bugün

işin şhow ve yardakçı tarafındaki insanlardır. amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.
yılmaz özdil okurken akla gelen sorular...

1: bu adam ne zaman uzun ve tutarlı yazı yazacak.
2: atv ve sabah grubunda iken neden bu kadar agresif değildi.
3: bu nasıl bir nefrettir.
4: bir kere de ciddi yazı yaz be usta...
5: bu adamın görüşlerini seviyorum ama yazıları kötü gibi...

bu sorulardan çıkarabileceğimiz sonuç: yılmaz özdil iyidir, hoştur, belirli bir akıl seviyesine sahiptir...
ancak sokak ağızıyla yazdığı yazılar sadece kahve köşelerinde oturan, evinde kurtlar vadisi izleyen sığ beyinlere hitap etmektedir...
(bkz: ciddi ciddi nazlı ılıcak okuyan insanlar)
(bkz: ciddi ciddi rasim ozan kütahyalı okuyan insanlar)
(bkz: bu liste böyle sürer gider)
yılmaz özdil ne zaman adam olup bir de üstüne yazar oldu da okuyucu kitlesi edindi sorularını akla getiren azınlıktır. hatta azınlık kelimesi bile çok kalabalık kaçmaktadır.
Biliyorum ki;

- bu adam gerektiği zaman uzun, anlamlı, kocaman boş olmayan bir yazı yazabiliyor.
- bu adam gerektiğinde espriyle karışık bir iğneleme yapabiliyor.
- bu adam istediklerini tek kelimeyle bile yeri geldiğinde anlatabiliyor.
- bu adam türkiye'nin durumunu bir fıkra olarak yansıtabiliyor.
- bu adam kendini anlatabilmek için gereksiz insanlara karşı kasmıyor.

bu adamı anlamak istemeyen her kimse yazılarını bahane etmesine gerek yok. Fikir ayrılığı yaşadığını söylesin yeter.
ciddi ciddi taraf okuyan insanlardan ruh sağlığı ve iq seviyesi olarak daha üstün insanlardır.

büyük ihtimalle de türktürler. yani bu memleketin gerçek sahipleridirler.

yılmaz özdil e tutarsız diyenlerin; birbirini tutmayan 2 yazısını koymasını beklerim. çamur atmakla olmuyor.
ciddi ciddi okurlar bunlar. belki de hakettiği için olsa gerek.

geçenlerde yılmaz özdil'in yazılarını yavşakça okuyanını gördüm, onlarda sağda solda hakkında atıp tutuyorlardı yılmaz'ın.

(bkz: anladın sen onu)
etiyopyalı berduşken birden işadamı/yazar/sanayici olan insanları ve güruhunu okumayan, gerçek gündemi takip etmek isteyen, her şeyden önce okuyabilme sabrı/yeteneği/merakına sahip insanlardır.

geçen gün bir etiyopyalı maymun gördüm. etiyopya ziyaretimden sonra baya değişmiş. sen sözlük'te yazıyorsun hala, bak ben artık bir gazetede yazıyorum dedi. bir baktım tüm maymun arkadaşları gazeteci/yazar olmuşlar orada burda. sonra güldüler bana. bir baktım arkadaşları da gülüyor. sonra baktım yardakçıları da gülüyor. sonra hepsini siktim öldü.
--spoiler--
ben şeye bitiyorum hani şu anında karşı tarafla karşılaştırma mekanizmaları var ya ona. iyi de ben senin beğenmediğin tarafa da dahil değilim ki şekerim. al birini vur öbürüne anasını satayım...
--spoiler--

aynı şekilde düşündüğüm eleştiri kaldıramayan, hayata tek gözlükle bakan, kategorik düşünen, yılmaz özdil'e laf atanın hain ilan edildiği bir olaydır...

yılmaz özdil'i sevmiyor diye:

1: atatürk'ü de mi? sevmiyor gibi bir yaklaşım olmalı...
2: yılmaz özdil ne zaman cumhuriyet savunucusu olmuş.
3: hemen karşı tarafa atmak. sadece acizlikten, verecek cevap bulamamaktan ileri gelir..

