bugün

dünyaca ünlü türk jeolog. ülkemizin gururlarındandır kendisi. epey neseli ve bilgili bir insandır. deprem konulu toplantı ve tv programlarında sıkca çıkar karşımıza. konustukca dinletir kendisini. gercek aydınlarımızdan biridir.
az önce kara harp okulu savunma bilimleri enstitüsü öğrencilerine bilimsel düşünceüzerine güzel bir konferans vermiş değerli bilim adamımız.

meraklısına not: konuşmasını harp akademilerinde olduğu gibi yine arz ederim diye bitirmiştir.
son zamanlarda bilim adamı kimliğinden ziyade ordu yalakalığıyla medyada görünen kişi.
aynı zamanda ateist olan prof.
12 kasım 1999 düzce depreminin üstünden birkaç ay geçtikten sonra, yani insanların acıları dinmemişken, bir programda "istanbulda yakışıklı bir deprem olacak" gibi gerizekalıca bir söz söyleyip 32 dişini gösterek sırıtan jeolog. o gün bugündür bu adamdan hazzetmem.
A.M. Celâl Şengör 24 Mart 1955'te istanbul'da doğdu. 1973 yılında Robert Academy'yi bitirdi, 1978'de State University of New York at Albany'den jeolog olarak mezun oldu. 1979'da master, 1982'de de aynı üniversiteden doktora aldı. 1981'de iTÜ Maden Fakültesi, Genel Jeoloji kürsüsüne asistan oldu. 1984 yılında Londra Jeoloji Cemiyeti'nin Başkanlık Ödülü'nü, 1986'da TÜBiTAK'ın Bilim Ödülü'nü aldı. Türkiye, Avusturya, Fransa'dan çeşitli ödüller aldı, bilim kurullarında görev yaptı. 2000 yılının Nisan ayında Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilimler Akademisi yabancı üyeliğine seçilen ilk Türk oldu. Şengör, College de France dışında ingiltere'de Oxford (Royal Society Araştırıcı bursuyla), ABD'de California Institute of Technology (Moore Distinguished Scholar olarak) ve Avusturya'da Salzburg Lodron-Paris Üniversitesi'nde misafir profesörlük yapmıştır.
6 kitap, 175 bilimsel makale, 137 tebliğ özeti, pek çok popüler bilim makalesi, tarih ve felsefe ile ilgili de iki kitap ve 300'e yakın deneme yazısı yayınlamıştır. Şengör ayrıca pek çok uluslararası dergide editör, yardımcı editör ve yayın kurulu üyeliği yapmıştır ve yapmaktadır. * (bkz: http://www.turkmucit.tv)
Ordu kuyrukçusu, iktidar yaması, komedyenliğe teğet burjuva bilim adamıdır.
Yıllar önce Annesiyle birlikte Gölcük'ün içinden geçerken:"Burası bir gün yerle bir olacak." diyen jeologdur. 80'li yıllar olsa gerek.
bugün bir gazetede yayınlanan röportajında yeni yök başkanı Özcan için "kendi alanında asistan bile olamayacak bir adamdır" yorumunu yapan jeolog.
bu aksamki show tv ana haber bülteni'nde türban ve üniversite hakkındaki görüşlerinden dolayı tebrik ettiğim, türkiye'nin dünyaya kazandırdığı en önemli bilim adamlarından biri.
bu aksamki show tv ana haber bülteni'nde türban ve üniversite hakkındaki görüşlerinden dolayı kınadığım, türkiye'nin dünyada bilimsel açıdan neden geri kaldığının en güzel örneklerinden biri olan bilim adamı.
bizim okulda hademe bile olamayacak bir adamdır.

