bugün

akpnin önerdiği sistem. iyice saçmalamaya başladıklarını gösterir.
cakma olmayan safkan ak mantarlarin yeni islak ruyasi olan sistemdir. agacta dal cok birine tutunamayinca yenisine sariliyorlar.
rica ediyorum ne bok yiyorsaniz yiyin de bunları atatürkü örnek göstererek yapmayın.
içeriği değişmeyen sadece halka kabul ettirilebilir olması için ismi değiştirilen başkanlık sistemi olarak adlandırılan kişisel kanaatim abd sistemine benzemedigi takdirde diktatörlük olarak adlandirilacak kavram.

tabiri caizse çikolata kaplanmış zehirli draje.
Biri şu sistemleri ve niyetleri açıklasa iyi olacak.

Koltuğu bulan çakılma derdinde sadece, adı ne olursa olsun.

Memleketin öncelikli konusu bu mu, sayısız sorunu varken.

Tanım; dur bakalım altından ne çıkacak ardından ne gelecek sistemi.
görsel
görsel
Adı Cumhurbaşkanlığı,içi bildiğin başkanlık!

Tabi kamuoyu yoklamalarında ve anketlerde yüzde 41 i geçemeyince başkanlık sistemi,el mecbur oldu size cumhurbaşkanlığı sistemi!
Ben yinede ülkece şapkamızı önümüze alıp, komple bir zihniyet değişikliği taraftarıyım.

Sistemleri insanlar Yaşar ve uygular. Siz yeteneksizseniz en iyi sistemelede bir şey değişmez.

Olsun bakalım mı desek,
Hayır mı desek bilemediğimiz.
içinde cumhuru olmayan sistem.

(bkz: monarşi)
Sistemine soktumun sistemi.
Başkanlık sistemi ile yarıBaşkanlığın karışımıdır

görsel
memleketimiz için akp tarafından istenilen sistemdir. öncelikle şöyle bir maddelere bakınca 4-5 tanesi haricinde manasız ve tehlike yaratan maddelerdir. tehlikeli ve tek başına hüküm sürdürebilecek maddeler problemler yaşayacağımız manasına gelir. mesela meclisi fes etme tek başına birine ait olacak. düşünsenize sizin seçip 600 kişi koyduğunuz meclisi ülkenin bir kısmının seçtiği kişi yok sayacak. şimdi böyle denilince hemen "ee meclis de başkanı fes ediyor" şeklinde cevap veriliyor. 600 kişiden 400'ü tamam derse ile 1 başkanın verdiği kararı eşit tutacak. mesela bir örnek daha verelim, adaleti sağlayanları seçmek. anayasa mahkemesi hsyk vs. yarısını başkan seçecek. diğer yarısını meclis seçecek ki meclisin çoğunluğu senin partinden ise diğer yarısını da sen seçmiş olur ve yarın yargılanması gerekirse kendi seçtiği kişiler tarafından yargılanmış olacak biz de adalete güven bekleyip duracağız.
velhasıl şimdi tayyip erdoğan başkan olsun diye isteyen ve sevinen arkadaşlara sorum şu olacak; ya kemal kılıçdaroğlu başkan olur ve bu yetkilere sahip olursa ne yapacağız?
yada en sevmediğiniz görüşlerinden nefret ettiğiniz birini aklınıza getirin ve onun yüzde 51 ile başkan olduğunu düşünün. sonuçta tayyip erdoğan da siyasete en nihayetinde son verecek bir gün.
sakın ola aklınıza gelen sevmediğiniz birinin başa gelemeyeceğini sakın düşünmeyin, unutmayın erdoğan için de zamanında muhtar bile olamaz diyorlardı.
yani özetlersek, oldu referandum yapıldı ve oy kullanmaya gidiyorsunuz. oyu kullanırken aklınıza tayyip erdoğanı değil hiç sevmediğiniz birinin seçilme ihtimalini düşünerek atın derim.
siyasilerin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %50yi geçmek zorunda oldukları için mahalle ağzıyla konuşup seviyeyi düşürmeyecekler,  karizmalarıyla insanları etkilemeye çalışacaklar, halkın yararına olan şeyleri halkı ikna etmek yalan beyanat verme ihtimalleri ortadan kalkacak.
Değerli kullanıcılar!
Çok yakında hepimiz, ülkemizin yeni yaşam sürecini belirleyecek oylarımızı kullanmak üzere sandığa gideceğiz.

Sandığa sormasını bilmezsek bize gereken cevabı o verecek. içine giren aykırı siyasi fikirlerden önce sadece figürlerle çatışanların tabiriyle; yeni jargona göre hepimiz sandığa güveneceğiz. Sandık sirprizli bir kutudur. Peki sandığa neyle gideceğiz?