(bkz: düşünce özgürlüğü)
yılmaz özdil okuyanları; kahve köşelerinde oturan *, kurtlar vadisi izleyen sığ beyinli insanlar *, diye nitelendirmeyen akıllı, düşünebilme yeteneğini geliştirmiş, olaylara tarafsız bakabilen insanlardır. *
IQ'su normal yurttaşlardır. Yılmaz Özdil'in hatası; gerizekalılar için çizerek anlatmamasıdır. Okuduğunu anlayamayan hiç olmasa çizimleri takip edebilir.
okuyabilen insanlardır.
peki ya (bkz: ciddi ciddi canan tan okuyan insan) araştırmaya değer olan bu türlerdir.

3 yaşında başarı...

Donuna işememektir.

10 yaşında başarı...
Arkadaş bulabilmektir.
15 yaşında başarı...
Otomobil kullanabilmektir.
20 yaşında başarı...
Seks yapabilmektir.
30 yaşında başarı...
Para kazanabilmektir.
40 yaşında başarı...
Para harcayabilmektir.
50 yaşında başarı...
Para kazanabilmektir.
60 yaşında başarı...
Seks yapabilmektir.
70 yaşında başarı...
Otomobil kullanabilmektir.
75 yaşında başarı...
Arkadaş bulabilmektir.
80 yaşında başarı...
Donuna işememektir.

gibi bir yazısını buldum az önce karar verdim yılmaz özdili i ciddi ciddi okumak marifetmiş.
hicvetmek istediği konuyu seçip bilimselliğe boğmadan, ağdalı bir dil kullanmadan, maksadına yalın fakat çarpıcı ifadelerle ulaşmayı tercih eden ve bunu başarıyla gerçekleştiren nadir makalecilerdendir.

tek kusuru,

konu seçimi hususunda kendisine inanılmaz bir hazine sunan chp ve chpli yöneticiler hakkında yazmamasıdır ki benim, istese bu konuda çok daha başarılı makaleler çıkarabileceğine en ufak bir kuşkum yoktur.
sadece ciddi olabildikleri için saygı duyulur bu kişilere. yoksa y.ozdil'in ciddi bir yazısı bulunmamaktır.
hükümet yanlısı kişi veya kişilere özgür düşünce batmasıdır. demokratik ülkelerde herkes istediği yazarı okumakta ve savunmakta özgürdür. yılmaz özdil'den bir yazı paylaşayım o zaman sabahın 6 sında onun yazıları için kalkan bir hayranı olarak. yılmaz özdil, tufan türenç ve bekir çoşkun'a sagılarımla.

hukuku niye sevmiyorlar?

“mayınlı araziyi el âleme verelim” yasası çıkardılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “yök kadrolarına kimi istersek, onu alırız” yönetmeliği çıkardılar, anayasa mahkemesi iptal etti.

“maaşlı çalışanlar kümesteki yolunacak kazdır, bunların gelir vergisini artıralım” dediler, anayasa mahkemesi iptal etti. “orman arazileri boş boş duruyor, oralara otel kurulsun” kararı aldılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “türkler kerizdir, tahvil gelirlerine yüzde 10 stopaj ödesin, yabancılar canımız ciğerimizdir, hiç ödemesin” uygulaması başlattılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “askeri yargıyı boşver, tanımayız” düzenlemesi yaptılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “memur ölene kadar çalışsın, çok istiyorsa, öldükten sonra emekli olsun” yasası çıkardılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “yabancı gelsin, canı ne kadar çekiyorsa o kadar toprak alsın” yasası çıkardılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “herkesin telefonu dinlensin, bu işin denetlemesini, başbakan kimi görevlendirirse o yapsın” hükmüne vardılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “memur kessin sesini, topluca şikâyet başvurusu yapmaya kalkarlarsa maaşları kesilsin” yasası çıkardılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “milli park hikâyedir, çevre raporuna filan gerek yok, nerede altın varsa, orayı siyanürlesinler” yasası çıkardılar, anayasa mahkemesi iptal etti. “çiftçilik belgesi olmuş olmamış hiç önemli değil, ben kafama göre, kime istiyorsam ona tarımsal destek vereyim” dediler, anayasa mahkemesi iptal etti. “erkek yapıyorsa çapkınlıktır, kadın yapıyorsa
zinadır” yasası çıkardılar, anayasa mahkemesi iptal etti.

