bugün

(bkz: gay olmakla suçlamak)
(bkz: gay olduğu iddaları)
(bkz: hadi artık insan olalım)
Mustafa filminden sonra can dündar gay olsa nolur olmasa nolur.Artık ilgi alanımızdan çıktı efenim.
saçı uzun ve küpe takanlar gay'dır önermesi tarzı saçma bi önermedir.

ingilizce karşılıkları;

gay:homoseksüel, eşcinsel, neşeli, keyifli, şen, canlı, hoppa, hovarda, pasaklı, utanmaz, yüzsüz.
mustafa filminin "bedeli" iddiadır. bedeli diyorum çünkü bir kesim komplo teorisyeni kalas işi gücü bırakmış bunlarla uğraşır.

türkiye'de ermenilik ya da eşcinsellik (ibnelik*-eşcinsellik) hakaret amacıyla kullanılan kelimeler olduğu için mustafa gibi "derin reaksiyonlar" çıkaran her projeden sonra hakkınızda böyle iddialar dolaşır nette.

"aa, gördünüz mü ayol baskın oran ermeni'ymiş, zaten türk olsaydı bunu yapmazdı" ya da "abdullah gül'ün bu imza kampanyasına neden olur verdiğini öğrenmek istiyorsanız annesinin geçmişine bakın"** ya da "can dündar eşcinselmiş".

iyi de, bu öyle olsa bile senin amacın ne ki bu gibi zamanlarda böyle bilgileri dolaşıma sunmayı görev biliyorsun kendine? yani senin ciğerine kadar ne sokuluyor ki yerinde duramıyor, oturduğunda naif popona batan şeyden rahatsız oluyor ve sürekli iş karıştırıyorsun arkadaş? nesin sen mafya mı? boş işlerin boş kâhyası mı?

zaten çakallık, hainlik düşündüğün zamanın onda birinde bir şeyler okuyup tartışsaydın kıçındaki koyunlara da bir faydan olurdu. neyse, kolay gelsin "forward mail mafyası" arkadaş.
diyelim ki gay, bundan hulki cevizoğlu' na ne, bize ne, kime ne ? nedir bu homofobiklik, niyedir bu cinsel kimliğe endeksli yaftalama merakı ? konu can dündar' ın samimiyetsizliği ise, belgesellerinde ondan bundan intihalleri ise bakın onu tartışalım. ne hastalıklı düşünceler var yarabbi.
gayse gaydir. kime nedir.
yuh dedirten iddia. adam evli, çocuğu var, bunlara rağmen bile gay değildir.
Şu sıralar internet aleminde Hulki Cevizoğlu'nun bir kitabına dayandırılan iddiadır. Bildiğim kadarıyla Can Dündar henüz bu iddialara cevap vermemiştir.

--spoiler--

HULKi CEViZOĞLU HAKKINDA iNTERNETTE
GEZEN MESAJ OLAY YARATACAK...
Turgut Özal tarafından yurtdışına gönderilen gazetecilerin ilk kafilesinde yeralan Hulki Cevizoğlu'nun 1987 yılında yazdığı MiSYON adlı bir kitabı vardır. ( hiç aramayin piyasada bulamazsiniz) Hulki Cevizoğlu nedenese artık esamesi okunmayan bu kitabında kendilerine yüklenen bir misyonla yurtdışına gönderildiklerini ama sonra nasıl işin skandala dönüştüğünü anlatır...

Londra'ya gönderilen gazeteci kafilesinin içindeki erkeklerden biri bıyıklarını kestirip, küpe taktırır ve Gay Club'a üye olur...

HULKi CEViZOĞLU' NDAN
CAN DÜNDAR' A " GAY "
( iBNE-HOMOSEKSÜEL ) SUÇLAMASI...

