bugün

hakikatli bir tespittir.
zaman bir nehir gibi akar, ve biz büyürüz. büyürken arkamızda daha çok hata,yanlış ve bilumum noksan iş bırakırız. akabinde ise; bu noksan işler yığınımızın üstüne çıkar, hayretimizden bağırır, pişmanlığımızı itiraf ederiz.
büyüdükçe pişman oluyoruz.
çünkü omuzlarımıza binen yükleri umarsamak istemiyoruz onların bizi sıkıntılarla karşılaştırmasını sorumluluk yüklemesini hazmedemiyoruz korkuyoruz.
büyüdükçe pişman oluyoruz.
büyüdükçe küçülüyoruz dostum.
farketmemiz gerek bu.
büyüdükçe eskinin özlemiyle yanıp tutuşuyor, her geçen gün biraz daha küçülüyoruz.
biz değil miyiz ufak bir nedenden ötürü dostumuza sırtımızı dönen, tıpkı mahalle maçında takıma alınmamış çocuk gibi.
biz değil miyiz orta yaşlara merdiven dayayınca daha sade, daha basit olmak isteyen. tıpkı çizgi film izlerken bile mutlu olabilen bir çocuk gibi.

biz büyüdükçe kendimiz oluyoruz dostum. tıpkı tek başına oyun oynarken dış dünya ile iletişimi kesen çocuk gibi.
büyüdükçe küçülüyoruz.
büyüdükçe savruluyoruz.
büyüdükçe pişman oluyoruz.
ve yine kendimize dönüyoruz.

biz bizi biliyoruz dostum.
biz bizi yaşıyoruz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar