bugün
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- boşuna yaşıyorum hissi13
- patiswiss20
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi23
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- ruh okuzu8
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- anın görüntüsü14
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak14
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu27
- murat kurum kurudu gitti8
- arda güler12
- icardi190511
- icardi1905 silik olsun kampanyası24
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- sözlük kızlarının don renkleri9
- karınıza range rover alır mısınız18
- susmayan durmayan israile gemi ticareti10
- ali erbaş11
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- güzel kızların size abi demeye başlaması12
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- sivasspor'a verilen penaltı27
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe11
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
17 mart 2013 - ilber ortaylı söyleşisi.
ilber ortaylı'ya olan sevgim paha biçilemez.. hep ona yazdım * yani mektup, arkadaşlarım lisede dalga geçiyordu ama önemsemiyordum, onu televizyonda görünce heyecanlanıyordum hemen hangi programdaysa mail atıyordum.. bir türlü sonuç alamıyordum tabii.
baba gibi dede gibi adam bıraksa suyunu getirir götürürüm, çayını yapar börek açar ama yanında olayım yeter bea bana derim...
daha sonra üniversiteye geldim ona olan sevgim daha bir çoğaldı almadığım kitapları olabilir ama genel itibariyle birçok kitabı bende bulunuyor.
bu özet yeter.
şimdiii
pazar günü ilber ortaylı bursa'ya gelecek abla diye bir mesaj geldi. inanamadım. bir şok oldum, bir titredim ama kendime gelemedim bir süre.
o pazar gününün gelmesini büyük bir heves ile bekledim ve o gün geldi hazırlandım. en erken ben gitmeliyim, en önde ben oturmalıyım, gözlerinin içine bakıp seni çok sevdim be hocam demeliyim, bunları ben söylemeliyim başkaları söylememeli nidalarıyla evden çıktım. 38 durağına doğru yola koyuldum, normalde çok sakin bir insan olmama rağmen * o gün içimden neler söyledim allah biliyor, o yeter. 38 biraz geç geldi her neyse buttim'e en sonunda vardım; ara ara koşarak ara ara yürüyerek ara ara da onu düşünerek kitap fuarına giriş yaptım hemen uludağ salonunu bulmaya çalıştım ve buldum.
başka bir söyleşi vardı, mecbur yer kapayım telaşıyla girdim içeri, bekledim.. bekledim... en sonunda bitti ve ilber ortaylı'nın söyleşisi başlayacaktı.. vee kapıdan içeri o geldi, * ilber ortaylı geldi, gözyaşlarıma hakim olamadım, onu ilk defa gördüm öyle bir yürüyüşü vardı ki, öyle bir geçişi vardı ki. * * konuşmasına başladı büyük bir dikkatle onu izliyordum; fakat kendimi kötü hissediyordum, üşüdüm, titremeye başladım ve işte o an kanım çekildi vicdansızım ruhum bedenimden ayrıldı göz kapaklarıma ağırlık çöktü bedenim ağırlaştı en son gördüğüm yüz ilber ortaylı'nın yüzüydü ve bayıldım!
hayal meyal hatırladığım sorulardı bir kalabalığı yardığımızdı, yarıp da geçtiğimiz bir kalabalık.. daha sonra tansiyonum ölçüldü kan alındı ambulans geldi, doktor geldi, tekerlekli sandalye geldi ve kendimi vip salonunda buldum, orada tam hatırlamıyorum ama beşe kadar uyudum sanırım, kendimden geçtim titriyordum çok üşüyordum. doktor tomografi çekilsen dedi, korktum, ölmek gibi bir şeydi. korktum. korktum. bayılırken ilber ortaylı'yı gördüm ama son düşündüğüm şey öleceğim şimdi ben ne yapacağım?
eve geldik ve ertesi gün izmir'e geldim. ana gibi yar olmaz.
vee şimdi twitter'da bunu yazdım ilber ortaylı'ya. timaş yayın grubu ilber ortaylı'nın son çıkacak olan kitabını imzalatıp göndermeyi teklif etti. söyleyecek tek şey var bir harikasın mübarek!
