bugün

bir başka versiyonu için:
(bkz: din dersi sınavında kopya çekmek)
ateisttir.
alt sokaktaki camide de satar bu adam çaldığı ayakkabıları.
-abi gel deri ayakkabı, al 15 lira
*ikinci el mi bu?
-evvveet abim daha yeni çalındı, kokusu üstünde
*kaç dedin?
-aman aman kaç kaç kaç sahibi geldi yakalarsa s.ker
genelde en güzelleri ayıklarlar. bi güzel yürütürler. kişinin eve çorapla dönmesini sağlarlar. kişi çoğu zaman abdestini bozmamak için küfür de edemez bi yerlerinde patlar. çok zor durumdur. başıma gelmemiştir ama zaten camiye gitmediğimden olabilirdir.***
kahvede okeyde taş çalan hırsızdan bir farkı olmayan insandır.
Şerefsizin ta kendisidir.
terbiyesizin önde gidenidir. ya da değildir.
yokluk vaktimin birinde başıma geldiydi, hocaya sordum ne iş bu diye; adamlar çalıp çalıp satıyorlarmış ayakkabıları. vay anasına dedim, bula bula beni mi buldu ibne.
abimle çok tartıştık o zaman bu mevzuyu, yakın zamanda da güzel bir pardesüm vardı ona da iş atmışlardı bir cuma vakti. abim kendininkini verdi bana helal olsun dedi benimkini götürene; ihtiyacı yoksa almazdı dedi. çok düşündüm bu laf üzerine ama o an benim de ihtiyacım vardı ve yenisini alacak gücüm yoktu. gerçekten ihtiyacı olduğunu bilsem ben de helali hoş olsun diyeceğim lakin hocanın da dediği gibi bu işin pazarını kuranlar tarafından yapıldıysa, öteki tarafta bizzat görüşmek isterim şahısla.
bizim inancımıza göre; çalınan , kaybolan, çeşitli sebeplerden dolayı yiten mallarımız ya bir zaman işlediğimiz günahın, ya yediğimiz haramın vebalidir. yahut allah tarafından sınanmamızdır bu olay.
ne bileyim tuhaf bir olay işte, gerçekten ayağına bir giyim ayakkabı alamayan insan bunu yapıyorsa, yapmak zorunda kalıyorsa, dilencilikten utandığı içindir. hesabını allah'a verecektir sonuçta. bize ise veren de, alan da allah tır inancıyla şükretmekten başka bir şey yapmak düşmez.
keşke malımız çok olsa da her ihtiyacı olanan yardım edbilsek, ihtiyacımızı görebilsek. toplumsal bir olaydır bu aslında. eğer bir komşusu o adamı ya da çocuğu ayağı çıplak görüp , kış ayında bir şey yapmadan sadece bakıp geçtiyse, o çalan kadar komşunun da vebali vardır bu işte. öyle bir komşumuz var da biz farkedemediysek bu daha da ayıptır.

neyse efendim, uzun lafın kısası hepimiz birbirimizi kollarsak maddi manevi, bu tür olaylar farkedilir bir şekilde azalacaktır.
çaldığı ayakkabıları en fazla 1 saat sonra ikinci el pazarında değerinin onda birine satacak olan insandır.
ayrıca namaz kılanlara caminin ikici katından takunya atmak gibi hünerleride vardır.
Dini sömürmeyi alışkanlık edinmiş, buna camide de devam eden insandır.
camiye ayakkabıyla gidilmesine engel olan insandır. kendimi bildim bileli bazı istisnalar hariç camiye hep terlikle giderim arkadaş. hele bayram sabahları millet neyin kafasını yaşıyosa camiye en iyi takım elbise en iyi ayakkabıyla gider, oğlum namaza gidiyosun, ayakkabıyla namaz kılma şansın yok, sabahın köründe ayakkabına bakan insan da pek olmaz, bayram namazından dön, öyle giy ne giyceksen..

çalan insan tam bi şerefsizdir. o ayrı.
cami mami farketmez, değil mi ki çalıyor cibilliyetsizin, şerefsizin önde gidenidir. yakalanırsa cemaat tarafından cennetten çıkma bir şekilde cezalandırılması şarttır.
örnek:
(bkz: *mlarına koyayım ben onların çok ayıp ediyorlar)
Laiklik, din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır. Camiden ayakkabı çalan insan, hırsızlık yaparken dini ve dini olmayan diye bir ayrım yapmamaktadır.
Kazandığı sevabı kullanmıştır.
çok şerefsiz adamlardır. zaten namazdayken hırsızlığında aksilik çıkmaması için dua etmeye geliyorlar ibneler. başıma geldiği için biliyorum ayağıma galoş takıp eve gitmiştim.
bunlar yerine bir de ayakkabı bırakır, yahu bu boyasız, boya da bıraksaydın bari.
cami diye hırsız giremez zannedenleri üzer.

caminin ne ayrıcalığı var lan?