bugün

kendi yaptıklarının yanında bır hictir kanımca. kendileri o gazeteden kimleri linc etmiyorki..
vakit denen mürekkep yığının yine yanlı ve yine ahlakları ayaklar altına alan bi haberi maalesef.
zaten bahsi geçen olayın videosunu izleyenler kılıçdaroğlunun ne kadar kibar cevap verdiği ve nazikçe çıkarın dediğini görür.
ama buna rağmen hayatı kin, iftira ve provoke olan vakit'in muhabiri ısrarla taciz etmeye çalışmıştır kılıçdaroğlunu.

yazık bu zihniyete.
bi de başlığı " linç " denmiş.
vakit gazetesinin haberlerini ciddiye alabilecek zihniyetsizliğe sahip insanların yaptığı yorum.

http://www.ntvmsnbc.com/id/24941336/

ne enteresandırki farklı bir kaynak(sırf doğan meydası demeyesiniz diye verdim) olayı farklı şekilde anlatıyor. hüseyin üzmez i savunan, "işte o üyeler" diye hedef gösteren, doğalgazdan dolayı ölen gençlerin ölüm sebebini iğrenç bir temele dayandıran bir gazetenin(?) yazdığı bir yazıyı sizlerden başkası ciddiye almaz. sadece sizin gibi bunu savunan insanların varlığından dolayı insanlığından utanır.
(bkz: ayıp yatakta olur)
(bkz: hüseyin üzmez)
ciddiyetsiz haberciliğin taraf olmaktan yorulmamış son versiyonu.
buyrun bu da radikal gazetesinden bir haber.

http://www.radikal.com.tr...02.2009&CategoryID=78
bize ne kadar dar görüşleri için şiddeti bile savunabilecek yazar var göstermiştir bu ayıp.

en saçmasıda hüseyin üzmez örneği veriliyor olması.

demekki neymiş? suç işleyen yazarın mensubu olduğu gazetedeki bütün yazarlar linç edilmeliymiş. linç derken öyle eleştiri şeklinde değil ha direk kafa göz dalmak şeklinde.

mantıklı.

edit: gazetecinin dövüldüğü haberini görüp 'oh olsun' şeklinde tepki verenlere lafım. dövülmüştür veya dövülmemiştir.
her ne kadar chp'yi sevmesem de, benim nazarımda var olmayan bir gazetenin muhabiri olduğunu belirtmem gereken muhabire, izlediğim haberde linç girişimi filan gözlemleyemedim ben. muhabir sualini sordu, kılıçdaroğlu: "gel akşam olmadığımı iddia ettiğin adreste çay içelim." şeklinde cevap verdi. akabinde başka bir muhabire söz verilmek istendi fakat hangi çarka su taşıdığı aşikar arkadaş aynı soruyu tekrarlayarak söz hakkını savmadı, bunun üzerine güvenlik görevlisinin kucağında dışarı alındı.

ha eğer rahatsız olunan konu görevlinin sertliği ise, örneğin her sene 1 mayıs'ta bizim maruz kaldığımız orantılı(!) sertliklerden de rahatsız olunmasını dileriz.
adam olana ayıp yapılır ılk once bunun bilinmesi gerekir. içinde tecavuzculerı barındıran bır gazetenin yazarına az bile yapılmıstır ki o gazeteci ilk once abdullah gul ozel yatlarda tatile cıkıyor bunun parasını kim verıyor kımın cebınden cıkıyor sen onu soyle. her eve enerji tasarruflu lamba dagıtma fikrinin kimden cıktıgını ve bunun ihalesinin kime verildiğini yaz ki durustlugu bılmıyorsak senden ogrenelım.
sen de benim saçımı çekmiştin şeklinde ilkokul düzeyinde hatta o düzeyin altında bile olmayan argümanlar ile savunulamayacak olaydır. hüzeyin üzmez olayı ayrı, burdaki gazetecinin sorduğu soru karşısında yapılan olay ayrıdır.

böyle bir olayda bile iki yüzlü davranmanın alemi yok. olayın aynını akp yapsa merak ediyorum günlerce burda, doğan grubu gazetelerinde, mizah dergilerinde nasıl olay yerden yere vurulurdu.

ayrıca babanın işlediği bir suç oğluna bile geçmezken, iş arkadaşının işlediği bir suç yüzünden bir insana kötü muamelede bulunmak başkasının cezasını ilkel yöntemlerle başkasına vermek nasıl bir mantıktır nasıl bir olaydır aklım almıyor.

allah korusun chp bir de hükümet olsa polis erkine etki edebilse kimbilir neler yapacak.
daha düne kadar " deniz feneri ergenekon işi " gibi akıl almaz ahlaksız bi manşet atan vakit'in kılıçdaroğluna nasıl bok atarız, karalarız oyunun son halkası olsa gerekki yorumlardan haberin kirli amaca ulaştığını görmüş oluyoruz maalesef.

ama ondan korkunç olan vakit gibi bi gazetemsiyi hala savunanlar olması ve ondan öte bu haberi araştırmayıp, sorgulamayıp ve videoyu izlemeyip hala " linç " var gibi yorum yapılmasıdır.