buradan bayıldığım zaman yardımlarını esirgemeyen herkese sağolun diyorum * * .
son olarak o gün kitabı imzalanan ilk kişi de bendim *. sağolsun arkadaşım sevgimin derinliğinden bahsetti ben de onu kaç sene beklediğimi söyledim. hayat bu işte.
ilber ortaylı'ya olan sevgim paha biçilemez.. hep ona yazdım * yani mektup, arkadaşlarım lisede dalga geçiyordu ama önemsemiyordum, onu televizyonda görünce heyecanlanıyordum hemen hangi programdaysa mail atıyordum.. bir türlü sonuç alamıyordum tabii.
baba gibi dede gibi adam bıraksa suyunu getirir götürürüm, çayını yapar börek açar ama yanında olayım yeter bea bana derim...
daha sonra üniversiteye geldim ona olan sevgim daha bir çoğaldı almadığım kitapları olabilir ama genel itibariyle birçok kitabı bende bulunuyor.
bu özet yeter.
şimdiii
pazar günü ilber ortaylı bursa'ya gelecek abla diye bir mesaj geldi. inanamadım. bir şok oldum, bir titredim ama kendime gelemedim bir süre.
o pazar gününün gelmesini büyük bir heves ile bekledim ve o gün geldi hazırlandım. en erken ben gitmeliyim, en önde ben oturmalıyım, gözlerinin içine bakıp seni çok sevdim be hocam demeliyim, bunları ben söylemeliyim başkaları söylememeli nidalarıyla evden çıktım. 38 durağına doğru yola koyuldum, normalde çok sakin bir insan olmama rağmen * o gün içimden neler söyledim allah biliyor, o yeter. 38 biraz geç geldi her neyse buttim'e en sonunda vardım; ara ara koşarak ara ara yürüyerek ara ara da onu düşünerek kitap fuarına giriş yaptım hemen uludağ salonunu bulmaya çalıştım ve buldum.
başka bir söyleşi vardı, mecbur yer kapayım telaşıyla girdim içeri, bekledim.. bekledim... en sonunda bitti ve ilber ortaylı'nın söyleşisi başlayacaktı.. vee kapıdan içeri o geldi, * ilber ortaylı geldi, gözyaşlarıma hakim olamadım, onu ilk defa gördüm öyle bir yürüyüşü vardı ki, öyle bir geçişi vardı ki. * * konuşmasına başladı büyük bir dikkatle onu izliyordum; fakat kendimi kötü hissediyordum, üşüdüm, titremeye başladım ve işte o an kanım çekildi vicdansızım ruhum bedenimden ayrıldı göz kapaklarıma ağırlık çöktü bedenim ağırlaştı en son gördüğüm yüz ilber ortaylı'nın yüzüydü ve bayıldım!
hayal meyal hatırladığım sorulardı bir kalabalığı yardığımızdı, yarıp da geçtiğimiz bir kalabalık.. daha sonra tansiyonum ölçüldü kan alındı ambulans geldi, doktor geldi, tekerlekli sandalye geldi ve kendimi vip salonunda buldum, orada tam hatırlamıyorum ama beşe kadar uyudum sanırım, kendimden geçtim titriyordum çok üşüyordum. doktor tomografi çekilsen dedi, korktum, ölmek gibi bir şeydi. korktum. korktum. bayılırken ilber ortaylı'yı gördüm ama son düşündüğüm şey öleceğim şimdi ben ne yapacağım?
eve geldik ve ertesi gün izmir'e geldim. ana gibi yar olmaz.
vee şimdi twitter'da bunu yazdım ilber ortaylı'ya. timaş yayın grubu ilber ortaylı'nın son çıkacak olan kitabını imzalatıp göndermeyi teklif etti. söyleyecek tek şey var bir harikasın mübarek!
buradan bayıldığım zaman yardımlarını esirgemeyen herkese sağolun diyorum * * .
