bugün

bugün vefat eden kırgız yazar cengiz aytmatov'un, ikinci dünya savaşı sırasında, kocası askerde olan cephe gerisindeki cemile'nin yasak aşkını etkiliyeci bir dille anlattığı cemile adlı romanı için luis aragon tarafından yapılan övgü.
aşk bomboş bir park şimdi.
(bkz: kalamış parkı)
bir anlamda artık yetim kalmış hikayedir çünkü öykünün yazarı cengiz aytmatov'u bugün yitirdik.
(bkz: jeux d enfants)

aşk dediğin böle olur, böle olur, böle olur!
herkesin aşkı kendine güzeldir.
cedric ve chan in aş hikayesi olsa gerek.
seda sayan- nihat doğan aşkıdır.
Lise 1. sınıf ingilizce dersinde yanımda bir kız oturuyordu

onun için "benim en iyi arkadaşım" diyordum. Ama ben onun ipek

gibi saçlarına bakıp onun benim olmasını istiyordum. Ama o bana

benim ona baktığım gözle bakmıyordu, bunu biliyordum, dersten sonra kalktı

we yine o gün sınıfta olmadığı için o günün notlarını istedi.

Ona notları werirken bana teşekkür etti we yanağımdan öptü. Onu sadece

arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok sewiyordum ama söyleyemiyordum.

Nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum.

Lise 2. sınıf.

Telefonum çaldı, arayan oyudu we ağlıyordu, bana aşkın nasıl kalbini kırdığını anlattı,

beni ewine çağırdı, yalnız kalmak istemediğini söyledi, bende tabiki gittim.

Koltuğa yanına oturdum, güzel gözlerine bakmaya başladım we onun benim olmasını diledim,

2 saat sonra Drew Barrymore un bir filmi başladı we onu izledik. Filmi izledikten sonra

uyumaya karar werdi, bana herşey için teşekkür etti we yanağımdan öptü.

Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok sewiyordum ama

söyleyemiyordum, nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...

Son sınıf...

Mezuniyet balosundan bir gün önce yanıma geldi ve çıktığım çocuk hasta we partiye

gelemeyecek dedi, benimde çıktığım biri yoktu ve 7. sınıfta birbirimize söz wermiştik

eğer çıktığımız biri olmazsa partilere beraber gidecektik, "en iyi arkadaş" olarak.

Partiye birlikte gittik, o akşam çok güzeldi, herşey yolunda gitti, partiden sonra

onu evinin kapısına kadar bıraktım, kapının önünde ona baktım o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek baktı.

Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum, bana

"hayatımın en güzel zamanını geçirdiğini" söyledi ve yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum,

onu çok sewiyordum ama söyleyemiyordum, nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...

Günler, hafatalar, aylar geçti we mezuniyet günü geldi çattı...

Sürekli onu izledim, onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasını almak için sahneye çıkarken sanki hawada süzülen

bir melek gibiydi. Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyorudum.

Herkes ewine gitmeden önce yanıma geldi ve ağlayarak bana sarıldı sonra başını omzuma koydu we "sen benim en iyi arkadaşımsın teşekkürler"

deyip yanağımdan öptü. Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum

nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum...

Aradan yıllar geçti. Bir kilisedeyim ve o kızın nikahını izliyorum... Ewet artık evleniyordu, onun, "evet kabul ediyorum"

demesini, yeni hayatına girmesini izledim, başka bir adamla evli olarak. Onun benim olmasını istiyordum... Ama o bana benim ona baktığım gözle

bakmıyordu bunu biliyordum. Yeni hayatına girmeden önce yanıma geldi ve "nikahıma geldiğin için teşekkürler" deyip yanağımdan öptü.

Onu sadece arkadaş olarak istemediğimi bilemsini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama

çok utanıyordum...

