bugün
- kent lokantası niye bedava değil demek17
- escort fiyatlarının güncellenmesi11
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- icardi1905 silik olsun kampanyası25
- karınıza range rover alır mısınız23
- evlilik13
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır17
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu38
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi10
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- futbolcu ismiyle nick almak15
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi15
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
4 üncü sanayi devrimi ve 4 sanayi devrimi ama gereken ilgiyi görmemiştir.
sağlıklı ve istikrarlı kalkınma ile eğitim, üniversite ve teknoloji arasındaki ilişkiye dikkat çekmek istiyorum.
iktisatçı Prof. Güven Sak’ta okumuştum. 1990 ile 2015 arasındaki çeyrek yüzyılda ihracatımızda yüksek teknoloji ürünlerinin oranı yüzde 3’ten ancak yüzde 5’e çıkmış.
Çin’in ihracatında ise yüksek teknoloji ürünlerinin payı aynı dönemde yüzde 9’dan yüzde 33’e yükselmiş.
israil’in ihracatında yüzde 19’dan yüzde 35’e... Güney Kore için de rakamlar bu civarda.
iktisatçı Özcan Kadıoğlu’na göre, biz ihracatımızdan 1 dolar gelir elde ediyorsak, aynı miktar ihracatla Japonya 2.81 dolar, Almanya 2.69 dolar, Kore 1.97 dolar gelir elde ediyor.
Onun için o ülkelerde kişi başına gelir 30 bin dolar civarında...
Bizde dört yıl önce Ali Babacan “10.000 dolar gelire ulaştık, 11.000 dolara çıkmakta zorlanıyoruz” demişti. (22 Nisan 2014)
TL’nin değer kaybı yüzünden bugün hâlâ 11.000 doları bulamadık.
“Orta gelir tuzağı” budur; bir noktaya kadar geliyorsunuz. Ötesine geçmeniz kaliteli eğitime ve teknoloji gibi faktörlere bağlı...
Türkiye elbette kalkınıyor ama yüksek katma değer sağlayan teknolojik ürünlerin üretim ve ihracatında yetersiz kalıyoruz.
Tabii ‘teknoloji’ deyince eğitim, üniversite, PISA sonuçları, indekslere giren bilimsel yayın sayısı, inovasyon ve patent verileri çok belirleyici oluyor.
Boğaziçi, iTÜ, ODTÜ gibi çok iyi üniversitelerimiz var.
Üniversitelerimizin sayısı 193’e yükseldi. Bunlar güzel gelişmeler.
Fakat bilimsel indekslere giren yayın sayısında geriden gelen iran 2011 yılında bizi geçti.
Tabii ‘emsal’ almamız gereken ülke, iran değildir, gelişmiş ülkelerdir.
Gelişmişlik açısından patent, girişimcilik ve yaratıcı düşünce gibi faktörler çok önemli verilerdir. Patent başvuru sayısı Güney Kore için 233 bin, iran için 15 bin, Türkiye için 8 bin civarındadır.
Dünyada küreselleşme dinamikleri ve bunlara karşı oluşan tepkiler güç dengelerini değiştirip bazı yerlerde sınırları bile tehdit ederken büyük bir ‘evrim’ ilerliyor:
endüstri 4 0 diyorlar.
4. nesil üniversiteler, Yapay zekâ ve nanoteknoloji bunun en çarpıcı alanları.
Matbaanın, buharın, elektriğin, petrolün tarihte yaptığı devrimler gibi.
Büyük bir tarih düşünürü olan şair Yahya Kemal, ‘Edebiyata Dair’ adlı eserinde, bizde matbaanın 270 yıl gecikerek açılmasından sonra tekrar kapanmasını, imparatorluğun en büyük toprak kayıplarından daha ağır bir kayıp olarak niteler.
Sadece matbaa mı, buhar ve elektriği de çok gecikerek kullanmaya başladık.
Çağımızdaki bilim ve teknoloji devrimini aman kaçırmayalım, gençlere bilim ve teknoloji heyecanını kazandıralım.
Kaynak: taha akyol
sağlıklı ve istikrarlı kalkınma ile eğitim, üniversite ve teknoloji arasındaki ilişkiye dikkat çekmek istiyorum.
iktisatçı Prof. Güven Sak’ta okumuştum. 1990 ile 2015 arasındaki çeyrek yüzyılda ihracatımızda yüksek teknoloji ürünlerinin oranı yüzde 3’ten ancak yüzde 5’e çıkmış.
Çin’in ihracatında ise yüksek teknoloji ürünlerinin payı aynı dönemde yüzde 9’dan yüzde 33’e yükselmiş.
israil’in ihracatında yüzde 19’dan yüzde 35’e... Güney Kore için de rakamlar bu civarda.
iktisatçı Özcan Kadıoğlu’na göre, biz ihracatımızdan 1 dolar gelir elde ediyorsak, aynı miktar ihracatla Japonya 2.81 dolar, Almanya 2.69 dolar, Kore 1.97 dolar gelir elde ediyor.
Onun için o ülkelerde kişi başına gelir 30 bin dolar civarında...
Bizde dört yıl önce Ali Babacan “10.000 dolar gelire ulaştık, 11.000 dolara çıkmakta zorlanıyoruz” demişti. (22 Nisan 2014)
TL’nin değer kaybı yüzünden bugün hâlâ 11.000 doları bulamadık.
“Orta gelir tuzağı” budur; bir noktaya kadar geliyorsunuz. Ötesine geçmeniz kaliteli eğitime ve teknoloji gibi faktörlere bağlı...
Türkiye elbette kalkınıyor ama yüksek katma değer sağlayan teknolojik ürünlerin üretim ve ihracatında yetersiz kalıyoruz.
Tabii ‘teknoloji’ deyince eğitim, üniversite, PISA sonuçları, indekslere giren bilimsel yayın sayısı, inovasyon ve patent verileri çok belirleyici oluyor.
Boğaziçi, iTÜ, ODTÜ gibi çok iyi üniversitelerimiz var.
Üniversitelerimizin sayısı 193’e yükseldi. Bunlar güzel gelişmeler.
Fakat bilimsel indekslere giren yayın sayısında geriden gelen iran 2011 yılında bizi geçti.
Tabii ‘emsal’ almamız gereken ülke, iran değildir, gelişmiş ülkelerdir.
Gelişmişlik açısından patent, girişimcilik ve yaratıcı düşünce gibi faktörler çok önemli verilerdir. Patent başvuru sayısı Güney Kore için 233 bin, iran için 15 bin, Türkiye için 8 bin civarındadır.
Dünyada küreselleşme dinamikleri ve bunlara karşı oluşan tepkiler güç dengelerini değiştirip bazı yerlerde sınırları bile tehdit ederken büyük bir ‘evrim’ ilerliyor:
endüstri 4 0 diyorlar.
4. nesil üniversiteler, Yapay zekâ ve nanoteknoloji bunun en çarpıcı alanları.
Matbaanın, buharın, elektriğin, petrolün tarihte yaptığı devrimler gibi.
Büyük bir tarih düşünürü olan şair Yahya Kemal, ‘Edebiyata Dair’ adlı eserinde, bizde matbaanın 270 yıl gecikerek açılmasından sonra tekrar kapanmasını, imparatorluğun en büyük toprak kayıplarından daha ağır bir kayıp olarak niteler.
Sadece matbaa mı, buhar ve elektriği de çok gecikerek kullanmaya başladık.
Çağımızdaki bilim ve teknoloji devrimini aman kaçırmayalım, gençlere bilim ve teknoloji heyecanını kazandıralım.
Kaynak: taha akyol
güncel Önemli Başlıklar