bugün

herkesin kaldıramayacağı midesizliktir. bilindiği üzere dans etmek, sekse yaklaşmak için yapılan eylemdir. eğer bir erkek salsa ve tangolarla başka erkeklerin kucağında fır dönmüş bir kızla evleniyorsa, gavatlıkta master olmuştur, az biraz da ibnedir.
Öyle biriyle evlenmeyi kabul edecek kadar sevmiştir.
Kız kardeşi yada annesi dansçı olan cahil yazarın, iç dünyasındaki fırtınayı sözlüğe kusmasıdır. Bir şey olmaz. Çık şu köyden, hayat çok güzel...
hadi tanımadığın bir kızın namusu hakkında atıp tutuyorsun, kendi kararıyla evlenen insanlara hakaret ediyorsun, bir sor bakalım kendine sen dansçı kızla evlenmek istemiyorsun da o seninle evlenmeye can mı atıyor?
kelimelerin anlamları yoktur, biz onlara anlam yükleriz.
dansçı dendiğinde senin aklına oryantal, striptiz vs vs geliyorsa, benim aklıma bale, çağdaş dans vs vs gelir.

sen dansçı kelimesiyle kendi kafanda fahişe diye tanımladığın insanı eşleştirirsen ve buna göre eleştirirsen, bu senin sorunundur. kendi doğruların başkalarının yanlışları olabilir ama sen büyük ihtimalle hiç düşünmeden doğrularını sorgulamamaya devam edeceksin..

ben, çağdaş dans dansçısı olma hayallerimle buraya yazarken, bu yolda hala ailemle ve metroda, yolda, okulda beraber bulunduğum insanlarla,türklerle, bu hayalimi gerçekleştirmek istediğimden (ki çok içgüdüsel değil mi?) zor bir süreç geçirirken gerçekten çok güçlü olmak zorunda olduğumu biliyorum.

türkiyede sanata, sanatçıya önem verilmedi. hiç verilmiyor. verilir mi bilemem. (belki bir çok yerde verilmiyor evet ama, pariste ya da romada sanatçı olmak daha çok para ederdi en azından. daha saygı duyulur, sanatçı mutlu olur. e aramızdaki fark da ortada..)
şu an çok daha büyük problemler var, ne sanatı diyeceksiniz?

ve şu an 3. dünya ülkesi olmamızın ya da belki öyle sanılmamızın asıl nedeni insanların sanat aşkıyla dolup taşmamasıdır. ülkenin %2si yeterli değildir.

insanların sanatçıyı ve bilim insanını karşılaştırıp kendince yorum yaptığı ve bir tarafı kutsadığı sürece sanat bu ülkede büyümez. sanatçı mutlu olmaz. sanatçı insanını sevmez, hayallerine küser. türkiyede sanat geri plana atıldığı sürece ekilen biçilmez, değişemeyiz.

avrupa... çok para kazanıyorlar değil mi?
bizde kaç tane müze/tablo vardır? insanların sırf görmek için geldiği?

hadi duygusal düşünmüyorsunuz, hadi hepiniz parayla beslenen robotlarsınız, şöyle anlatayım;
sanat, insan olana satılıyor. para yapıyor orospu çocukları. sanata değer veren insanlar var, bordan daha değerli anlıyor musunuz?