bugün

Müzikleri on numaradır. (bkz: yoko kanno)
15 seneden beri her sene 2-3 kere bitirdiğim nefisler nefisi animedir. Gerek müzikleri, gerek konusu, gerek karakterlerin birbirleriyle sıfır benzerlik ama bir o kadar da duygusal uyumları insanı alır götürür. Bir bölümünde ‘Tanrı televizyonun içinde artık, ne yiyip ne içeceğimizden, nasıl görünmemiz gerektiğine kadar her şeyi televizyon söylüyor. Tanrı insaları değil, insanlar Tanrıyı yarattı.’ şeklinde bir diyalog vardır. Bir anime evreninde yaşayacak olsam orası, burası olurdu tam da. Ayrıca anime için özel bir orkestra grubu kurulmuş, anime bitince müzik yapmaya devam etmişlerdir. Uzun yollarda (Beylikdüzü-Altunizade) spotify açılır ve albüm karışık çalar siz uçar gidersiniz. Giderken de gözünüzün önünde şöyle bir yazı belirir: See You Space Cowboy
ingilizcesi japoncasından daha iyi olan tek animedir.

ayrıca şahane müziklere sahiptir.

nedir lan bu anime? diyenler için iyi bir başlangıç olabilir.

https://www.youtube.com/watch?v=MxUbgEHP2Qg
Abi, şimdi biraz godfather, biraz uzay yolu biraz western biraz daha harika şeyler ve bom! (bkz: cowboy bebop)
beni her oyladığında aklıma samurai champloo'yu getiren nadide yazar. tamam ulan izliycem tamam!
oldukça kafası karışık arkadaş.

dm ile "abdullah gül böyle bir şey yazmamış artı kasmak için yalan söyleme" gibi bir laf ettikten sonra tweetin linkini gönderince "19 mart 2013 gerizekalı salak" cevabını verdi.

e ben zaten şu an yazdı demedim ki...

görsel

ilgili tweet: https://twitter.com/cbabd...status/310698800501100544

neyse keyfimi yerine getirdin, öptüm.
biraz izleyip bıraktığım anime. eski bir anime olduğu için görüntü olarak düşük.
zihnimde her zaman yer edecek karakterlere sahip 'You're gonna carry that weight' mottosuna sahip animedir.

Spike Spiegel, radical edward, faye faye, ein, ve tabii ki jetto black.

90 lı senelerde yapılmasına rağmen çizimleri ve replikleri efsanedir. Anlatamıyorum sözlük bu animeyi. Uzun metrajlı filmi mevcut ama hala izlemeye cesaret edemiyorum. Hayattan sağlam bi darbe yediğim zamana saklıyorum benim canımın ici cowboy bebopun anime filmini. çünkü biliyorum bana gereken ayarı verecek bende yoluma devam edeceğim.

izlemeyen biri nasıl acaba lan diye düşünecek ama çokta bi numarası yok. sadece aşırı samimi ve aşırı olağan. olağan ifadesi benim için çok anlam ifade ediyor çünkü animelerin çoğu tam yenilecekken son anda bağırıp çağırıp güçlenip kaçırılan kızı kurtaran kahramanlar barındırıyor yani tam velet işi.

sanırım cb'un sevilmesinde en büyük etkenlerden biri müzikleri. sahnelerle uyumu çok iyi insanın içine işliyor. izleyin izlettirin efendim.

appeidelhi siniz hesap lütfen isimli bir karakter vardı gülmekten ölmüştüm. sanırım yapımcı bi ara istanbula gelmiş çünkü bir bölümünde sultanahmet, erdal bakkal, kapalı çarşı, toptan perakende gibi dükkan isimleri vardı ve ince belli bardakta çay içiliyordu. *
Soundtrack olarak en başarılı animedir.
Bir uzay western 'i. Anlatılması gereken çok şey olan fakat anlatılmayan bir anime. 98 li ve shinichiro watanabe yönetmenliğinde yapılmış bir sanat eseri. içinde bol bol türkiye esintileri görmek mümkündür. Adamların 7-24 aç olmaları bile bir türkiye esintisidir bence.

Anime klasmanında imdb 'nin tepesindedir . müziklerde 70 ve 80lerin caz , blues ve rock Yoko Kanno imzası vardır ki kendisini ayrı bir severim.

Yahu ben ne yazar dururum. izlenince anlaşılacak bir şeydir bu meret.
türünün tek örneği muhteşem anime.

izlemeye bir türlü doyamadım, hiçbir zaman sıkmadı beni. Karakterlerin hepsinin kendine has bir karizmasının olması animeyi daha bir izlenebilir kılıyor. ayrıca çok da komedi unsuru barındırır. Her şey tadında ama ana hikaye biraz eksik kalıyor keşke bir 26 bölüm daha olsaymış.

