bugün

Daha önce insanlarıın inancına saygısızlık edip dinlerle ve peygamberlere ettiği hakaretlerle akıllarda kalan Fransız dergi charlie hedbo nun erdoğan için yayınladığı ahlak dışı karikatüre bakın.

Edit: bu poster fransada düşünce ifade kapsamında değerlendiriliyormuş.
Edit: sizin düşünce ve ifade anlayışınızın amına koyuyum orospu çocukları bu bildiğiniz provakatörlük.
Anlaşılanlar küreselciler dinler üzerinden 3. Dünya savaşı açıkarmak istyor. Tabi yine ilaç ve silah satacaklar.

https://mobile.twitter.co...tatus/1321134572105572352
Seviye sözlükteki Vasat oktroll seviyesi.
misvak çizerleri ikili oynuyor galiba.
başlıkta charlie hebdo yazmasa çizeni misvakçı sanırdım.
başıma birşey gelecekse beğendiğim karikatür.
avrupaya karşı bir dik duruşumuz olmaması ve sağı solu ayrı oynayan bir ülke olduğumuzdan dolayı devamının geleceğini düşündüğüm karikatürdür. onlara karşı tepkimiz bile lafta, icraat yok.
islamcilarda zeka bulunmadığını düşündüren karikatür. Peygamberleri hakkında böyle karikatür çizildiğinde katliam yapmak yerine eleştirmekle yetinip o karikatürleri dunya'ya gösterselerdi herkes onlara hak verecek ve karikatüristleri mal yerine koyacaklardi. Katliam yaptılar ve sonsuza kadar hem mal hem katil olarak anılmayı seçtiler.
Tek kelime ile rezalet.. karikatür diye yanlış başlık açılmış. Karikatür çizmenin bile bir haysiyeti olur..
efendim şair fuzuli ile şair ruhi arasında geçen bir menkıbe anlatılır;

bir gün fuzuli ile ruhi bir bahçede dolaşıyorlarmış. ruhi bir köpek görmüş bahçede ve kinayeli bir şekilde fuzuliye dönmüş, demiş ki "ne güzel bir bahçe, ağaçlar yeşillikler, ama bu güzellik içinde şuradaki köpek ne fuzuli". fuzuli olayı anlamış, ona cevaben "ya öyle, hemen gidip kıçına bir vurayım da, ağzından çıksın ruhi".

işte bu çok güzel bir karşılıklı atışma örneğidir. ve zeka içerir. muhammed karikatürlerini tasvip etmem. ama buna karşılık islam dünyasından zeka ile karşılık verilebilirdi ve verilebilir, karikatür ya da daha farklı sanatlar yoluyla. nefret iyi bir şey mi?. bilemedim.
provakasyon amaçlı, iğrenç bir sözde karikatürdür. zorla sokakları karıştıracaklar.
Bilinen bir gerçeği ima etmiyorlarsa gayet eblehçe bir karikatürdür.

Üstte Erdoğan'ın özel hayatının çok eğlenceli olduğu yazıyor...
Erdoğanin ekmeğine yağ sürülecektir.kimse doları ekonomiyi konusmuyacak.
Adamlar akıllanmıyor..sonrada islam terör cart curt.terörü davet edersen abd bile gelir..
işte mizah budur. Biliyorsunuz hanımefendi emine hanım bilmem kaç bin dolarlık hermes çantası ile geziyor.
Charlie hebdo Erdoğan'la birlikte peygambere ve dine de hakaret içeren karikatür yayınlamış.

Misvak sadece macron'a hakaret etmiş.
misvak,sumak,takvim gibi paçavralar her gün türkiyede 'ki siyasi liderlere ve dış ülkelerin siyasi liderine hakaret ediyor.takvim gazetesinde olan bazı yazılar insanların hastalık haliyle bile alay ediyor bazen.bunuda görmek gerekir.kendisine yapılınca kuduran ama başkalarına yapılınca zevkten 4 köşe olan insanlar.bu insanlara siyasal islamcı deniliyor.
neymiş hepimiz savunacakmışız seçimde kendisine oy vermeyene vadan hayini fedoncu terörist diyenlerden savunma bekliyorlar alla halla yav baya ilginç kafa.
insan avrupa'nın da bizim düştüğümüz gibi rezil durumlara düşmesini istiyor ama gel gör ki benimle birlikte bir kaç neslin de böyle bir durumu görme ihtimali bulunmuyor.
(o duruma gelinse bile toplum yozlaşmış olur ama neyse...)

sömürülmen dileğiyle fransa *
Bunlar yeterince ölmemiş demek ki. Ikinci dalgaya hazır olsunlar bence.
mizahi açıdan pek bir değeri olmamakla birlikte varlığına sövmenin de bizi göklere çıkarmayacağı karikatür.

