bugün

ilk sezonda kevin Williamson imzası olduğu için daha çok korku teması barındırırken,ikinci sezonda yönetmenin değişmesiyle kimin kimle sevgili olduğu belli olmayan bir dizi haline gelmişti.
20 yıl sonra EKiP YENiden birarada;

görsel
Katie holmes ve fringe in yakışıklısı joshua jackson un parladığı romantik gençlik dizisi.
türkiye kopyası için

(bkz: kavak yelleri)
ergenlik çağındaki gençlere örnek olsun diye yapılmış bir kaç akıllı, iyi melek yüzlü gencin hayatın anlamını ararken canları sıkıldığında bol bol seviştiği gençlik dizisi.
bir kaç bölüm bakmıştım yayınlanırken beğenmemiştim çok fazla zorlama ve yapmacık gelmişti senaryo ve oyunculuklar, tabii oyuncular haklı, öyle beylik baba baba laflar o ergenlerin ağzından zor çıkar.

bu dizinin son bölümüne tesadüfen denk gelmiştim tv ye bakarken, kaç yıl oldu 10-15 hatırlamıyorum. neyse dizinin finalinde anladık ki kadınların midesine giden yol da boğazdan geçermiş *
herkesin herkese nikahı düşer felsefesini ilk öğrendiğim dizi.
1998-2003 yılları arasında gösterilen gençlik dizisidir. Sonunda Joey' in Pacey'i seçmesi diziyi boşuboşuna izlediğimi düşünmeme sebep olmuştur.
yeri sarsılamaz en sevdiğim dizidir. konusu gençlik olduğu içi ergenlere hitap ettiği düşünülse de ergenlerin kavrayamayacağı kadar sağlam replikler ve kendi hayatlarını sorgulama analiz etme özelliği taşıyan bir dizidir. senaryoyu duyunca yuh bu da olmaz gerçek hayatta diye düşünülebilir ama gelişmeler gayet mantıklı ilerlemektedir mantık içinde sağlam replikler ve etten kemikten karakterlerle izlemesini bilene birçok şey katan ve izlenmeden ölünmemesi gerek dizidir.
burdaki oyuncuların yıllar sonra başarılı yapımlarda gördükçe tatlı bir tebessüm kaplıyor sıfatımı.
ilk aşkımla aramızı açan dizi olarak hafızamda yer alır. şu anda fringede oynayan eleman vardı bu dizide sanırım. he işte o puştu kıskanırdım.
günümüz gençlik dizileri olan vampire diaries efendime söyleyeyim gossip girl'e göre falan çok naif, çok masum dizidir. bu günümüz dizilerinde on beş altı yaşında veletler çatır çutur sevişirken dawson'da romantizm vardır, sevişmeye anlam yüklemek vardır. izlemesi kolay bir dizi. ancak öyle tükaka olduğunu düşünmüyorum. hayatın anlamını arayan birçok genç, kötü niyetli değiller, insana umut veriyor.
bir zamanların en güzel gençlik dizilerinden biri olan katie holmes'un yeni yeni ünlenmeye başladığı döneme denk gelen güzel bir diziydi. ayrıca jenerik müziği Paula Cole'un I Don't Want to Wait şarkısıdır.
Turkish uyarlamasına da yüz bilmem kaç bölüm boyunca kavak yelleri dedik.
freaks and geeks dizisinin yayından kalkmasına sebep olduğu için nefret ettiğim dizi.
çocukluğumunn dawson'ı dediğim gerçekten çocukluğumu we kadın erkek ilişkleri konsundaki acınası bilgimle anlamlandırmaya çalıştığım ewet çocukluğumun dizisi..
ilk 4 sezonu gerçkten müthişti bir ekoldür dawson's creek
kimin kiminle sewiştiğini anlamakta aslında o kadarda zor diğildir ki şuanda daha iyi anlıyorum büyüdükçe gerçekten herşeyin değiştiğini yuh oha lan buda olurmu dediğn şeyleri yaşıyosun çünkü.arkadaşına aşık olmak kadar doğal bişey yok aynı arkadaş grubunda olmak we kopamamakta çok yadsınmamalı kopamayabiliyosun we zamnla herşeyy gelişyoo we arkadşlık herşyden önmlii diğll iştee önemli dee diğill neeysee..
ama tabiki son iki sezon boka sardıklarıda gerçktir.
mesela benm en çok sinirlendiğim mewzu küçükken kendnden emin karakterinden ödün wermeyen joeyin büyüdükle kaltaklaşmasıı çok ilginçtirr bi artıdan eksiye doğru gidiş wardır nedense tmm eskidende kararsızdı ama sonraları zıwanadan çıktı çılgın kızımız jen ne kadar oturaklı olduysa bu da o kadar coşmuştuu sinir şeyy..neyse welhasılı joeyi zaten bi paceyin yanında sewerdim ki dizinin temelini oluşturan bu iki karakterin aşkları diziyle ilgili yapılabilicek en güzel şeydii..dawsondn iyi bi dost olur çok iyi ama fazlası diğil benmde öyle arkadşlarım warr çokk sewyorum hemde çokk ama aşk zorlasanda olmazz buda onun gibi iştee...kısaca herşey olması gerktiği gibi olmuşş büyük losar görünümlü günüllerin winnirı pacey kazanmıştırr.ne diyoduk biz buna true lowe ewet..