memlekete en ufak bir hayrı dokunmamıştır. nifak tohumları serpmekten, millette infial oluşturmaktan başka bir işe yaradığı görülmemiş olan bilimsizlik adamı.
Türkiye'nin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından biridir. Bilgisi sadece jeolojiyle sınırlı değildir. Geniş bir kültüre sahip olması onu bilim adamcıklarından ayırır. Maaşlı parti ideologluğu yapanlar varken bu ülkede, Celal Şengör bilim adamlığının yüz akıdır.
tübitak'ın yasal durumu ile ilgili yakın zamanda nature'da bir mektubu çıkmış insan. yaşanan kepazeliği bütün dünya öğrenmiştir böylece, çok da iyi olmuştur.
olaylara yaklaşımı iyidir, özellikle bilimsel anlamda. genel kültür adına bir şeyler kazanmak adına oturur izlerim.
ama özellikle askerlere olan hayranlığı ehh dedirtir insana. türkiye'de doğru düzgün ve seri şekilde işinin ehli adam yetiştiren tek yükseköğretim kurumunun genel anlamda harp okulları olduğunu söyler. ben de kendisine sorarım o zaman: ah be celal şengör, kenan evren'i de bu okullar yetiştirmedi mi?
"Bugüne kadar hiç bir general veya amiralle oturduğum yerde konuşmadım. Aradığım zaman ayakta ararım onlardan telefon geldiğinde ayağa kalkarım." diye beyanat verdiği medyada yer almış (http://www.stargazete.com...=3&ay=10&yil=2006) bir şahsiyet. bu şahsiyet aynı zamanda profesör ünvanı taşımaktadır. jeoloji profesörü olmasına rağmen harp okullarında atatürkçülük üzerine ders verebilmektedir. hızını alamayıp depremin önlenmesi için orduya tam yetki verilmelidir diyebilmektedir. yök üyeliği vb. önemli konumlara gelmediği sürece gülmemize vesile olan komik yaklaşımlarıyla eğlence kaynağı olabilecek biridir.
Milliyet gazetesi yazarı hasan cemalin bir yazısına konu olmuş jeoloji profesörü.

yazıdan alıntıdır.
--spoiler--
Prof. Şengör, darbesever bir zat!
Milliyet'e bir demecindeki sözleri:
"Ordu gayet tabii ki darbe yapabilir, niye yapmasın?"
Prof. Şengör, üniversitelerde başörtüsü-türban yasağının ateşli bir taraftarı. Bu yakınlarda Akşam gazetesine verdiği demeçte şöyle diyordu:
"Yasal olarak kabul edilse bile türban kabul edilemez. Türban taktın mı şeriat istiyorum demektir."
Aynı demeçte asker adına da konuşmuştu Prof. Şengör:
"Laiklik ilkesini korumak askerin görevidir. Genç subaylar da rahatsız, yaşlı subaylar da..."
Arkasından da sopa göstermişti:
"27 Mayıs'ı üniversiteler yaptı!"
Prof. Celal Şengör askeri çok sever. O kadar ki, bir komutanla telefonda bile konuşurken ayağa kalktığını, önünü iliklediğini söylemiştir.
Hatta, askerlerin huzurunda ayağa kalkıp hazır ola geçtiği zaman komutanların "Rahat!" dediğini anlatan da kendisi olmuştu.
Asker de Prof. Şengör'e sıcak bakar. Örneğin iki yıl önce Harp Akademileri'ndeki açılış dersini Prof. Celal Şengör vermişti.
Prof. Şengör'ün katı, totaliter bir zihniyete sahip bir akademisyen olduğunu belirtmiştim. Bunun en çarpıcı örneği önceki gün ismet Berkan'ın Radikal'deki köşesinde çıktı.
Prof. Şengör'ün kendisini YÖK'e aday gösteren Üniversitelerarası Kurul'a gönderdiği teşekkür mektubu, bağımsız ve eleştirel düşünce ile pek ilgisi olmayan totaliter anlayışın tüm izlerini taşıyordu.
Prof. Şengör, üniversitelerde yalnız başörtülüye değil, itikat sahibi, dindar bütün insanlara da kırmızı kart gösterilmesinden yana.
Bir başka deyişle:
Allah'a inandın mı yandın, ilim irfandan yoksun kalacaksın, bilimle zinhar uğraşmayacaksın!
Oysa, tarih böyle demiyor.
Girin Google'a, tıklayın Isaac Newton adını. Yerçekimi ve hareketin yasalarını bularak bilim tarihine en büyük katkıyı yapan Newton, Allah'a inanan bir Hıristiyandı. "Evet, yerçekimi planetlerin hareketini açıklıyor ama onları harekete geçiren kim?" diye sorduktan sonra, "Allah!" diye yanıtlıyordu.
Modern bilimin babası sayılan Galileo da koyu bir Katolikti.
Öyle anlaşılıyor ki:
Prof. Celal Şengör, kendi gibi olmayan kimseye üniversitelerde hayat hakkı tanımaktan yana değil.
Böylesi kafalar tüm iddialarına rağmen özünde sorgulayıcı ve eleştirel olmaktan uzaktırlar. Böylesi kafalar, özellikle üniversitelerde olması gereken bağımsız düşünce ile bağdaşmaz.
Demokrasi kültüründen yoksun böylesi kafalar, torna tezgâhından çıkmış gibi tek tip düşünen insan yetiştirmek gibi ham hayallerin peşinde koşarlar. Onun için de asker karşısında hazır ola geçip darbe çağrısı yaparlar.