“ahali uyanmadan gdo sokuşturalım” yönetmeliği çıkardılar, danıştay durdurdu. “kanun benim... istediğim hâkimin, savcının telefonunu dinlerim” yönetmeliği çıkardılar, danıştay durdurdu. “devlete ait arazileri canım kime istiyorsa ona tahsis ederim” dediler, danıştay durdurdu. “enflasyon oranı filan beni ırgalamaz, belediye otobüsüne yüzde 30, yüzde 50, istediğim kadar zam yaparım” kararı aldılar, danıştay durdurdu. “sınava gerek yoktur, liyakate ben karar veririm, kimi istiyorsam onu milli eğitim müdürü yaparım” dediler, danıştay durdurdu. “i̇şime gelmeyen, biat etmeyen eczacının sözleşmesini feshederim” hükmüne vardılar, danıştay durdurdu. “elde avuçta ne varsa sattık zaten, seydişehir alüminyum'u da satalım” kararı aldılar, danıştay durdurdu. “doktorlar ukalalık yapmasın, alayını taşeron yapalım, mal gibi kiralayalım” dediler, danıştay durdurdu. “maç başladıktan sonra kuralı değiştirelim, imam hatipler bu seneki sınava farklı katsayıyla girsin” kararı aldılar, danıştay durdurdu. “tekel'i şakır şakır yabancıya sattık, bu işçileri ya kapının önüne koyalım ya da köle gibi çalışsınlar” hükmüne vardılar, danıştay durdurdu. “şeker fabrikalarını da tekel gibi yabancıya satalım, nasıl olsa işçilerini 4c yaparız” dediler, danıştay durdurdu. “öyle her yerde içki içilmesin, sarhoş bunlar, karantina bölgeleri yapalım, vebalı gibi orada içsinler” kararı aldılar, danıştay durdurdu. “özürlülerin ne kadar özürlü olduklarını nüfus cüzdanlarına yazalım, kimliğini gösterdiğinde bilelim ne kadar özürlü olduğunu” yönetmeliği çıkardılar, danıştay durdurdu. “ilköğretim çocuklarına okutmak için, içinde atatürk'ün olmadığı türkçe kitabı” yaptılar, danıştay durdurdu.

örnek çok.

e niye sevsinler ki hukuku?
ciddi ciddi gerçekleri öğrenmek isteyen yazazrlardır.

ciddi ciddi yanaşma medya yazarlarının satılmışlığına dayanamayan insanlardır.
izmirli olabilir.
okuma yazma bilen, okurken şakadan hoşlanmayan insanlardır.
ciddi ciddi abdurrahman dilipak okumaktan çok daha iyidir, dahası normaldir. anormal olansa yılmaz özdil'in yazılarını okuyanlara anormal gözle bakmaktır.
Sosyal demokrat bir birey olarak benim de katlanamadığım yazıları ciddi okuyanları anlamamamdır. adamın genel bir formatı vardır, o da şöyledir:

copy/paste

copy paste

sizce bunu neden yazdım?
sizce neden?

nüktedanlık bu değildir ağalar beyler. Sırrı Süreyya Önder de nüktedanlık yapıyor fakat adam yanında iyi yazıyor. yazardan beklenen de önce iyi yazması, bir emek vermesi yazının üstüne. En azından benim fikirlerim böyledir.
bildiğimiz normal insandır efendim.
beyni hala mısır püskülüne dönmemiş, hala düşünmeyi başarabilen aydın insanlardır.