bugün

dünyanın en gerilimli olaylarından.. damacanada az su kalmıştır, pompa da basmayınca yolu damacanayı bardağa boşaltmakta bulursunuz. hele bir de misafirlikteyseniz gerim gerim geriliyorsunuz resmen. ''misafirlikte ne diye dolduruyorsun lan?'' diye soracak olurasanız cevaplamayacağım dostlar, canlar..(yalan çünkü)

edit: ahanda size umut sarıkaya tespiti: http://www.rafinaj.com/bl...8/04/umutsarikayaza31.jpg allah'ım bir insan bu kadar mı doğru bir tespit yapar.
damacananın altında kalın bir havlu yoksa son derece zor, atraksiyon dolu eylemdir. kimi zaman az gelir su, kimi zaman bardağı taşırır. bir zaman sonra gözünüz kapalı, tam içeceğiniz kadar suyu doldurmayı öğrenirsiniz.

(bkz: pompalama sanatı)
*
ağırlığına göre şekile girmek.
(bkz: döktün amk)
bardak ya yarım dolar ya da taşar.
yere su damlatanları vardır.
içindeki subitmeye yakın abartılı foşurtular çıkarır.
kısacası eziyetin diğer adıdır.
beceriksizseniz annenizin yerde biriken şu kadarcık su için ortalığı ayağa kaldırdığı anlar.
bu eylemi gerçekleştirmek büyük yetenek ister , eğer böyle büyük bir yetenek yoksa sizde mutlaka taştırıcaksınızdır. Taşmasa bile yere damlayan su damlacaıkları gözünüze çarpar , bardak yarım da kalabilir ki bu en olumlu ihtimaldir.
(bkz: döküp saçmak)
sürahi küçük *bardak büyük ise *yapılması mantıklı eylemdir. *
ayarını bildikten sonra sorun çıkması zor olan eylem. (bkz: entryi taşırmak)
sosyopat biri olarak sürdürdüğüm şu günlerde hayatımın en heyecanlı , gerilimli , ikilemli paradoksu olup , benim gibi bir çok internet manyağına aynı hisleri yaşatmaktadır.