bugün

Efendim bu tür kızlar ya da bayanlar genelde bir nişana, düğüne, kınaya ya da daha modern deyimle wedding party'e davet edilirler, minumum bir ay önceden kıyafet tripleri başlar. "Ay elbisemi giysem yoksa ağır bir abiye mi?" , "Hazır mı alsam, diktirsem mi?" , "en güzel giyinen ben olmalıyım", "hazır alırsam ya başkasıda aynısını giymiş olursaaaa??" gibi kendi kendini hırpalayacak bilumum sorular geçer kafasından. Kıyafete karar verip almakla ya da diktirmekle bitmez bu iş, daha bunun takısı, makjajı, saçı, çantası, ayakkabısı, parfümü cartı curtu var. Kısacası davet edildiği yerde 3-4 saat gövde gösterisi yapmak için kırk takla atıp işkence yaşarlar kendilerince, hatta etrafındakilerede (anne, kardeş, sevgili, yakın arkadaş) işkence hayatı yaşatırlar bir süre. Davet sonrası genelde çekildiği resimleri etrafındaki herkese gösterir bunlar. Ve geneldede o kadar işkenceye strese rağmen "acaba şunu giysem daha mı güzel olurdu??" tarzında sorularda kalır akıllarında.
ne giyerse giysin kendini begenmeyen ya da bir turlu begenemeyen kiz turudur..