çok mu rahatsız oldunuz? inanılmaz yetenekli karikatüristlerimiz var. "türkiye'de bu işler böyle olabilir" diyerek söylüyorum: verirsin el altından sipariş bir karikatür. macron'u en absürd, en aşağılayıcı pozisyonda çizer, yaratıcı da bir şaka yazar yayınlarlar. sen de cevabını böyle verirsin. hah tabii tepkilere karşı o karikatüristi de sahiplenmesini bileceksin vakti geldiğinde o ayrı.

bürokratlarımız bir karikatüriste bizzat "piçsin! orospu çocuğusun!" diye tweet atınca sanki tepkiyi doğru şekilde ve doğru makamlarda vermiş olmuyoruz gibi geliyor bana.
Charlie hebdo neyse misvak da odur. Körler sağırlar birbirini ağırlar. Keşke Norveçli olsaydık...
düşünce özgürlüğüdür len aq.

ama macron'un karikatürü yapılmış.

o hakarettir, küfürdür, çağdışılıktır len aq.
saygısızlık barındıran karikatürdür.

karikatüre konu olan şahsı da sevmem, müslüman da değilim. ancak bu yapılan başta türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanına ve islama yapılan saygısızlıktır.

pembe götlü ılık fransızların düşünce özgürlüğü dedikleri olguyu kendi işlerine geldiği şekilde yorumlaması iki yüzlülüğüne bir başka örnektir bu karikatür.

o zaman fransız siyasetçilerinin türkler tarafından sikildiğinin falan da karikatürünü yapsın orada yaşayan çizebilen türkler. onu da düşünce özgürlüğü kapsamında falan değerlendirecekler mi acaba?

biliyorsunuz ki türk erkekleri avrupalı kadınlar arasında sahiplenmesinin yanında iyi sikiciliğiyle bilinmektedir, realite barındıran bir karikatür olmuş olur.
Hayır, Karikatür sadece cb erdoğana (ona ve şahsı üzerinden islama) hakaret içermiyor. ifade dili üslup ve Yazılan Kelimelere bakınca bu hemen farkedilecektir. O taktirde iddia edildiği gibi kıt zekalı soğuk zevksiz yavan bizim misvak karikatürlerine benzemek şöyle dursun, gayet ustalıkla hazırlanmış şeytani zeka eseri, fakat bazı şerefsiz namussuz ve ahlaksız batının duruşunu sergileyen belaltı vuruş yapılmış alçakça bir çizim var. üstelik bu ne sanat nede özgürlük. Bu basın yayın yoluyla ilan edilmemiş bir savaş aslında. Çarli ve onun nezdinde fransa (fransa dedim, zira siyonist efendilerin emireri macron sayesinde bu bir devlet politikası oldu) islam dünyasına meydan okuyor siz kalkmış misvakı suçluyorsunuz hala. Halbuki Misvaktan çok önceydi peygamberimize hakaret eden ilk karikatürler. Ne çabuk unuttunuz bunu? Uyuyorsunuz. Uyanın, uyanın ve Kendinize gelin. Gözünüzü seveyim Yapmayın dostlar.

erdoğan dans le prive il est tres drole. ouuuh le prophete.

erdoğan özelde çok komik. ouuuh peygamber.

Alenen islam dinine ve tüm islam alemine, yani müslümanlara hakaret ediyorlar. Tabi haklı tepkiyi sadece erdoğan koyduğu için hedef tahtasına onu oturttular. Yani bu sadece türkiyenin meselesi değil. Ama islam müslümanlar sayesinde garip ve sahipsiz şuan dünyada işin acı tarafı o esas. Hiçbir devlet ve başkanından bu şımarık fransızlara gerekli cevabın verildiğine şahit olamadık henüz. Peki bu kimin işine yarıyor? Evet, Terörün ve onu finanse edenlerin..
kültür bakanı gereken cevabı vermiştir.

https://twitter.com/serda...tatus/1321159571461836801

alın kültürlenin biraz aq.

mediyokrasi küresel.
3. Dünya savaşının neden çıkacağını bilmiyorum ama 4. Sü karikatürler yüzünden çıkacak.
doğru yolda olduğumuzu gösteren pislik çizim.

