bugün

filmlerdeki gibi bulaşık yıkatmıyorlar. ama çok rezil durumlar oluyor.
hemen devlet bahçeli çağırılmalı. yaptığı hesapla sizi ordan karla kurtarabilir.
cafe açmak:250.000tl
Sigara cezası:5.000tl
Hesabı ödeyemeyen müşterinin götünü sikmek:paha biçilemez
nüfus cüzdanınıza talip oluyorlar. "nasıl olur ya" diyorsunuz. oluyor işte bayağı. sonra ceketin iç cebinde kalan 100'luk banknot sizi o durumdan kurtarıveriyor.

hemen ardından;

seni satın alırım ulan pezevenk artistliğin kime bakışı atılır, ve arabaya binmek suretiyle mekandan uzaklaşılır.

(bkz: kendimden biliyorum)

edit: bulaşık yıkattılar desem sevinecektin değil mi pezevenk? güldürmeyin lan beni, durumu kurtarmışım oy versen ne olur vermesen ne olur o ayrı da bunun neyini beğenmedin de böyle kompleks yaptın onu anlayamadım lan.

edite destek mentali:

+ sanatçı sahnede çok içten ağladı gerçekten ağladı...

- aferim amk, senin yorumcu mantığını sikeyim

genel bir handikap herhalde lan. "otur annem kıyamam, paran yoksa yollar ağabeyin sana:)"
(bkz: ölü taklidi yapmak)
tarifi imkansız iğrenç bi durum kötü sonuçlar doğurur.
böyle durumlarda kredi kartları kurtarıcı rol üstlenir.
ama yinede (bkz: ayağını yorganına göre uzatmak) lazım gelir.
'' ben bi lavaboya gidiyorum '' denilerek masadan kalkılır ve süratle mekandan kaçılır . masada ki arkadaşlara hesap kitlenir , arkadaşlarda da para yok ise 20 tl kıyıp güzel bir çiçek cenazesine yollanabilir .
(bkz: kredi kartı)
cebinde 20 lira varken neden 97 liralık yer, içersin? diye sormak isterim öncelikle. ayağını yorganına göre uzatmazsan bulaşıkta yıkarsın, kimliği de bırakırsın. dolayısıyla cepte 20 lira varken 97 lira hesap gelmesi kişinin kendi mallığıdır.
yanınızda yeni tanıştığınız ve çok hoşlandığınız bir hatun bulunmazsa murphy amcanın mezarında ters döneceği olaydır.
aklı başında bir her insan gayet medeni çerçevede durumunu izah ederek mekan sahibini ikna edebilir.tabi sonradan ödemek kaydıyla.
tezeği avuçlan yediğinin resmidir.
yanında kız arkadaşın varsa bittiğin andır. en kötüsü de o anda kredi kartında limit olmamasıdır.
cepte 20 TL varken yemeğe gidebilmenin, şaşılası özgüveni.
(bkz: hesabı kıza ödetmek) *
alman usulü yapalım teklifi bile gelse kurtarılamayan durumdur.
bu kişi ömer üründül ise cevap belli: eyvah eyvah eyvah...
deterjan ve kirli tabaklarla dolu bir mutfak sizi bekleyecektir.
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları'na ideal örnek.