bugün

yurdum kadınlarının nedense bir türlü vazgeçemediği huylarından birisidir.

alçak bir ses tonuyla "benden duymuş olma ama" veya "beni bilirsin dedikoduyu hiç sevmem",

şeklinde başlayan cümlelerin sonunda,

"falancanın kızı da erkek arkadaşıyla fink atıyormuş", "filancanın oğlu da iş bulamamış, bunalımdaymış",

diye devam edip uzayıp giden diyaloglar, nedense hiç bitmez.
Saatlerce yapılan dedikodunun sonunda da; "valla şekerim her koyun kendi bacağından asılır, herkesin kendi hayatı sonuçta." Denilerek onca saatlik yapılan dedikodunun yükü omuzlardan atılmaya çalışılır. *
Dedikodu yapmayi sevmem ben zaten gercekleri söylüyorum , benim gunahim bana yeter bide onlarla ugrasmayayim derler ve yaptiklari dedikoduya kılıf uydururlar.
dedikodu yapıyoruz dedikten sonra 'Ben onun yüzünede söylerim demek'.
Dedikodu denilen şeyler dedikodu değildir.
dedikoduların klasik açılış cümlesidir.
Önlerinde traktör tekeri kadar kek ve hamur işi olan baseni oyun hamuru gibi kat kat olmuş iki kadın bir araya gelince yapar bunu. Misal;

+Gııı Ayşe gördün mü yeliz in kocası başka bir kadınla geziyormuş
-yok kııız inanmam iftiradır
+Bak ben dedikoduyu sevmem ama (sessiz konuşur) var bunda bir naneler
-sahi mi yahu eee anlat bakalım...
görsel