son olarak o gün kitabı imzalanan ilk kişi de bendim *. sağolsun arkadaşım sevgimin derinliğinden bahsetti ben de onu kaç sene beklediğimi söyledim. hayat bu işte.
yıllardır fuar zamanında şehir dışında olmam, çeşitli işlerin denk gelmesi vs. yüzünden bir türlü katılamıyordum Bursa'daki kitap fuarına. bu senekine katılabildim sonunda.
ilk önce fuar alanına ulaşım sorunu var. gittiğim gün oldukça kalabalıktı. arabası olan için otopark sıkıntısı, yaya gelenler için ise su birikintilerinden sıçraya sıçraya fuar binasına ulaşma sıkıntısı vardı. dönüşlerde buttim karşısındaki otobüs durağında devasa kalabalık ise cabası.
fuar alanı içerisindeki salonlara girdiğimde ise katılımcı kitlenin yaş ortalamasının bi hayli düşük olması dikkatimi çekti. haliyle gürültü katsayısını arttıran ve rahat hareket edip gezmeyi sınırlayıcı bir etken bu. çocukları ilgilendiren yayınların ayrı bir bölümde yer alması bu durumu bi derece azaltabilir. ayrıca bazı yayın evlerinin stantlarının olmaması üzdü beni. örn: ayrıntı yay.
bi de o kadar gezip dolaşıyorsunuz, haliyle yoruluyorsunuz ve oturacak bir bank, sandalye felan bulamıyorsunuz ortalıkta. konferans salonlarının ise havalandırma sorunu vardı.
hafta sonu gitmiş olmamın etkisi ne kadardır bilmiyorum ama katılımın yoğun olması güzeldi.
fiyatlara baktığımızda ise internetten kitap satışı yapan sitelerdeki indirimlli fiyatlar civarındayı yayınevlerinin koydukları fiyatlar. tabi bazı yayınevleri hariç.. maddi durumum elvermediği için o kadar kitabı bir arada görüp gözü dönmüş bünyemi yeterince tatmin edemeden fuar alanından ayrıldım. bu da benim eksikliğimdi.
ilk önce fuar alanına ulaşım sorunu var. gittiğim gün oldukça kalabalıktı. arabası olan için otopark sıkıntısı, yaya gelenler için ise su birikintilerinden sıçraya sıçraya fuar binasına ulaşma sıkıntısı vardı. dönüşlerde buttim karşısındaki otobüs durağında devasa kalabalık ise cabası.
fuar alanı içerisindeki salonlara girdiğimde ise katılımcı kitlenin yaş ortalamasının bi hayli düşük olması dikkatimi çekti. haliyle gürültü katsayısını arttıran ve rahat hareket edip gezmeyi sınırlayıcı bir etken bu. çocukları ilgilendiren yayınların ayrı bir bölümde yer alması bu durumu bi derece azaltabilir. ayrıca bazı yayın evlerinin stantlarının olmaması üzdü beni. örn: ayrıntı yay.
bi de o kadar gezip dolaşıyorsunuz, haliyle yoruluyorsunuz ve oturacak bir bank, sandalye felan bulamıyorsunuz ortalıkta. konferans salonlarının ise havalandırma sorunu vardı.
hafta sonu gitmiş olmamın etkisi ne kadardır bilmiyorum ama katılımın yoğun olması güzeldi.
fiyatlara baktığımızda ise internetten kitap satışı yapan sitelerdeki indirimlli fiyatlar civarındayı yayınevlerinin koydukları fiyatlar. tabi bazı yayınevleri hariç.. maddi durumum elvermediği için o kadar kitabı bir arada görüp gözü dönmüş bünyemi yeterince tatmin edemeden fuar alanından ayrıldım. bu da benim eksikliğimdi.
kalabalıktan sadece 2 salonunu gezebildiğim fuar.
zaten dayanamadım. iki stanttan biri yobaz kitapevi, her standın başında onlarca türbanlı kadın...
kuran satıyorlar resmen.
ulan kutsal kitap para ile satılır mı? sizin dininiz, kitabınız satılık mı?
karar verdim, günün birinde kitap çıkarırsam muhakkak dini kitap çıkaracağım.
