bugün

"ıslanmaktan korkmayan bir kelebek gibi;
Seni sevdim, seni sevdim."

"Bin kere öldüysem, bin kere dirildim geldim. Canımdan can, kan verdim ama adını yaşattım geldim. Yedi kat yerin dibinden beni duyabilir misin?"

"Yarın çok geç, bu gece ölmeliyim. Sağır bir kurşun gibi ağır ağır düşmeliyim."

Gibi gibi sözlerdir...
Ellerini tanırım ince beyaz
Gözlerin bakar durur kömür siyah
Sesini bağırır sessizliğin
Yüzümü çizer keskin kirpiklerin
Hazırım ben hazırım ellerine
Hadi al savur beni yerden yere..
Bir kağıt bir kalem bir yanmış bir sönmüş bir bitmiş sigara hayatım bu.
Sökülmüş atılmış kırılmış dökülmüş hep paramparça yolun sonu bu..
Yalnızlık saklandığın o küçük delikte buluyor seni.
Yalnızlık seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni.
Yalnızlık sıkıştığın o küçük evinde vuruyor seni.
Yalnızlık öldürüyor seni, öldürüyor beni...
Bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni...
Bir bahar dalının narin tomurcuklarını sakındığı gibi korurum seni...
Çok derin...
Derinlerimde ellerin...
Bir armağan gibi Tanrı'dan bana...
Kış güneşinde altın kirpiklerin...

Ben seni çok sevdim...
Ben seni çok sevdim...
Belki zordur anlaması sessizliğimden...

Ben seni çok sevdim...
Ben seni çok sevdim...
Sen oku kelimeleri gözlerimden...

Ayıramadım şu kısmı daha güzel diye.
Kar almış tüm yollar

Örtülmüş izler

Gidemem diyorum öf öf

Sen gel diyorsun dırırım.
(bkz: çok düşüyor mu böyle)

hangi şarkısında geçiyordu bu söz tam hatırlayamadım ama güzel.
Ben seni cok sevdim belki zordur anlamasi sessizliğimden..
Ve temizlemediğinde artık yağmurlar kalbini
Ve affedemediğinde artık Tanrı bizi
Sevmediğinde, konuşmadığında
Biz hangi şarkıyla uyuyacağız çocuk.
bir oğlanın başka bir oğlana yazdığı sözler.

edit: oğlancılar kızdı *
umut tükenince yine çarpar mi bir kalp?
ah düşünce gülümser mi çocuklar
düşler bitince başlamaz mi kabuslar?

(bkz: beni affet bu gece).
sen benim hiç sevemediğim sessizliğimsin ,kaybettiğim yolum ,korkutuğum karanlık hiç tutamadığım o yeminlerim .
Gölgeni, ismini sil yavaş yavaş
Giderken bu kentten tükür yüzüne
Yalnızlığımın
Kalbini, kendini sök yavaş yavaş
Giderken bu kentten sakın ağlama
Sus
Unut ne yaptı sana
Unut ne söyledi
Unut ne varsa vazgeçtiğin

Ve unut ne yaptı sana
Unut neler anlattı
Unut ne varsa vazgeçtiğin

(bkz: nereye gidiyorsun)
söktün defalarca diktim
o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı
acımıyor artık kalbim .
aç kapını lütfen çünkü ben geldim çok üşüdüm çok soğuk yerden geldim bana bana biraz gülümser misin ?
kimseye sormadım kendim buldum geldim simsiyahların içinden sana karbeyaz geldim anlatsam herşeyii dinlermisin kendime devdim devdim devrildim geldim karrdım buzdum eridim erittim geldim aşkı sırtıma aldım taşıdım evladım dedim , yandım söndüm kül oldun geldim kırılmıs kanatlarıma birkez dokunabilirmisin.
sen benim yarım kalan cümlelerimsin.(sen benim)
hala yalnız mısını? sadece özgür. peki mutsuz? sadece alışmış. (herkes gider mi?)
elleri sanki hep ellerimde kalbi kalbimde ve gözlerinden akan yaş sanki içimde kırık bir cümle hala içimde , yağmur sesini duyunca sende beklersin pencerende belki geri gelir diye elinde yüzünde rüzgar oynatır hüznü içinde bembeyaz kar elleriyle dokunur yorgun yüzüme , bitti sevdiğim o şarkı şimdi kaybolmuş bir çocuk sesi unutulmuş gibi bir kuşun kanadındadır aşk şimdi falan filan .
kahrolası bu gri şehrin tüm yollarını rengarenk boyamak ister.
sen benim hiç ısınmayan ellerimsin.
güncel Önemli Başlıklar