Çok iyi hatırlarsınız ki son seçimlerde Dombıranın gazıyla at sırtında koşturan Türkmen beyleri gibi kendimizi hissettik. Heybelerimizde taşıdığımız nifıs cizdanlarımızı solcu sorgulayan sandık mibaşirine gururla uzattık. Plastik bardaktan çayını içen Sağcısından da seçmen kağıtlarımızı hışırt diye aldık. Gahi sitres yaptık, gahi zarfa sokarken mürekkepli kağıdımızı ağıladık. Biz o seçimlerde ne mühürler yıprattık.

Efendim çok edebiyata bağlamayacağım, yapılan araştırmalara göre son iki seçimde damga kauçuklarına uygulanan baskı oranıyla geçmiş Ecevitli yıllardaki baskı oranı karşılaştırılmış ezici bir fark ortaya çıkmış. Artık mühürleri hank, hunk gibi seslerle sertcene vuruyormuşuk. Hatta küfürlü konuşup, kağıdın belli merkezlerine tükürenler oluyormuş. Oy sayıcılar tükürüklü kağıtların sayfalarını çevirirken hiç zorlanmıyorlarmış.

Şimdi dombıranın yükselttiği kabarık duygular yerini Seneye başkan adayı olacağını geçen hafta açık eden Rıdvan Dilmenli, genç kızların sevgilisi Murat Boz’lu, ofsaytların efendisi Burak Yılmaz’lı, bir ispanyol bıçkını Arda Turan’lı kampanyalara bırakmış. Anlayacağınız duygular yumuşuyor. Başkanlığa yumuşak bir geçiş yapıyoruz. Artık mühürler eskisi gibi yıpranmayacak. Vatandaş oy kullanırken gülümseyip, perdeli bölmeden pamuk gibi çıkacak. Sağcısıyla solcusu aynı sandığı omuzlayıp seçim merkezine götürecek. Yolda giderken Boz’lu aşk şarkılarıyla yürüyecek, seçim sonuçlarını Dilmen diliyle yorumlayacak. Hatta biri ayağı takılıp düşse, başını iki avucunun arasına alıp diğerine baksa, Burak Yılmaz aklına gelip gülecek.

Değerli kıllanıcılar! Bu amerikancı propaganda şekline hızlıca bürünen Başkanlık sisteminden çok umutluyum!
cumhurbaşkanı'nın bugün bakanlar kurulu tarafından alınabilen kararları tek başına alması ne kadar sağlıklı? sorusunun cevabında gizli olandır.

hürriyet'in habere göre;

Sultan II. Abdülhamid'in torunu Nilhan Osmanoğlu, referandum için “evet” dediğini belirtti, “Kılıçdaroğlu diyor ya, 'Neyinize yetmedi parlamenter sistem' diye. Bizim canımıza yetti parlamenter sistem artık" diye konuştu.

---

alın işte, geldiğimiz nokta budur. çok değil, yakındır. padişahta bizim canımıza yetecek sistem geçerse.
gerekliden sonrasını okumadım. tayyip erdoğan'a yeni kartvizit bulma sistemidir. başka bişey değil.
biz türkler için en iyi ve ideal yönetim şekli bu olsa gerek, bürokrasiye takılmadan hızlı adımlarla işler başarmak, toplumsal zenginliğimizi siyasiler tarafından ayrıştırılmasına müsaade etmeden her kesimi benimseyen herkese hizmet edebilecek kişileri seçerek birlik ve beraberliğimizden gelen güçle ilerleyen bölgesinin lider ülkesi olan bir türkiye olmak...
türk milletinin aile yapısına en uygun yönetim şeklidir, devlet yönetmek aile yönetmeye benzer. devlet millet için anlayışına sahip çıkan ülkemizi istikrara ulaştıracak yoldur cumhurbaşkanlığı sistemi. mevcut sistemin eksikleri bizleri çıkılmaz sokaklara itmektedir.
koalisyonların ülkeyi fakirleştirmemesi için koalisyonları önlemenin tek yolu ülkenin refah ve istikrar ile geleceğe emin adımlarla ilerlemesinin tek yolu cumhurbaşkanlığı sistemidir.
güçlü bir siyasi otoritenin olmasını ve bunun istikrarlı bir şekilde devam etmesini sağlayabilecek tek sistem cumhurbaşkanlığıdır. bu yüzden cumhurbaşkanlığı türkiye'nin bu süreçten güçlenerek çıkması için en doğru çözümdür. 16 nisanda #evet verip geleceğimize yatırım yapacağız.
görsel

bu kadar da basit bir sistemdir. ceape bar bar bağırıyor yok rejim değişiyor yok bataklığa gidiyoruz yok 18 yaşındaki kendi çocuklarını milletvekili yapıp maaşa başlayacaklar. bunlara kargalar güler arkadaşlar.

sistem tamamiyle emperyalizmin köküne vurulacak darbedir.
güçlü bir hükümet, manipülasyonlar karşısında deforme olmayan bir siyasi irade için türkiyenin geleceği için geçilmesi gereken sistemdir cumhurbaşkanlığı.
seçilmişler değil bir atanmışlar sistemidir.
Geçtiğimiz sistemdir.