bugün

ingilizce diline bu kadar ağırlık verilmesi sonucunda oluşan durumdur.
Özenti şahsiyetlerin kendilerini daha üstün göstermeye çalıştıkları,saçma,gereksiz,rezil takıntı.
sahip çıkalım kültürümüze denilesi takıntıdır. *
Bazen ingilizce konusulan bir ulkede uzun zaman kalırsanız, aklınıza bazı kelimelerin turkcesi gelmeyebilir ve fıtık olursunuz o anda ingilizceyi kullanmak zorunda kalabilirsiniz.
izmir amerikan lisesinde su cumlenin aynisina rastlamak cok dogaldir:

"ya bi lockera * gidicem ben lunchda *, siz coopda *bekleyin beni."

isin kotusu bunu kimse garipsemez...
(bkz: robertli)
kınamaktan kendimi alamadığım ve son derece affectation bulduğum takıntı biçimi. sanırım birazdan da oha felan olucam.
bahsedilen takıntı;

ingilizce cümle içerisine ingilizce katma ise bananedir,
türkçe cümle içerisine ingilizce katma ise sananedir,
fransızca cümle içerisine ingilizce katma kimenedir.
yurdum gençliğinin kendisini düşürdüğü en komik durumdur.farklı kültürlere özentinin son raddesidir.benliğini bulma çabasında olamsı gereken insanın anlaşılmaz bir biimde benliğini yitirme arayışının somut göstergesidir.
rasgele seçim yerine random seçim demenin kendilerine statü verdiğini sanan ancak akıllı mantıklı kişilerin gözlerinde sadece statü yitirmelerine sebeb olan eylemde deniebilr.
bu arada türkiye küçük amerika olacak gibi bir cümle kuran bir başbakanın bulunduğu ülkeden
daha ne beklenir gibi bir bakış açısıda anlam kazanabilir...
en farkedilmeden söyleneni süper'dir.artık türkçe gibi olmuştur süper.
en muhteşem olanını lisedeki ingilizce öğretmenim yasemin hanım yapardı. neler demezdi ki.. "çocuklar, box içinde correct olanları doldurun." en aklımda kalanı:) *
''ok'' tamam yerine sürekli kullanılan bir repliktir mesela.
bazen bilmeden yaparsınız.Hep ingilizce konustugunuzdan yada dinledıgınızden dolayı.Bazılarıda cool gozukmek ıcın yapar cok salak durur.
(bkz: özenti)*
turuncu yerine oranj denmesi örnek olabilir
(bkz: very coolsun bebek)
konuşma esnasında cümle içine, kullanılacak türkçe kelime yerine onun ingilizce karşılığını yerleştirmek takıntısıdır. Start noktası (bkz: dinime kufreden musluman olsun) dükkanların isimlerini yabancı kelimeler ile donatması olan bu takıntı gittikçe dilde kendini göstermektedir. Her türlü övme sıfatı yerine sadece 'güzel' kelimesi kullanılırken (güzel yemek, güzel kız, güzel film, güzel manzara), yabancı kelimeler özellikle ingilizce kelimeler çeşitlenerek dilimizi zenginleştirmektedir(!). Doğru mudur, değil midir yorum insanların.