3-5 tane ayet, 3-5 tane hadis, biraz türban, biraz kürtçe falan oh mis...
dayanamadım...
he bir de sahaflar vardı geçen seneki gibi, birkaç eski kitap sordum annelerine sinkaf etmişim gibi yüzüme baktı lavuklar. lan amına koyduğum, sahaf nedir? kime denir pezevenk?
eski kitap ben soracağım sen cevap vereceksin ibine. iki tane arapça gazete kağıdı koymakla sahaf olunmuyor netekim.
bir de 3 kitabı 10 liraya satan yayınevlerini almasınlar böyle fuarlara, gereksiz kitlelerin yığılım yapmasına sebebiyet veriyor. o 10 liraya satılan 3 kitap da siddin sene okunmuyor zaten.
ha bir de esra erol kitap çıkarmış, imzalamaya gelmiş. türbanlı, türbansız bütün kezbanlar imza için bekliyorlardı. lan burası kitap fuarı, koca bulmak isteyenler atv'ye müracaat etsin...
zaten dayanamadım. iki stanttan biri yobaz kitapevi, her standın başında onlarca türbanlı kadın...
kuran satıyorlar resmen.
ulan kutsal kitap para ile satılır mı? sizin dininiz, kitabınız satılık mı?
karar verdim, günün birinde kitap çıkarırsam muhakkak dini kitap çıkaracağım.
3-5 tane ayet, 3-5 tane hadis, biraz türban, biraz kürtçe falan oh mis...
dayanamadım...
he bir de sahaflar vardı geçen seneki gibi, birkaç eski kitap sordum annelerine sinkaf etmişim gibi yüzüme baktı lavuklar. lan amına koyduğum, sahaf nedir? kime denir pezevenk?
eski kitap ben soracağım sen cevap vereceksin ibine. iki tane arapça gazete kağıdı koymakla sahaf olunmuyor netekim.
bir de 3 kitabı 10 liraya satan yayınevlerini almasınlar böyle fuarlara, gereksiz kitlelerin yığılım yapmasına sebebiyet veriyor. o 10 liraya satılan 3 kitap da siddin sene okunmuyor zaten.
ha bir de esra erol kitap çıkarmış, imzalamaya gelmiş. türbanlı, türbansız bütün kezbanlar imza için bekliyorlardı. lan burası kitap fuarı, koca bulmak isteyenler atv'ye müracaat etsin...
"Gülten Dayıoğlu, ilber Ortaylı, Üstün Dökmen, Ayşe Kulin, Can Dündar, Ece Temelkuran, Yekta Kopan, ipek Ongun, Enver Aysever, Canan Tan, Ahmet Ümit, Cemil Kavukçu, Necdet Neydim
ve pek çok değerli isim fuarın konukları arasında.
Bursa 11. Kitap Fuarı, 9-16 Mart 2013 tarihleri arasında 10.00-19.30, kapanış günü olan 17 Mart 2013 tarihinde ise 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Fuara giriş ücretsizdir."
etkinlik programi ve imza günleri için:
http://bursakitapfuari.com/
Bursa 11. Kitap Fuarı, 9-16 Mart 2013 tarihleri arasında 10.00-19.30, kapanış günü olan 17 Mart 2013 tarihinde ise 10.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Fuara giriş ücretsizdir."
etkinlik programi ve imza günleri için:
http://bursakitapfuari.com/
gidip görülmesi gereken fuardır.
etkinlik programı için: http://www.tuyap.com.tr/w...ex.php?main=page&id=7
etkinlik programı için: http://www.tuyap.com.tr/w...ex.php?main=page&id=7
bursa tüyap ta bu yıl 9 17 mart arası 11.cisi düzenlenecek olan kitap fuarıdır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar