bugün

gerek türkiye, gerek diğer ülkelerdeki gözlemlerim sonucu ortaya attığım kanıdır.
ilkokula giden bütün çocukların itici olması kadar doğru bir önermedir. *
küçük erkek çocukları için de geçerli olan doğru tespit.
bence çok yanlış bir genellemedir. tatlılığın yanından bile geçememiş çocuklar vardır.
(bkz: bütün dünya çocukları birleşin)
tüm küçük çocuklar tatlıdır ya nasıl masum şirin olurlar hele kızlar cilveli cilveli.
murathan munganın yüksek topuklar kitabındaki tuğde isimli cüce bela ve türevlerinın istisna olması halinde çoğunlukla doğru bir önerme.
doğru önermedir. Çünkü çocuklar günahsızdırlar, saftırlar, hayatın acılarını, puştuluklarını falan öğrenmemişlerdir. bir nevi melektirler...
*küçük kız çocuklarının hiç biri tatlılıktan nasibini almamıştır. hepsi büyümüş de küçülmüş gibi çok bilmiş, ukala ve de şımarık olur. yeri geldi mi büyüklere istediklerini yaptırmak için ağlayıp zırlarlar ya da genç kız havasında poz keserler. süse püse, makyaja, güzelliğe pek düşkündürler ki sırf bu nedenle bile bazen çekilmez olabilirler.
yapılması gereken tek şey ise büyüyüp aklı başında ve yerinde kararlar alabilen bir kadın olmalarını beklemektir.
büyük yanlış bir olgu..
bazıları çok sinir oluyo.
yüksek topuklar dan nalan duysa bir tarafıyla gülecek, üstüne sinirlenip daha çok gülecek olan genellemedir.
(bkz: yüksek topuklar)

ps: kitapta 5 yaşında bir kız çocuğunun dişilere özgü bütün içgüdüleri, kurnazlıkları, akıl almaz mantık yürütmeleri, sinsi politikaları, tribünlere oynayan tripleri nasıl benimsediği anlatılıyor evet.
bu durum hissediğildinde yavaş yavaş evlenip çoluk çoçuğa karışma isteği gibi belirtiler ortaya çıkar. fena tehlikeli durumdur.