bugün

mado'nun yaptığı büyük piçliklerden biridir.

çay söyledin, geliyor. yanında 4 adet leblebi, 1 adet çam fıstığı, 2 adet de kavrulmuş fındık oluyor. bir de un kurabiyesi. 

(bkz:  çam fıstığı 1 tane dikkat edersen)

un kurabiyesi de aşçının sünnetinden kalma herhalde. o nasıl bir bayatlıktır amk? ben gördüm solucan falan hareket ediyor içinde. neyse midesiz olduğumdan solucanı da yedim tabii o kadar para verdik amk.
nasıl bir ruh haline sahipsem başlığı " caferlerdeki içeceğin yanında verilen kurabiyeler" şeklinde okumama vesile olan.

(bkz: vurmayın öldüm)
bizim Türk kültürünün bir yansımasıdır azizlerim. malum çay boş gitmiyor yanına birşeyler olsun mantığı. bir lokmalık da olsa çayın yanında verilen ikram hoştur.
ŞiMDi BUNU BAŞKASININ ÇAYININ YANINA KOYMUŞLARDIR O YEMEMiŞTiR ORDA AÇIKTA DURMUŞTUR ÜZERiNE SiGARA iÇMiŞTiR KONUŞURKEN TÜKÜRÜĞÜ DEĞMiŞTiR MINCIK MINCIK ELLENMiŞTiR sonra da benim çayımın yanına getirmişlerdir BUnu DiYE DÜŞÜNÜP bir türlü YiYEMEDiĞim KURABiYELER. ÇOK AÇSAM GÖZÜMÜ KARARTIYORUM O AYRI. *
Ben genelde yemem o yüzden huyumu bilen insanlar kendilerinkini yiyip benimkini sormadan yerler. Nedense yemiyorum ben onları.
çok yakın bir arkadaşım çalıştığı kafede kurabiyelerini yemeyen müşterilerin kurabiyelerini başka müşterilere ikram edildiğini, aynı şekilde çakıl taşı çikolatarın ve lokumların da tekrar tekrar ikram edildiğini söylemişti.
hatta milletin pis küllüklerini bezle silip, bazen küllük beziyle lokumlukları silip, çöp değiştirdikten sonra müşteriye sipariş götürüyorlarmış.
aynı işletme tuvaletleri de bu personele temizletiyormuş.
artık o kafeye yakın çevreden giden yok, çalışanları da ortalama 2 ayda bir değişiyor zaten. en çok dayanan 4-5 ay.
güncel Önemli Başlıklar