teoman güzel demiş; bu kadar güzel olmak yasaklanmalı diye.
bence bu kadar yobaz/yalancı/iftiracı olmak yasaklanmalı.
muhabirin sorduğu sorunun cevabının ne olduğunun arada kaynatılmasıdır. Sahi bu soruya cevap verdi mi Kılıçdaroğlu?
yılbaşı akşamı kaybettiğimiz özgür kardeşimizin arkamızdan gnçlerin hepsi zina yapıyor diyerek alakaya maydonoz eken bir gazeteye az bile tebrikler kılıçdaroğlu.
ortada bir linç girişimi olmasa da açıkça vakit muhabirinin ince sorusu karşısında apışıp kalan chpli militanların saldırmasıdır. muhabir terbiye sınırları dahilinde ayar mahiyetli nefis bir soru soruyor ve yaka paça dışarı çıkarılıyor, işte o anani da al git buradan'ı ağızlarına sakız yapanları bu başlık altında da bekliyoruz.
işte ibretlik linç görüntüleri(!):
http://habervaktim.com/ga...i/resimler/7095482750.jpg

allah akıl versin bu yobazlara, linç girişimi demek, bir adet basenimle gülüyorum..
''Konuşmalarınızda sürekli dürüstlükten bahsettiniz. Geçtiğimiz günlerde basın mensuplarını toplayarak Kağıthane Gürsel Mahallesi Bahçeler Caddesi nde bulunan sade bir eve taşındığınızı ilan ettiniz. Oysaki ikametgâhınız başka bir adreste görülüyor. Bu adreste CHP il Meclis Üyesi Hüseyin imre Bey in evi gözüküyor. Ben iki eve de gittim ikisinde de yoksunuz bu çelişkiyi açıklar mısınız?'' şeklinde soru sorması üzerine partililerce linç edilmek istenmesidir.

denen ayıp...

sizce bu soru üstüne lince gidebilecek chp'yi bırak hangi partili vardır? adam gibi soru sorduktan sonra kimse tepki toplamaz... parti farketmez. karalama, canavar gösterme edebiyatı bu ülkede çok tutuyor. göz önünde 70 yaşındaki adamı yerinden kaldıran vekiller ise hiç ayıp etmemiştir.
akp de olmayan basın özgürlüğünün chp de de olmadığının göstergesidir.

görüşünü beğenin veya beğenmeyin bir gazetecenin bir siyasetçi olarak cevaplamak zorundasınız. bunu yapmadığınız zaman sizin diğerlerinden pek bir farkınız olmadığı anlaşılır ki o zaman size niye rey verelim ?
(bkz: vakit gazetesi nin ayıbı)
chp zihniyetini ortaya koyan olay.

ayrıca hüseyin üzmez'in tacizciliğinden bahsedip vakit gazetesi, yok mürekkep yığını, dayağı haketti hatta bafilenmeliydi zihniyetini gözler önüne sermiştir bu mevzu. halbuki ben bu cengaverleri 5 yaşındaki erkek çocuğunu tacizden tutuklanan kanal d kameramanı hakkında tek satır karalarken görmedim, hürriyet bile bu haberi iç sayfadan 2-3 satırla geçiştirmişti. balık hafızalısınız olum balık. hadi kanald'ye de sövün şimdi görelim ne kadar delikanlısınız.
(bkz: chp nin vakit gazetesi ayıbı)
--spoiler--
Aynı gazetecinin, bu yönündeki sorularını sürdürmesi üzerine Kılıçdaroğlu, Vakit gazetesinde çalıştığını öğrendiği muhabire yönelik, ''Cevap vermeyeceğim. Vakit gazetesiyseniz teşekkür ederim, size cevap vermiyorum. Aleyhimde yazan gazetelere cevap vermeye kalksam, zamanımın büyük bölümünü buna ayırmak zorunda kalırım. Eleştiri amenna, saygı ölçüleri içinde herkes eleştirebilir. Ama yanlış, doğru olmayan şeylerin yazılması ve bunun da Müslümanlık adına yapılması, kafamda ciddi sorunlar yaratıyor. Ayrıca bir gazeteci soru sorarken üslubuna dikkat etmeli'' dedi.
--spoiler--

kılıçdaroğlu'nun şu cevabını okuyup da buna ayıp demek tutarsızca olur. hayır bundan daha düzgün nasıl dile getirebilirdi ki?

kaynak: ntvmsnbc.com
ayıp olmayandır.
hayatım boyunca akp'li, chp'li, türk - kürt ayrımı yapmadım. laiklerle islamcılar arasında asla "şu daha insan" kıyaslamasına gitmedim.
ancak nedense söz konusu vakit gazetesi olunca hiç içim acımıyor.
doğalgaz yüzünden zehirlenen 7 gencimiz için yazdıkları hala aklımda.
ne yaparsam yapayım bu adamları insan olarak göremiyorum. aksine, kötek ile terbiye edilmeleri doğru olandır.
tuvalet kağıdından gazete yaparsan, böyle oluyor.
ayıp yorgan altında olur, o ayıbı yapmasını da en iyi vakit gazetesi bilir.