bugün

an itibariyle filmin sadece ilk üç dakikasında sıçmasıdır. devamini izleyip görelim efem.
cem yılmaz'ın hokkabaz haricindeki diğer filmlerinin "korkunç bir film" serisi çizgisinde olduğunu varsayarsak, yok armudun sapı, yok üzümün çöpü, alien'in röntgeni, kameranın pikseli denmemesi gereken, yersiz kaygıdır.
filmdeki bir diğer sıçış*da bebeği tutan cem yılmaz'ın elindeki kameranın bir anda kaybolmasıdır. bir önceki sahnede elinde kamera olan arif, bebeği yakalarken elindeki kamera gözükmüyor. ama güzel film olacağına inanıyorum. *
artık cem yılmazin filmlerde sıcmayi alıskanlık haline getirdiginin göstergesidir. hatırlarsanız gorada da sıcarken robotlara yakalanmıs, bir de utanmadan tuvalet kagıdı ve bir kalıp peynir istemisti. (bkz: öküz mode)
Filmi henüz izlemediğimden herhangi bir sıçma sahnesi olup olmadığını; var ise sıçıcının cem yılmaz olup olmadığını bilmediğim için destek veya köstek olamayacağım önermemsi.
ayrıca cem yılmaz bebeği elinde tutarken çükünü sol tarafa yaslamıştır. hemen arkasından gelen sahnede ise sağ tarafa yaslamıştır. film eleştrimeni olduk cıktık. filmde önemli olan bebeği/yaratığı elinde tutmasıdır.önemli olan sahnediki espiridir. yoksa çükünden bize ne?
hamile kadınlara röntgen çekilmediği gerçeği göz önünde bulundurulur ise, gerçektir. rüyadır tabi o başka. * hamile kadına röntgen çekilirse, eliyın da olur öküzde.

(bkz: arog/#2905710)
kendisini asıl sinema eleştirmeni sananların yorum yapan masum insanlara saçma göndermeler yaptıkları olaydır bu sıçış *. *
(bkz: cem yılmaz sıçsa bile izlerim)
tamamen yanlış bir eleştiridir. şöyle ki; üniversite okumuş, zeki sayılabilecel bir insanın röntgen ile ultrason arasındaki farkı ayıramayacak kadar saf olması beklenemez. hadi onu gectim film ekibinin tamamı mı ökzüdür. cem hocam, ultrason olmasın bu, yanlış yapıyoruz demez mi.

(bkz: zamane mühendisleri)
müthiş sıçıştır.

mesela cem yılmaz'ın turk telekom reklamlarında saçları 3 numara iken, filmin fragmanında yine inek yalamış modundadır. olmadı cem diyoruz ve 10 üzerinden 3.14 veriyoruz.

fragmanda arif ışık rüya görmektedir. işin diğer tarafında ultrason çekilirken röntgen filmi çıkmıştır ahaha ne büyük sıçış, o değil de arif uyandıktan sonra nasıl taş devrine gidiyor lan? böyle iş mi olur lan? mantıklı olması lazım film dediğin. mesela doktorun ofisi erşan kuneri'nin ofisine benzemektedir bu ne yaman çelişkidir ulan? bir diğer taraftan lüks bir evi varmış gibi duran arif ışık'ın rüyasında karısını ucube bir mekana yasadışı kürtaj yapılan mekan gibi bir yere götürmesi de sıçıştır. olur mu lan ne o öyle, tavan vantilatörü falan?

diğer taraftan, g.o.r.a'ya rekor kırdırıp otuna bokuna laf edenler, pardon gibi muhteşem bir filmi 30.000 gişede bırakanlardır.

adı üstünde abzürt komedi lan.
cem yılmaz veya tarkan gibi kendi kulvarında en iyi olduğu genel olarak kabul edilmiş insanları eleştirmenin* dayanılmaz çekiciliği sonucu ortaya çıkmış sıçıştır.
cem yılmaz'ın absürd filminde mantık arama çabası.

mantıklı film izlemek isteyen bünyelerin kaç tane klasik film izlediğini de sormak isterim. Mesela yurttaş kane, ya da ne biliyim bir kubrick filmi.

Bunları izlemeden, yani en azından tür filmi nedir bilmeden, adamın bilerek yaptığı absürdlükleri mantıksız nitelemesi gayet doğaldır.

absürd=şaçma. *
kadın alien doğuruyor; problem yok, ultrason cihazı röntgen etkisi yapıyor; olmadı sıçtın. rüya bu. olur olur.

ayrıca o röntgenler daha önce çekilmiş. yoksa içinde allen anahtarlar olan röntgen görüntüsünü bir anda nerden bulacak doktor?
film zaten gora tadında mantıksız ve safi güldürme amaçlı olacak orası belli de, 3 dakikalık fragmandaki bu "sıçma" olarak iddia edilen düşünce daha bi iç gıcıklayıcı olmuş sanki.

sanırım kimsenin rüyalarını akademi ödüllü yönetmenler yönetmiyodur.
film henüz çekilmemiştir bile, kağıt üzerinde sıçtıysa bilinmez.
an itibariyle filmin tamamında sıçmasıdır.
(bkz: recep ivedik hayranları isyanda)
sadri alışık ile turist ömer, feridun karakaya ile cilalı ibo, kemal sunal ile inek şaban ve şahan gökbakar ile recep ivedik gibi saf ve salak insan karakterlerinin empoze edilip prim yaptığı türk komedi camiasında; cem yılmaz'ın bokundan boncuk dizseler azdır, kanımca...

edit: yazım kuralları.
(bkz: arog filminde yapılmış büyük hata)
Beklenen hadisedir.Türk filmlerinin ikincisinin çekilmesi çok yanlış bir olaydır.ilk filme olan rağbetten galeyana gelenler aynısını tekrarlarsam hasılat süper olur amacıyla yola çıkıyor. Cem yılmaz bu sefer fazla ticari düşünmüş gibi filmi tatile denk getirip gerekli reklamı yaptı , herkes sırf meraktan gitti gördü sonuç tam fiyasko.
cem yılmaz'dan daha zeki insanların yaptığı tespittir. ve genel olarak onlar film yerine başka bişey çekiyorlar.