bugün

Einstein'ın zamanın göreceli olduğunu anlatan teorisinin tamamen gerçek olduğunu bire bir yaşayabileceğiniz bir zaman dilimi.

dışarıdasınızdır. Az önce telefonu koyduğunuza emin olduğunuz cebe elinizi atarsınız, cep boştur. Diğer cebi yoklarsınız, telefon orada da değildir.

işte o anda beden çok acaip tepkiler verir. Bir yandan ayağa kalkar hızlı hızlı, ama paniğinizi etrafa çaktırmadan tüm çevrenizde telefonu ararken bir yandan da soğuk soğuk terlemeye başlarsınız, telefonu bulamadıkça eliniz ayağınıza dolaşır inceden.

Kafadan milyon tane düşünce geçer.

*Hasiktir yok, şu cebe koymuştum. Ya sahilde çimlerde otururken düşürdüysem? Yoksa az önce masada mıydı? (gözüne bir adam kestirir) bence kesin şu orospu çocuğu çaldı. Az önce masanın yanından çok geçti. (el bedeni, göt ceplerini yokluyor) Lan burda da yok. Daha yeni almıştım. Kamera kayıtlarına baktırırım. IMEI numarası.... Jandarma. Ühü.*

-Arkadaş: Ne oldu hacı?
+(surata sakin bir ifade vermeye çalışarak) Ehe telefonu bulamadım ya. (bu ifade sizi daha yavşak ve telaşlı gösterir)

Sonunda çantaya dalınır. Enseden aşağıya ter damlaları akıyordur.

-Alla alla burda da yok. (ağlayacak)

Sonrası mı?

Telefon bulunur tabii ki, çantanın astarının arasının berisine filan kaçmıştır.

-Buldum ya ehe çantanın götüne girmiş. (Öyle bir rahatladı ki sanki yazın sıcak havada denize atlamış gibi, yavaş çekimde katurt diye magnum ısırmış gibi hissediyor.)

Yani demem o ki, bu 15 saniye insanı yaşlandırır.
aynı his anahtar ve para için de sık sık yaşanır. ben artık nasıl olsa 15 saniye sonra bulacağım diye kendimi sakinleştirerek bu eziyetten kurtuluyorum.
güncel Önemli Başlıklar