekten ayirt edemedigi sanrilar gormeye baslar. En guclu halusinasyon tipi denilebilir.

Bu sanrilar gercekten ayirt etmesi imkansiz olmasinin yani sira ayni zamanda son derece garip ve korkutucu olabilir. yillar once olmus bir akrabasini gardrobunda saklandigini dusunup onunla saklambac oyanayacak seviyeye getirebilir insani.

Deliryum, benzodiazepinlerle halledilemez. Deliryum'a ev-isi en iyi tedavi muhtemelen direkt uyumak olacaktir. Ama tabii bundan once Deliryumdaki kisinin hastaneye gidebilmesi soz konusu ise, gitmelidir.

Bazi maddeler kisiyi Deliryum'a sokabilir. Yuksek dozajda antihistaminler Deliryum-yaratici etkiye sahiplerdir. Uzun sure uykusuzluk Dogal Deliryum getiricilerinden birisi.

Deliryum'u duzeltmek icin kahve icmek her seyi daha da kotu yapabilir. Uyaricilar deliriantlarla iyi gitmezler.

(bkz: kanna)
bilinç değişikliğine dikkat, algı, düşünce, bellek, devinim, duygu-durum ve uyku-uyanıklık döngüsü bozukluklarının eşlik ettiği, özgül olmayan organik beyin sendromu olarak tanımlanır. En sık görülen mental durum bozukluğu olmasına rağmen, klinisyenlerce kolayca gözden kaçırılabilmektedir. Yaşlı hastalarda teşhis edilemeyen deliryum oranının %70 gibi yüksek değerlere ulaşabildiği bildirilmiştir.