bugün

Kesinlikle doğru bir önermedir. Çok fazla tanık olduğum bir durumdur.
Ben Okudukça daha çok bağlanıyorum daha çok inanıyorum. Bu teoride ben allah'tan çok biliyor mu demek istiyor kendisi acaba.
şöyle ki. doğru, ama eksik bir sözdür. önemli olan "arayış" içerisinde bulunmaktır. yine toltoy'un "itiraflarım" kitabını okursanız bu arayışı görürsünüz. ve şöyle inanıyorum ki tamamen bağnaz bir şekilde okumadan düşünmeden hayatı boyunca "allah bir" diyen bir insan, bu ateistten daha fazla üzüyordur tanrıyı. ve o bilinçsiz müslüman ile dinini iyi bilen bir hindu'yu bir araya getirseniz ve bu iki insan tartışsa, hindu'nun rahatlıkla bu müslümanı yendiği görülür. nitekim kur'an'da da bir çok kez görürsünüz.. "hiç düşünmez misiniz" "ne kadar az düşünüyorsunuz" gibi cümleleri. islam dini düşünmeye büyük önem vermiştir. kur'an'da cevapsız kalan tek bir soru bile yoktur. yanlışlık tek bir düşünceye bağlı kalarak sadece onu araştırmak ve onun gereklerini yerine getirmektir. bu bağnazlıktır. doğru olan ise her tür düşünceyi, ideolojiyi araştırarak bununla orantılı düşünmektir. bunlar uygulandığında da bu insanın ateist olacağını sanmıyorum.
(bkz: genellemenin allahı)*
yanlış tahlilde bulunmuş rahmetli tolstoy. zira bütün dünyadaki çok okuyan ve düşünen insanları tanıyıp ne olduklarını öğrenmiş mi de böye bir sonuca varmış. evet, etrafındaki çok okuyup çok düşünen entel-dantel kesim böyleydi belki de ama dünyadaki tüm entel-dantellerin böyle olacağını varsaymak yanlış bir genllemenin sonucudur.
tolstoy un olduğu iddaa edilen yalan sözdür. çünkü; hazreti muhammed isimli kitabında tolstoy aynen şöyle demiştir:

"her insanın ruhunda iman vardır. o da vicdandır."
ben bu aklın yolu bir saçmalığına kesinlikle inanmıyorum.

o kadar farklı düşünce var ki ve her düşünce de çok farklı yollara kayabilir.
çok düşünen çok okuyan ateist olabileceği gibi en ama en gerçek evrensel bilgilere de ulaşabilir.

atesit olmak, bu sonsuz gibi duran buşluktan korkup, gözünü kapatmaktır bence.
tabi insan da kendi beyni içerisinde bir tanrı olarak döngü halinde kendini tamamlayan bir mantık sistemi oluşturabilir ve buna inanabilir.
atesitlerinki nasıl korktuklarını ve nasıl üşendiklerini ele verir gibi daracık ve yinede cevaplayamadığı onca şev var.

o çember ne kadar genişse o kadar gerçeğe yaklaşılır*.

aslen hem budist, hem müslüman olup dinler tarihi kurgusunu iyi bir çözmek ve bunların ötesini de görmek gerekir bence.sonrasında zaten bir dine ihtiyacınız kalmaz.
aklın yolu birdir, düşüncesinden yola çıkarsak, aklı ve belli bir düzeyde bilgisi olan insan, eninde sonunda bu sonuca ulaşacaktır.

Aynı zamanda eğitim seviyesinin kişisel inançlar üzerine etkileri konusunda da birçok araştırma zaten var, bakan görür*. Eğitim ne kadar yükselirse batıl inançlar da o kadar azalacaktır.
(bkz: fazla örseleme)
özellikle felsefeyle ilgilenlere yapılan rutin uyarıdır. aman fazla kapılma. ateist olursun.
mantık denizinde kaybolan bünyeleri içine alan durum. isterse 6545646456654546 tane çeşit çeşit kitap okusun, araştırsın, deneyler yapsın, kafa çatlatsın önemli olan hangi yönden bakabildiğidir. ha derse ki "ben sadece mantığa inanıyorum bu yoldan gidicem" ne tanrı tanır, ne maneviyat bilir. yada çevresine bakıp "bu am.na koduğum kuşu nasıl uçuyor buna uçmayı öğreten bir güç olmalı" düşüncesindeki pencereden baksa mevlana olur, ermiş olur, nirvanaya erer.