Yıllar çok çabuk geçti... Şuan benim bir zamanlar en iyi arkadaşım olan kızın tabutuna bakıyorum, eşyaları toplanırken lise yıllarında

yazdığı günlüğü oratya çıktı... Hemen günlüğünü aldım ve günlükte okudum satırlar şöyleydi:

"Onun gözlerine bakarak onun benim olmasını diledim... Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu bunu biliyordum. Onu sadece ARKADAŞ OLARAK

iSTEMEDiĞiMi BiLMESiNi iSTiYORDUM, onu çok sewiyordum ama söyleyemiyordum, nedenini bilmiyorum ama çok utanıyordum... keşke bana bir kez

sevdiğini söyleseydi."
aynadaki insanın yaşadığı hikayedir. inanmıyorsan sor aynaya.
kaymaklı ekmek tatlısından bile daha iyisi için: (bkz: jeux d enfants)
bende mecnundan fuzun aşıklık istidadı var,
aşk-ı sadık menem, mecnun'un ancak adı var.
(bkz: çanakkale destanı)
--spoiler--
yaşadım.
yaşıyorum.
yaşayacağım.
--spoiler--
(bkz: eternal sunshine of the spotless mind)
dünyanın en güzel aşk hikayesi benim yaşadığım aşk hikayesidir . gerisi sadece hikayeden ibarettir.
beşiktaşk.
bir adam ile bir kadın ıssız bir adaya düşmüşler. Adam kadına ölümü beklemek yerine çocuk yapmayı önermiş. Kadın adama "sana vereceğime çalı çırpıya sürterim." demiş. Gel zaman git zaman ada çoraklaşmış. Bütün çalı çırpı yok olmuş. Kadına sürtecek bir şey kalmamış. Kadın adamın yanına gitmiş "hala beni seviyor musun?" diye sormuş. O da cevap olarak "hayır ama birbirimizi sevmeden de çocuk yapabiliriz." demiş. "Peki." demiş kadın. Sonra kadın hamile kalmış. Adam veremden ölmüş. Çocuk dört haftalıkken bir gemi adaya gelip kadını kurtarmış. Kadın evine ulaşınca kürtajla çocuğu aldırmış. Annesinin babasının uygun gördüğü bir adamla evlenerek huzurlu ve aşk dolu bir hayat yaşamış.
kadın her açıdan adamdan daha önemli bir sosyal statüye sahiptir. genelde tersi olur ama olsundur, kadın sever, adam sever. sonra adam saçmalar, kadın kendine gelmesini bekler. adam kendine gelir, sonra bir daha saçmalar. kadın yine de sadakatindedir, asaletinin ışıklarını saçar. adam yine kendine gelir, kadın ona yine sarılır. sonra adam bir daha saçmalar, kadın onun için bekler. adam kendine gelir, ve kadın ona der ki ''bir daha dağıt kendini, ben seni bir daha seveyim. sonra bir daha, bir daha... ta ki ben öldüğüm güne kadar; o gün sen kendine 4 bıçak sapla, 1 sene gez o bıçaklarla, ödeşelim ve o gün senin bayramın olsun, bayramın kutlu olsun.''

elbette dünyanın en güzel aşk hikayesi benim değil, ama dünyanın en asil ve merhametli kadını benim. bu hikayedeki 'adam' diye bahsettiğim benim; ancak bu kadını ölene kadar mutlu edersem o ''adam'' benim.
only unfulfilled love can be romantic.

- maria elana

barcelona barcelona / woody allen

yazarın notu: aşkın yaşanmamış olması gerek, yaşanamamış olması gerek ki, güzel olsun... aksi halde tü-ke-ti-li-yor.
...ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar...
masallarlara inanıyorsan var dünyanın en güzel aşk hikayesi.inanıyor musun?o zaman çocuksun...çok tatlısın sen yaa!!
Adem ile Havva. (Aşkların ne güzeli, Herkes biliyodur bu hikayeyi sanırım.)
uydurma hikayedir.
her aşk güzeldir acısıyla tatlısıyla her aşk sahibine en güzel aşktır.
gözleri görmeyen oğlunu stadyuma getirip 90 dakika ona maçı anlatan anne. Hangimiz bu kadar severiz ki ? Aşk sadece günümüzde bilinenden ibaret değildir işte.
sayısı milyarlarcadır. çünkü herkesin aşk hikayesi kendisine güzeldir:)
güncel Önemli Başlıklar