"NE DELi NE DEPDELi KULAĞI KÜPELi..."
Bıyıklı Can Dündar-1986

Londra, 11 Haziran 1986, Çarşamba
Aa ! Bıyıkları yoktu. Kesti mi, kaza mı oldu gibi sorgularcasına bakarken, sağ kulağındaki küpeyi farkettim. Mercimek büyüklüğünde, gümüşe benzer, beyaz bir küpeydi kulağındaki. "Ne zaman yaptın? Nerede deldirdin?" diye sordum. Oturdu gülerek yanıtladı: "Gay dükkanında yaptırdım";

iŞTE O SUÇLAMA:
Foto: Bıyıksız Can Dündar-Hulki Cevizoğlu
Gay, ingilizcede "ibne", "homoseksüel"; anlamına geliyordu. Pek çok ingiliz genci, fraksiyonlarına göre sağ ya da sol kulaklarına böyle küpe takıyordu. Bizim X ( Can Dündar ) de, bir süredir, kulağını deldireceğini söylüyordu ama, espri yapıyor diye alıyordum.
"Niçin böyle yaptın?" dediğimde, şu yanıtı aldım:
"Gay Kulübe üye oldum. Artık akşamları arkadaşsız kalmayacağım"

iNTERNET' TE GEZEN MESAJ ŞÖYLE:

Turgut Özal tarafından yurtdışına gönderilen gazetecilerin ilk kafilesinde yeralan Hulki Cevizoğlu'nun 1987 yılında yazdığı MiSYON adlı bir kitabı vardır. (hic aramayin piyasada bulamazsiniz)

Hulki Cevizoğlu nedenese artık esamesi okunmayan bu kitabında kendilerine yüklenen bir misyonla yurtdışına gönderildiklerini ama sonra nasıl işin skandala dönüştüğünü anlatır.

Kafilede Lale Sarıibrahimoğlu, Belgin Akaltan, Deniz Dülgerler, Berrin Tuncel, Derya Sazak, Hulki Cevizoğlu ve Can Dündar vardır.

Yani 4 kadın 3 erkek

Örtülü ödenekten Londra'ya gönderilen gazeteci kafilesinin içindeki erkeklerden biri bıyıklarını kestirip, küpe taktırır ve Gay Club'a üye olur.
( RTUK TV' DEN ÖNEMLi NOT : GAZETECiLERiN MASRAFLARI ÖRTÜLÜ ÖDENEK' TEN DEĞiL, BASIN YAYIN GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN KARŞILANMIŞTIR. OU )

Hulki Cevizoğlu bu gelişmeyi Misyon kitabının 81 ve 82. sayfalarında şöyle anlatır:

Ne deli ne depdeli kulağı küpeli.

Londra, 11 Haziran 1986, Çarşamba

Pronounce (telaffuz) dersine girdim. Biz yaşlarda bayan hocamız Jo, radyo haberlerini kaydettiği kaseti dört kişiye verdi. Yandaki küçük odaya geçtik. Tam kaseti dinlemeye başlamıştık ki, arkamdan birisi Türkçe "merhaba" diye seslendi. Gelen X idi. Döndüm. Aa! Bıyıkları yoktu. Kesti mi, kaza mı oldu gibi sorgularcasına bakarken, sağ kulağındaki küpeyi farkettim.
Mercimek büyüklüğünde, gümüşe benzer, beyaz bir küpeydi kulağındaki. "Ne zaman yaptın? Nerede deldirdin?" diye sordum. Oturdu gülerek yanıtladı:
"Gay dükkanında yaptırdım"
Gay, ingilizcede "ibne", "homoseksüel" anlamına geliyordu. Pek çok ıngiliz genci, fraksiyonlarına göre sağ ya da sol kulaklarına böyle küpe takıyordu. Bizim X de, bir süredir, kulağını deldireceğini söylüyordu ama, espri yapıyor diye alıyordum.
"Niçin böyle yaptın?" dediğimde, şu yanıtı aldım:
"Gay Kulübe üye oldum. Artık akşamları arkadaşsız kalmayacağım"

http://www.rtuk.tv/haber....mp;start_from=&ucat=2

--spoiler--

http://img371.imageshack....e=n506830217763482ov5.jpg