önemli olan hangi göz ile baktığı ve düşündüğüdür.

(bkz: görmek ve bakmak arasındaki farklar)
(bkz: liberal atheist)
saçma bir önermedir. asıl okuyan bir insan allahı bulur. çünkü dünyayı algılarken büyük bir yaratıcıya ihtiyaç oldugunu anlaması gerekir. ha ona teslim olmaz o ayrı bir konu.
lavaboya işeyen çok okumuş ateist profesörün gözün yapısını incelerken müslüman olması diye gerçek hayattan esinlenilmiş bir karşı başlık açılmasına sebebiyet vermesi olanaklar dahilinde olan önermedir.
ateist olmak için gereken belki de tek (göreceli) olumlu etkendir, ama yetmez maalesef!!

çünkü ateist olabilmek için, bu konuda çok okumakla beraber:

- okumaktan fırsat bulup şöyle biraz olsun doğada olup bitenlere göz gezdirememen
- okuduklarının altını çizmek için kullandığın kalemi mütemadi olarak sadece bir tarafa doğru yontup durman
- zati o okuduklarından da hiçbir şey anlamamış olman (en iyi ihtimalle yanlış anlaman veyahut)
- ilinti kurma yeteneğine haiz olamaman
- kümülatif toplamdaysa nasip sahibi olamaman

gerekir..

fakat ne yazık ki bu dünyada kıyasıya savunduğun tesadüfler zincirine, öbür tarafta yer yoktur. işbu yüzden kimse tesadüfen cennete veya cehennenme gitmez! Bu da diyalektik tarihin komik bir cilvesi olsa gerek işte...
tek yönlü okumayla sonuçlanabilecek bir önerme olmakla birlikte, tolstoy' un kendi yaşamıyla çelişen bir sözdür. tolstoy çok okuyan ve düşünen bir insandır, aynı zamanda dahidir. nitekim itiraflarım ve hz. muhammed isimli kitaplarında bahsedilen, tolstoy'un uzun dönem, hayatın anlamını sorguladığı, bu sorgulama sonucunda yaşamın anlamını inançta bulduğudur.

..inanç hangi cevapları verirse versin ve bu cevapları kime verirse versin, inancın verdiği her cevap insanın ölümlü varlığına sonsuzluk anlamı katıyordu; yani acılarla, fedakarlıklarla ve ölümle yok olmayan bir anlam. bu demektir ki, yaşamın anlamı ve imkanı yalnızca inançta bulunabilir.............
(alıntı: tolstoy,2005, hz. muhammed (gizlenen kitap adı altında 2005'te karakutu yayın evinden çıkan kitabı))
öznel bir yorum. en karamsar tahminle deist olur. (bkz: deizm)
yeterince düşünen ve yeterince okuyan bi adam din inancına ulaşmasa bile bi yaratıcı olduguna inanır.
belki din kitabı gibi olucak ama sadece insan vücudu bile tesadüfen oluşamayacak kadar komplikedir. milyonlarca yıllık teknolojimiz hala doğanın yanında bir kum tanesi gibi kalmaktadır. bunları raslantılara ya da gaz kütlelerine bağlamak çok okuyup çok düşünmenin zekayı geliştirmediğini gösterir. çünkü mantıklı bi insan bunların raslantı olacağina inanmaz.
ateist olmayanların, ateistler kadar okumadığını ve düşünmediğini kast eden önermedir. bu açıdan çürütülmesi kolaydır.
ne okuduğuna bağlı olarak değişebilen bir durumdur.sürekli harun yahya okuyan birisi ateist olamaz mesela.
mao'nun da 10 kitaptan fazla okuyan revizyonist olur dediği rivayet edilir.
ben kıllandım vallaha... daha okumayacam... töbe...
tam tersi olabilecek konu.
(bkz: ben sana ateist olamazsın demedim adam olamazsın dedim) *
doğruluğunun canlı örneklerini gördüğüm sözdür. pozitif bilimlerle uğraşan ve nedenleri çok sorgulayan insanlar istisnasız ateist olmuştur.