bugün

39 numara ayakkabı giyen birisine 40 numaralı ayakkabıyı kakalamak üzere söylenen cümle
okul forması alırken söylenen tipik anne söylemidir. yalnız o forma cidden kısalır da boy posla alakası yoktur. *
büyüyünce de giyersin bu söz çocukların çocukluk evresinde, asla kendi boyutlarında elbise sahibi olamayacaklarını mıh gibi beyinlerine kazıyan sözdür. ulan sen kendine göre alıyorsun da, ben niye hep büyük alıyorum? ben zaten büyüyene kadar o elbise her ne zıkkımsa en az 3 kere eskiyecek, her seferin de sen bana gene aynı şey diyeceksin. ulan ben minik beynimlen kavradımda , sen niye kavrayamıyosun kozalak.
Zamanında diyememiştim içimde kalmasın...
70'ler de, tutumluluk anlayışını besmele olarak belleyen ailelerin, çoçuklarına, her kılık kıyafet alış-verişinde sarf ettikleri atasözüvari deyim. 80'li,90'lı yıllarda da devam eden, günümüzde hakimiyetini kaybetmiş olduğunu gözlemlediğimiz durum.
aslı "seneye de giyersin" olan bir cümledir. kıyafet alımlarında öngörü gelecek seneyi kapsar genel olarak. 2. seneyi kapsadığı çok nadir görülmüştür. ekonominin kötü olduğu, kişi başına düşen milli gelirin açlık sınırında olduğu ülkemizde gayet normal karşılacak bir davranıştır.
90lı yıllarda * özellikle * oluşan mali kriz halkın giderek fakirleşmesi bazı önlemleride beraberinde getirdi. örnek olarak budur. giyim harcamasını kısan vatandaşımız her yıl sezonluk alacağına 3 yılda bir alarak böylece karnını doyurabilmiştir.
(bkz: seneye de giyersin)
malını satmak isteyen işbilir esnafın, "zengin durdu" ifadesini kullanmalarını müteakip ebeveynleri de kafalayaraktan kullandıkları tabir.
annemin küçüklüğümde fazlasıyla sarfettiği söz
ayrıca
sayesinde giysilerimin üstümde çuval gibi durduğu saçmalık ****
- bunu alalım
+ olmaz kızım bir büyük bedenini de al büyüyünce de giyersin
- sghdyukjuh... * *
çocukların sürekli 2 beden büyük giyinmesine neden olan lanet cümledir.
15 yıl önce aldıgım jean' nı giyinmek için hala büyümeyi bekliyorum.
sınav filminde "..ben size en büyüğünü getiriyim ömür billah giysin." şeklinde güzel bir esprisi geçen ifade.
annelerin sarf ettiği meşhur cümlelerindendir.
hatunun biri bir elemana plotonik sevdalanmıştır. sonra öğrenir ki arkadaşlarından biri o çocukla flört etmektedir.

kötü arkadaş: üzülme ben zaten beğenmiyorum, 1-2 haftaya sıkılır, ayrılırım.
gariban aşık hatun: önemli değil, benim küçükken de hiç yeni giysim olmadı hep ablamınkileri giydim.

şeklindeki diyaloğunu anımsatan anne-baba-çocuk alışveriş senaryosunun vazgeçilmez replikleridir.
çocukların büyüme çağında ebeveynlerin çok sıklıkla yaptığı sinir bozucu durum.
çocuğun 1 yıl boyunca vücuduna bol gelen giysilerle işkence çekmesi durumunu yaratan zihniyet.
Yıllarca iki beden büyük giymek zorunda bırakılmış kuşakların nefret ettiği cümle.
benjamin button'a söylenmeyecek cümle.
cool adam ın annesinden sıklıkla duyduğu cümle.
annemden çok fazla duymamın etkisi ile hala büyük almaktayımdır. ama daha fazla büyümediğim için aldıklarım hep büyük olarak kalıyor o ayrı mesele (bkz: swh)fazlasıyla etkisinde kaldığım cümlelerden biridir. ki şöylede bir hikayem vardır;

biriktirdiğim paralar ile ayakkabı almaya gitmiştim, içeride çok güzel bir kadın yiğeni veya oğluna ayakkabı denetiyordu. ayakkabıcıda bu kadının istediği ayakkabıları raftan indiriyordu. ayakkabıcı bir ara benim içeri girdiğimi farkedip döndü ve sordu;

-sen hangisinden istiyorsun yavrum
-büyüyüncede giyilen markadan istiyorum amca
dediğimi hiç unutmam. adam istediğim ayakkabıyı verip hiç para almamıştı.
en büyük bedenini alip ölünceye kadar giymenin ilk adımıdır.
travması ne acıdır ki bu sözle büyüyen koskoca bir nesli arabeskli rakı sofralarına meze yapmıştır.

(bkz: yarına çıkmaya senedim mi var anne)
küçük çocuklara alınan büyük beden kıyafetlerin, alınmasına sebep olarak gösterilen cümle.
genelde küçük çocuklara kıyafet alınırken 1-2 beden büyük seçilmesi esnasında söylenir. alınan kıyafeti çocuk giydiğinde sanki çuval giymiş gibidir. halbuki ebeveyni için problem yoktur. masraftan kurtulalım derken çocuğu madara etmiştir, farkında değildir!