(Hasan Cemal)
--spoiler--
üak'ın yök üyeliği için seçtiği ancak yusuf ziya özcan tarafından, cumhurbaşkanlığına ismi gönderilmeyen kişi.

yusuf ziya özcan ne kadar özgürlükçü bir insan yareppim...
ilkeli bir akademisyenin düşünmesi ve dile getirmesi gerekenleri söylediği için hedef adam olmuştur.
doğan grubunun gayet tarafsız bir yazılı basın unsuru olan radikal'le aydınlanan arkadaşlar da bu olaya çanak tutmaktadır.
ismet berkan'a zaten hiç lafım yok, iktidarın her yanlışına yalnızca kalemiyle kafa tutan müthiş bir insan...
an itibarı ile ergenekon kapsamında evi aranmaktadır.
gamalı haç ile başörtüsünü aynı kefeye koyan cuntacı profesör.
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=3579
her ne kadar "hükümet ve ortakları" hakkındaki tespitleri(meb'in komik durumları, bilim dışılık, kendi otoritelerini kurmaya çalışmaları, parselcilik vs) yüzde yüz isabetli olsa da ve türkiye'nin trajikomik durumunu(semih cumhuriyeti gibi bir ülke olduğumuz gerçeği) gözler önüne serse de,

türkiye'de bilimin ne olduğundan bihaber bu kadar çok insan varken ve kendisi de bizzat bu durumdan yakınırken zamanında yaptığı "belirli bi kesimden insanlar üniversiteden gitsinler" kabilinden açıklamaları aynı o derecede trajikomiktir. sorarlar "bu ne pehriz bu ne lahana turşusu" diye adama.

peki o zaman, onlar da çıksın üniversiteden, zaten 70lerde sürünen IQ puanı ortalamamız moron seviyesine insin hocam. sonra daha çok yakınırız işte böyle "türkiye neden bilime bu kadar soğuk bakıyor" diye. onlar da kahvehaneden "türkiye neden ilerleyemiyor/noolcek bu memleketin hali" diye yakınırlar. negzel, eşitlemiş oluruz durumu böylece.
show tv de yayınlanan siyaset meydanı'nda evrim teorisi hakkında mütemadiyyen bilim adına saçmayalan profesör.
katıldığı siyaset meydanını izleyenlerin ne dediğinden çok kıçına başına baktığı bilim adamı. sorgulamaya açık her yerde ben varım diye da bir cümle etmiş ki kimin umrunda. keşke her ateist, celal hoca kadar saygılı bir tavırla yaklaşabilse dine.
seleflerinin yaptığı gibi fikir üretemeyince işi alaya almaya çalışan ve bu haliyle de sıradanlaşmaktan kurtulamayan kişidir. kendisi üniversite öğrencilerine baktığı zaman ne görüyordur bilmiyorum ama ben kendisine baktığım zaman türkiye'deki akademisyenlerin ne halde olduklarını çok rahat görebiliyorum.