bugün

bir cok insanın yorum yapmak istediği ama sikko nun ne anlama geldiğini bilmediğinden sustuğu yorum yapamadığı önermedir.

-sikko ne lan?
+bilmem
-iyi bişey mi acaba ona göre yazalım
+olm yazmayalım bence

(bkz: sikko ne lan)
evinde oturup bir taraflarını yayarak ona buna bok atan zihniyetin ürünü "sikko" bir laftır. 7-8 kg çamaşırı yaklaşık 1 saatte yıkamamızı sağlayan ve de bunu 15-20 litre suyla* yapan daha iyi bir çözüm bulabiliyorsan buyur diyesi geliyor insanın.
içine çamaşır makinesini almış ve bu sayede orijinal sikkoyla arasındaki benzerlikleri keşfetmiş yazarın serzenişi.
karşı olduğum önermedir. ev hanımı diye kime deriz biz? mesleği olmayan, evinde * ev işleriyle ilgilenmek zorunda olan kadınlara deriz. bu kadınlar meşgul olmak durumunda kaldıkları çamaşır ve bulaşık yıkama, ütü yapma, mutfak için alışveriş yapma türü görevler dolayısıyla, gün içerisinde genellikle yalnızca kendileriyle aynı sosyal statüye sahip diğer ev hanımlarıyla bir araya gelirler. isteseler de istemeseler de onlardan başka muhatap olacak pek kimseleri yoktur. görevler, koşturmacalar aynı türdendir. dolayısıyla bu hanımlar böylesine dar bir sosyal çevrede kendilerini öyle unuturlar ki; diğerleriyle bir araya geldiklerinde, muhabbetlerinin yüzde doksanının yemek tarifleri, deterjan markası, krema formülü olduğunun farkına varmazlar. kısacası, hayatları eşleri ve çocukları üzerine kuruludur ve kendilerini ancak ayda bir- iki defa saç boyası satın alacak kadar önemserler. pek çoğunun ne tv karşısına oturup politika takibi yaparak kendisini yönetecek insanlar hakkında bilgi ve fikir edinmeye; ne de günde bir saatcik de olsa kendilerine yönelip kitap okumaya, müzik dinlemeye vardır vakitleri. sabahtan başlayıp akşama kadar biz çocukları için önemsiz sayılacak küçük aksaklıkları düzeltme , temizleme, yerine koyma gibi işler de dahil olmak üzere, akşam eve geldiğimizde herşeyin yolunda olduğunu hissetmemizi sağlayacak tüm işler onlardan sorulur. düşünün bakalım. bu düzende ne zaman bir aksama gördünüz? hasta olduğu için sizi aç bırakan bir anne, bir kadın oldu mu hiçbir zaman? ve buna rağmen, biz çocuklar arada sırada onların kültürel alandaki eksiklikleriyle, * bir kelimenin telafuzunda yaptıkları yanlışlıkla alay edip güleriz. yakıştıramayız. hem daha bilgili, daha sosyal ve dolayısıyla daha neşeli olmalarını isteriz, hem de onlara bir çamaşır makinasını çok görürüz. neymiş efendim çamaşırlar zeytinyağlı sabun kokmuyormuş, bilmem ne tarafında leke kalıyormuş; bu kadın, diğer kadınlarla su kenarında * çamaşır yıkamak için bir araya gelip dedikodu yapamıyor, "ay o ne almış, öbürü ne giymiş" türünden * aptal konular hakkında konuşamıyormuş... çamaşırlar mis kokmayıversin efendim, hemen solsun, eskisin bir tanecik annemin bu usandırıcı işlerle yüzü solacağına, gençliği tükeneceğine. o yüzden mümkün olduğunca ev hanımlarının üzerindeki yükü azaltalım ki, onlar kendilerine daha çok vakit ayırsınlar, çevrelerinde olup biteni öğrensinler. dünyadaki felaketlerden, açlıktan ölmelerden, aidsten, had safhadaki sefaletten haberleri olsun ki, dedikodunun ne denli gereksiz ve ayıp birşey olduğunu anlasınlar. sanata, spora, müziğe yönelsinler. bir kadın ve birey olduklarını hatırlasınlar. ülkemizdeki kadın profili değişsin ve gelişsin. daha iyi nesiller yetişsin.*herkes mutlu, mesut, sevindirik olsun. hayat bayram olsun. mazot 1 ytl olsun. gökten üç elma düşsün, üçü de rte nin kafasına düşsün falan filan işte... *
bu icat yüzünden türkiye'de ev hanımlarının muhabbeti eksilmiş, birbirlerini

tanımaz olmuşlardır. ama daha öncesinde dere kenarında kazanlar kaynatılır

komşularla hep beraber çamaşırlar yıkanırdı. çamaşır makinesi gelince ev

hanımlarının bu tür muhabbetleri kesiliverdi. o yüzden diyoruz ki çamaşır

makinası sikko bir icattır.
dünyanın en ileri gerizekalıları tarafından icat edilmiş sikko bir icat.

içine konulan bez parçasını saatlerce savurmanın, çevirmenin temizlikle alakasını bana hangi insan evladı açıklayabilir ki.
bizim toplumca temizlik dediğimiz olay, leğende lekenin üstüne doğru ileri geri çırpmalarla lekenin çıkarılması olayıdır. (bkz: çiteleme)
bu bağlamda çamaşır makinesi gibi sikko bir makineye milyonlar hatta milyarlar vermenin mantığı nedir ?
modern gözükme çabası içerisindeki, bol parası olup nereye saçacağını bilmeyen insanlar bu makineleri asrın icadı olarak görüp mağazalara hücum ediyorlar. yahu a güzel insan ! çok afedersin kıç kadar alan içerisinde bez parçalarını sağa sola savuran, olduğu yerde eşyayı mahveden eden, renkleri birbirine karıştıran kurutma dediği işlem ise eşyaları daha hızlı döndürmek olan bir makine sikko değilde nedir ?
eskiden ev hanımları elde eşya yıkadılarmı, böyle tellere astılar mı tiril tiril dururdu. içerisi saf zeytinyağlı sabun kokardı.
şimdi ise yıkadığı eşyayı bile ev içinde asıyorlar. nedenini biliyorum.
dışarı açacak yüzleri yok. biliyorlar donlarının ağları boklu. çamaşır makinesi denen sikko icat onu çıkaramamış.
netice itibari ile çamaşır makinesi sikko bir icattır.