benim en çok üzüldüğüm nokta dış oyunlara karşı milletçe birleşemememiz. biz millet olarak "muhalefet" ve "düşmanlık" olgusu arasındaki çizgiyi karıştırıyoruz, aşıyoruz. bugün akp kazanmış başa gelmiş. sen çalış, sen yarın başa gel veya sevdiğin adama destek ol o başa gelsin. buna engel olan bir güç var mı. yok. e o zaman. başta kim varsa bu tarz uluslararası meselelerde her daim arkasında olmak zorundayız millet olarak. iç meselelerde gene sen tepkini koy, akp evet mi dedi gözünü-kulağını kapat ve hayır de; akp hayır mı dedi gözünü-kulağını kapat ve evet de. iç meseledir bir yolu bulunur halledilir. ama özellikle bu örnekte olduğu gibi direkt olarak sevmesen de başkanına, sevmesen de dinine, sevmesen de örf ve adetlerine iğrenç saldırı yapıldığı zaman dimdik başkanının-devletinin yanında durmak zorundasın. bu bir vatandaşlık görevidir. bir hafta içinde abd'de seçimler var. seçim anına kadar iki taraf birbirlerinin analarına kadar küfür edip, her türlü iğrençliği yapıyorlar. arkalarından olsun, sosyal medyada olsun, canlı yayında olsun hiç fark etmiyor. ama ne zaman ki seçim yapıldı ve bir taraf kazandı muhalif parti ve kesim(taraftarları) hemen biat ediyorlar. neden biat ediyorlar. çünkü bütün olmak zorundalar. iç meselelerde gene karşı duruşlarını sergiliyor olabilirler, bazı durumları kabul etmiyor olabilirler. ama bu sadece iç meselelerde. ulusal meselelerde her zaman tek görüş, tek hareket vardır. doğruda olsa yanlışta olsa. bundan sonra olayları bu bilgi ışığında değerlendirin bunu fark edeceksiniz. bu iş her yerde böyledir. maalesef türkiye hariç. birisi erdoğan'a küfür etse bizim muhalif kıs kıs güler. hoşuna gider. yanlış abi. bu şekilde olmamalı. erdoğan'a yapılmış hakaret türklere yapılmış hakarettir. sen bunu anlamıyor musun. bu kadar kıt mısın. geri zekalı olmayın. zorunuza da gitse devlet başkanının yanında olmak zorundasınız. değilseniz onlardan olursunuz. bu iş bu kadar basit.

gelelim karikatüre. türkçesini de yazmışlar anlamış bulunduk. adam dinimizden girmiş örf adetlerimizden çıkmış. ve bu muhalifin hoşuna gidiyor. bu kafa zararlı kafadır arkadaşlar yapmayın. bizim bu ayrılığımıza onlar gülüyorlar. ve işlerinde başarılı olmalarını sağlıyoruz. evet biz sağlıyoruz. kadıköy'ün en eski sakinlerinden, en allah'sızı, yedi kuşak cehapelisi bile olsan senin sülalende birkaç tane müslüman, birkaç tane başına örtü örten insan var. yaşlanınca belki sende takacaksın. ölün olunca sende takacaksın hatta camiye gideceksin. e ne oldu şimdi. yazık günah değil mi. azıcık akıllı olalım akıllı.
ben hiç ecevit'in karikatürünü yapan, süleyman demirel'in karikatürünü yapan, mesut yılmaz'ın karikatürünü yapan türkiye'nin başına geçmiş bu adamlara alenen küfür edip onları aşağılayan bir dış mihrak görmedim. ama yıllardır erdoğan'a bini bir para. neden. öncelikle müslüman, sonra aktif, daha sonra milletini ve geri kalan türk milletlerini; dahası dinine rengine bakmadan ezilen tüm insanlığı elinden geldiğince gücü yettiğince her platformda her alanda savunuyor hakkını arıyor. zalime sen zalimsin diyor. yüzüne çarpıyor. gelecek vadediyor, akıl veriyor, ilham oluyor. insanlar-milletler erdoğan'ı seviyor. ona saygı gösteriyorlar. buda onların öyle bir zoruna gidiyor ki. çünkü daha önce böyle bir şey görmediler. veya gördülerse de bir şekilde ilerlemesine, hayatiyetine son verildi. bunu anlamak neden bu kadar zor bende bunu anlamıyorum işte. o kadar çok yazacak şey var ki ama yazmıyorum daha fazla. sinirleniyorum, sıkılıyorum.