9 kere bitirdiğim animedir ayrıca.
Kendi türünü oluşturan ve ardından bir daha benzeri olmayan anime serisidir. izledikten sonra "ooo buna benzer var mı?" sorusuna yanıtsız kalan bir seridir.
8. bölümünde venüs'teki kapalı çarşı benzeri yeri görünce, gülümsemeye yol açan animedir.
görsel
(bkz: call me soundtrack anime)
müziklerine verilen övgüyü hak etmiş animedir. *
ilk bölüm sonundaki yerçekimsiz ortamda sigara ikramı hoş bir ayrıntıydı.
müzikleri, karakterleri, her bölümdeki farklı hikayeleri ve finali ile izlediğim en iyi anime olarak kalacak her zaman.
binlerce kez bitirmem gerekiyor animesi.
cowboy bebop the movie tadından yenmez. gelmiş geçmiş en iyi animelerden biri.
laf söylenemeyecek kaliteye erişmiş nadir animelerdendir, izlerken sıkılanların olduğu hakkında bir yazı okumuştum ki bu kişiliklerin cowboy bebop'u izlediklerinden şüpheliyim, süper über derecede bir animedir, gerisini siz düşünün.
gelmiş geçmiş en iyi anime.

aslında, anime ve dolayısıyla otaku kültürüne çok meraklı bi adamım. gerçekten, bütün akşamım animeler hakkında yazılar okumak, illüstrasyonlara bakmak ile falan geçebiliyor bazen. ama çok fazla anime izlediğimi, daha doğrusu bitirdiğimi söyleyemem. buna rağmen cowboy bebop' un verdiği o tokluk hissini, sanki hiç bir şey veremeyecekmiş gibi geliyor. gerçekten garip, kusursuz gibi bir seri.

yea hadi lan oradan demenizi istemem ama, bana katılan insanları gördükçe, bu iddiamı daha kolay dile getiriyorum. google' da best anime diye aratın, çıkmazsa neyim bak.

4/4'lük animasyon.ayrıca yıldıza bak bi. *

şey... bu bitmişti değil mi 26. bölümde?ühü.
Bebop tayfasının suçluların peşinde yaşadıkları olaylar etrafında şekillense de aslında her bir karakterin geçmişi ile yüzleşmesini konu alan unutulmaz Shinichiro Watanabe animesi konusu kısaca ; 2021 yılında gezegenler arasında seyahat mümkün hale gelmiştir ama ihmaller sonucu oluşan bir felaketle ay da gerçekleşen bir patlamayla dünyaya süregen bir meteor yagmuru başlamıştır bu olay dünya üzerindeki milyarlarca insanı öldürmüştür bir çoguda yerlatı sıgınaklarına yerleşmiştir imkanı olanlarda mars, jüpiter gibi gezegenlerde oluşturulan yaşam koşullarına yerleşmiştir cowboy bebop'ta bu olaylardan başlayıp 50 yıl sonra 2071 yılından başlayarak gerçekleşen konuları ele alır. Spike Spiegel ve ortagı Jet Black, Bebop adlı gemileriyle güneş sisteminde ödül avcılıgı yapmaktadır. Haydutların peşinde güneş sisteminin bir ucundan diğerine yolculukları sırasında karşılaştıkları konu alarak karakterlerimizin geçmişinede yolculuk ederiz.

Bu animenin müzikleri amerikan müziğinden özelliklede 1940ların, 1950lerin ve 1960ların jazz müziğinden ve 1950lerin, 1960ların ve 1970lerin ilk rock döneminden önemli derecede etkilenmiştir. The Real Folk Blues isimli ending track'i hala kulaklarımda çınlamaktadır.
26 bölüm için elimde 200 küsur soundtrack mp3i bulunan, aşmış, mükemmel, inanılmaz, en karizmatik ana karaktere sahip, "sigara içmek öldürür" uyarılarını unutturan, aksiyonu eğlencesi bol ve "faye valentine"li efsane anime.

--spoiler--

soundtrack'lerini indirin, dinleyin, hepsi birbirinden muhteşem.

--spoiler--
2010da filme aktarılacak anime. (henüz düşünce aşamasında imiş)
muhtemelen aktarılamayacak, çünkü spikecan'ımıza keanu reeves'ı layık gören zihniyetten bir şey beklenemez, beklenmemeli.
avatar'da dev patel için büyük konuşursan olacağı bu. böğk.
samurai champloo ile kendisine hayran bırakmış watanabe'nin süper animesi. herşeyiyle süper. ama ben ısınamadım. sci-fi, gelecek filan şeylerini sevemiyorum oldum olası, ama dehşet kaliteli bir anime, hele ki yapıldığı yıla göre.
gelmiş geçmiş en iyi animedir.
enteresandır ingilizce dublajı caponcasından iyidir.
hayatında caz bluuus dinlemeyen adama sabah akşam dinletilebilecek 10un üzerinde albümü vardır.*