bugün

asosyallik hayat kurtarır.
asosyallik ekonomiktir.
asosyallik eğlencelidir.
evde eğlenilebilir.
(bkz: faşizm)
asla ve asla korona aşısı olmamamız gerektiğidir.en azından ben olmam.
tetenoz aşısını 30 sene sonra buluyorsun hıv aşısını da keza öyle su çiçeği aşısınıda bilmem kaç senede buluyorsun.götten uydurma bir korona çıktı 1 seneye varmadan aşısını buldun.korona başlayan adama koşulsu
z şartsız 8 tane hapı veriyon ilk günden adam bok gibi oluyor.bide üstüne ne yarrağım olduğu belirsiz aşıyı vurmamamız gerektiğidir.
Nefes alıp vermek, yürüyüşe çıkmak, güneşin yansıması gibi en küçük şeylerin bile değerini bilmeyi öğretmiştir. Her şey tanıdık, bildiğiniz şeyler, sanki Her şeye daha önceden bakmışsınız ama ilk kez görüyormuş gibisinizdir.
goebbels'in propaganda kurallarının birazcık modifiye edilerek hala %100e yakınlıkta etkili olduğunu görmek.
b.ktan bir virüs yaratip insanları korkutup hijyen manyağı yapmak, insanların birbirleriyle iletişimini kesmek,çocukların eğitiminin ağzına sıçmak.
korkutma işleminin benzeri 11 eylül saldırıları sonrasında da yapılmıştı. Herkes *terorist var heralde* diye korkuyordu bir süre.
insan vücudunun %98 oranla yendiği virüs için %94 etkili aşı üretmek ve bunu insanların gülümseyerek yemesi. Hatta ve hatta aşı olmak istemiyorum,rna aşısı deneysel,uzun süreli yan etkilerini bilmiyorum diyenlere çoğunluğun baskı uygulaması, hatta baskı uygulayanların bunu gönüllü olarak yapması. Polis devleti olsanız böyle birşey yapamazsınız.
*eve misafir alanları ihbar edeceğim* diyen manyakların aramızda çok olduğunu görmek. Benzeri eski sovyet ülkelerinde komünizm zamanında vardı, hala kübada mevcut. Çok özgür ülkelerdir bu ülkeler.
sosyal/ana akım medyanın hala hayvan gibi etkili olması. Mantığını kullanan bir avuç kişinin, mantığını kullanmayıp sadece duygularla hareket eden çoğunluk tarafından sindirilmesi. Bu çoğunluğun güya *özgürlükçü/eğitimli* olması lakin tek argümanlarının *insanlar ölüyor* olması.
süper inanılmaz ölümcül virüsün sizde oldugunu tespit edebilmek için test yapmak zorunda olmak. Bu bile başlı başına bir komedidir.
Yarasalara fazla bulaşmamak lazımmış.
herkesi az ya da çok adrian monk haline getirmesi.

we really are all monk now
https://www.youtube.com/watch?v=f4W2xmqjvx4
sarılmanız gereken insanlara sarılmanın ertelenmemesi sanki.
El yıkamak. Götünü silip elini yıkamadan yemek yiyen tipler şimdi yanlarında dezenfektan sabun falan taşıyorlar.
Evde Maske yapımı
Evde sac traşı
Evde ekmek ve pide yapmak
Evde ahsap masa yapmak.
Peçeteyle kapi baca açmak.
1. Tecrit,
2. Fiziki mesafeye dikkat,
3. Maske takmak.
temizlik, başkalarını gözetmemiz gerektiği, adabı muaşeret kurallarına daha çok uymak, empati özelliği, başkasınında sağlığını düşünmek, zorunlu durumlarda kendini kısıtlamak gibi güzel öğretilerdir.
normal seyrinde giden hayat tarzımızın bir kaç gün içinde değişebildiğini, eskiden risk olarak görmediğimiz, alışılagelmiş davranış şekillerimizin şimdi bizi hasta edebilecek riskte şeyler olduğunu, korona'dan önceki eski hayatımızda hiç fark etmeden yaptığımız bir şey olan maske takmadan dışarıya çıkıp rahatça nefes almanın ve vermenin meğer ne kadar da önemli olduğunu öğrendik.
Hepimizin ama hepimizin bu kayaya, bu yıldız tozuna göbekten bağlı olduğu hiçbir parçanın geri plana atılamayacağı.
Vaka vaka.
genel olarak dünya üzerindeki devlet denilen seylerin öyle sanildigi gibi halkinin arkasinda duran bir kurulus olmadigi.

her sekilde kendi ayaklarinin üstünde durmayi ögretti.

bilinen ama bir türlü algilamak istemedigimiz bir konu da; doganin üzerine tanricilik oynayamayacagimiz.
insanın yaşam şeklinin, günlüğünün nasıl bir anda değişebileceğini. hatta buna alıştırabileceğini öğretti. tedbiri sevdiklerimiz için alıyoruz evet ama covid bunu öğretti bize ne yazık ki.
Sağlık çalışanlarının değeri
Süpertaşıyıcı
Sosyal mesafe
Hijyen
Dezenfektan
Maske kullanımı
Entübe olmak.
18 kere siklemedigin sey gelir, 19. seferinde ebene kor - bir atasozu
yetinmek.
saygı sevgi ve sağlığın önemi.
Insan canının kıymetli olduğu.
Şu dünyadaki her şeyin insandan daha üstün olduğunu öğretti.
Tecavüz ettiğiniz, dövdüğünüz, kestiğiniz, yaktığınız hayvanlar bile insandan daha özgür şimdi, daha üstün, daha serbest.
Bazen zevk olsun diye bazen yerine üç beş beton yığmak için katledilen (!) ağaçların sağladığı oksijene nasıl muhtaçmışız değil mi? Bırak onu, gölgesinde oturmaya bile hasretiz şuan.
Peki ya şimdi,
Yolduğunuz çiçeklerin, çimenlerin içinde dolaşmak ne de güzel olmaz mıydı?
Kirletmekten hiçbir zaman vazgeçmediğiniz o deniz kenarında bir yürüyüş tüm dertleri silmez miydi?
Ama yook, Kafayı bozduğumuz uğruna ne rantlara girdiğimiz savaş malzemelerinin faydası paha biçilemez, 3 liralık maske de neymiş!
Hele sağlık alanında kullanılan tıbbi malzemeler... ne gerek var canım üretmeye. istersek ithal ederiz bizde tükense de onlarda tükenmez!

Bize bir şey olmaz diye göğsümüzü geriyorduk, milyon küçük boyutta hayali bir virüsün oyuncağı olduk.
Zenginin malıyla çenemizi yorarken asıl önemli olanın sağlık olduğunu unuttuk.

Para, mal, mülk yerine Akıl - Beden sağlığı umarım tarihe ders olur.
Umarım bencilce yaşamanın bize çıkardığı fatura ve değil Türkiye tüm dünyanın bir daha eskisi gibi olmayacağı gerçeği hepimize ders olur.
Ben aslında sabırlı insanmışım. Beni sabırsız yapan şey diğer insanlarmış. Hep kendimi yüksek kaygılı zannediyordum. Meğer çok fazla insan görüyormuşum. Şimdi bir sakin, bir huzurluyum... Sosyal izolasyon ne güzel şeymiş. Korona bitince de ara ara yapayım ben bunu.
tüm dünya delirmiş.