paceyin finalde joeye söyledği sözse asla unutmicam bir replikk:hayatımın son on yılnda sana aşık olmak benim için yeterliydi.artık seni serbest bırakıyorumm..dedii adam yaa warmı ötesii bencee yokk...
bir bölümünde pecy ve joey'in market kapanınca içerde kalmaları sonucu son derece güzel sahnelerin yaşandığı, joey'in aynı bölümde pecy'e sakal traşı yaptığı gençliğimin dizisi.**
ayrıca michelle williams ın (jen) kızının babası olan heath Ledger 28 yaşında, 22 Ocak 2008 tarihinde, Manhattan'daki evinde, reçeteli ilaçları yanlış kullanması yüzünden ölmüştür.
amerika'dan çıkıp her ülkede uyarlanmış olmalı diye düşündürten gençlik dizisi.Zira bir dawson's creek ekolüdür gidiyor.
tanınabilecek "en süzük sarışın" ödülünü hakeden herifin dizisi.

ayrıca hepsi birbirinin her yerini biliyor...
joey ve pacey nin ilk farkındalığa ulaştıkları sahneydi galiba. bi göl kenarı. galiba göle girip ıslanmışlardı.ki göle girildiğinde ıslanılır. sonra joey kamyonetin arkasına geçip üstüne deiğştirmişti. pacey sapkınlık barındıran bakışlarla dönüp dönüp nakıyodu. hatta yamulmuyorsam joey yavşak yavşak pacey dön önüne come onn pacey falan diyodu. bi anafikir çıkaramadığımı şuan hissettiğim bi sahneydi.
(bkz: kavak yelleri)
yurdum insanının yeni gözdesi olsa gerek.

evet!! evet!! kanal 1 ekranlarında hayat buluyor siktiğimin dizisi.

bir dizi, ancak bu kadar realiteden uzak olabilir. her bölümünde sevişen, düzüşen karakterleri gördükçe '' vayyy amısına çakayım, elin amerikalısı her gün sikişiyor. biz hala elimizi sikiyoruz. '' diyen abazan sayısı logaritmik bir şekilde artış gösteriyor inananı bol ülkemde. ne hakkınız var lan güzel ülkemin marjinal abazanlarını, tecavüze meyillendirmeye. çekin gidin mına koyim yerli ekranlardan. ne bileyim e2, cnbc-e, tnt vs. gibi popülarist medya işbirlikçilerine devredin bayrağı yeniden. en azından her abazan izleyemez. nereden bilsin elin adamı tri nitro toluen'i, e ikiyi amına koyim.

neyse konumuza dönelim.
bu dizi, insanları çeşitli arayışlara iten bir dizidir. dolayısıyla sahip olduğu şeylerle mutlu olmayı beceremeyen, ''neden biz de ibne olup, mezuniyet balosunda sevişme girişiminde bulunmuyoruz?'' diye dünyayı sorgulayan, hayvanca seviştikten sonra ''önden sen git!!'' diyebilmek isteyen insanların sayısı gittikçe artmaktadır.

dizinin soundtrackleri gerçekten hoştur özellikle dido daha da izlenesi kılmıştır diziyi.
bu tip dizileri izlerken lütfen empati kurmayalım.
ve her bölümden sonra masturbasyon işine girişmeyelim.
(bkz: sosyal mesaj veriyorum şu anda)
lütfen her izlediğimize inanmayalım ve bunu bütün bir ulusa mal etmeyelim.
(bkz: amerikalıların hepsi zengin ve acaip sevişiyolar amına koyim)

neyse yahu... yıllar önce bu dizi vardı şimdilerde de gossip girl vs. var. sürekli yeniliyor kendini popüler kültür.

not: dawson'a acaip kıldım lan. o her hüsrana uğradığında yüreğimden masum bir güvercin havalanırdı mavi göklere...
bu kadar da hümanistim işte.
Katie Holmes'un cok uyuz bir rolde olmasını saymazsak mukemmel bir dizi.

(bkz: Adam gibi dizi)
filmin sonunda joey dawson birlikteliğinin gerçekleşmemesiyle hayal kırıklığına uğramıştım özelikle ilk sezonları çok didaktik ve romantikti. dawson karakteri benim kişiliğimle de benziyordu.
bir dönemler inanılmaz derecede izlenen gençlik dizisi.

kendim nefret ederim bu diziden. hani benim nefretimin kaynağı dizinin kalitesi ile alakalı değil. öyle çok bir izlemişliğim yok o yüzden dizinin kalitesi hakkında yorum yapamayacam.

benim nefretimin kaynağı o dönemki ev arkadaşlarımın bu dizinin tutkunu olmaları. ilk başta kulağa sağıkç ageliyor olsa da adamların tutkunluğu öyle bir derecedeydi ki benim nefret etmemi sağladırlar. o dönemde digiturk gece sabaha karşı veriyordu bölümlerini dizinin, eh tamda benim nba maçlarını izlediğim saatlere denk geliyordu. şimdi izlemeyin siz demekde olmaz tabi, arkadaş sonuçta. böye böyle nefret ettim valla. halende ne zaman adını duysam bu dizinin okkalı bir küfür sallıyorum içimden.
south park'in bir bolumune malzeme olmus dizi.*
insanlara eski güzel günleri hatırlatan bir dizi. ilk izlediğim zamanda bu dizinin yaş profiline uymuyordum, şimdi hiç uymuyorum ama heyecanla bekliyorum.