bugün

gün geçtikçe daha çok gözüme batan durum. özellikle istanbulda görülen, daracık bi arsa üzerine kurulmuş, iki bina arasına sıkışmış mahalle aralarındaki camilerdir bunlar. cami yaptırma derneklerinin cami yapmakla yetinmemesi neticesinde, camileri para kazanan yerler haline dönüştürme çabasıyla ortaya çıkan durumdur. hadi camiyi yaptınız ama koskoca marketin tabelasıyla minareyi aynı karede görmek zorunda mıyız biz? kardeşim burası ibadethane mi, ticarethane mi? buranın kira gelirinin camiye faydası olabilir ancak devlet zaten camilerin ihtiyaçlarını karşılıyor ki her zaman camiler para da topluyor.
ayrıca cami dediğinin avlusu olur, şadırvanı olur. atalarımızın yaptıkları camiler ortada, bugün dünyanın dört bir yanından insanlar ziyarete geliyor. bugün yapılan camilerden kaçı ilerde hatırlanacak. mimar sinan bugün yapılan camileri görse utanır. her şeyi yozlaştırmakta üstümüze olmadığını ibadetle ticareti kaynaştırarak bir kez daha göstermiş olduk.*
ılımlı ılımlı ortalıkta dolaşanların dinlerinin imanlarının para olması ve buna bağlı olarak külliye mefhumunun yeni bir boyut kazanmasıdır.
camiyi yapanların, niyetlerinde ne kadar samimi olduklarını gösteren durumdur.
(bkz: gun market)
(bkz: pekdemir çiftliği) *
güncel Önemli Başlıklar