bugün

çok merkezi yerlerde değil de genellikle fomaranın ara sokaklarında yada adliyenin oralarda bulunan, bir şey soracakmış gibi yanınıza yaklaşıp "pardon bakar mısınız? bi liranız var mı?" sorusunu yönelten insanlardır. hadi o an ihtiyacı vs diye düşünsen aynı insana her geçişmde denk gelmem de mi tesadüf? işte bunlar hep modern dilencilik yöntemleri.*

tabi bunlar yalnızca bir grup. bi de asıl değinmek istediğim çarşamba taraflarında ve benzer bölgelerde "bilaader bi liran var mı yol param yok da" diyen tekinsiz tipler var. haraç mı kesiyo ne nane yiyo belli değil. bunlara dikkat etmek lazım takarlar bıçağı valla. arkanıza bakmadan kaçınız, allah bilir hangi torbacıya verecekler o parayı.

işte bunlar da bursanın arka sokakları.
20 yıldır bursalıyım hiç denk gelmedi. varsa ihtiyacı ver sende ne dillendirdin be kardeşim.
kent meydanında takılıp parayı yedikten sonra milletten para dilenen "feym" tiplerdir. bunların bir üst versiyonu apaçi kılıklı anketörlerdir. bunlarda sırf bu iş için bursaya gelip sonra memleketlerine siktir olup gider. nerden geldikleri belli değildir. esas suç bunlara meydanı boş bırakanda.
Sadece bursada değil konyada da vardır.
Hem de merkezde.
Aynı adama 3 kez aynı bahane ile denk geldim

Eşşek kadar adamsın orospu çocuğu. Hep klişe dolmuşa param çıkışmadı.

He yarrram he.

Para vermeyince de trip atarlar.
pardon çok afedersiniz 1 liramız eksik gemliğe gideceğiz yolda kaldık cümlesini bana kurmuşlardır ve tesadüfen 4 kere karşılaşmışımdır.
kadıköy'de bir liraya bir liraya diye bağıran çingelerin fake hesaplarıdır.
yeni sistem milenyum tarzı dolandırıcılıktır.

yaşlı kadınlarda aynı şekilde para kaldırmaktadır. Yaşlı kadınlar genel olarak hastahane yakınlarında olurlar ve yanlarında onlardan yaşlı bir kadın daha olur. Yanınıza yaklaşıp uzaktan geldiklerini ve eve dönecek paralarının kalmadıklarını belirtirler en az 10 yıllık taktiklerden biridir.

2006 senesinde taksim marmara otelinin önünde başıma enteresan bir hadise gelmiştir. Birinin yaşı 50-55 diğerinin yaşı 70-75 civarlarında olan iki teyze beni yoldan çevirmiş ve "oğlum esatpaşa dan geliyoruz hastahaneye geldik paramız kalmadı dönemiyoruz varsa yardımcı olur musun?" diye sinyali çakmış bende tüm mallığım ve saflığımla üzülüp var teyzem yardımcı olayım dedikten sonra cebimdeki 25 liranın 20'sini nasıl olsa akbil dolu diye çıkartıp vermiş ve akşama kadar aç dolaşmıştım. Bende gümüşsuyu asker hastenesine gitmiştim bir iş için.

Neyse o parayı vermeseydim aklım onlarda kalacaktı birkaç günde vicdan yapacaktım. Aradan 2 hafta ya geçti ya geçmedi kadıköy'de muhasebe bürosuna yürüyorum bahariye caddesinde oradaki tiffany veya benetton mağazası olacak onun önünde tekrar çevrildim... iki kişiye şöyle bir baktım dedim ulan bir yerden hatırlıyorum bunları...

Yine aynı senaryo "oğlum biz bağcılardan hastaneye geldik siyami ersek'e paramız bitti dönemiyoruz yardımcı olur musun?"... Teyze dedim siz geçen hafta esatpaşa da oturuyordunuz ne ara bağcılara taşındınız? Şey kemküm... Tabi haram ettim verdiğim parayı. istanbul büyük eyvallah ama o kadarda büyük değil tırnakçı kardeşlerim.
muhtemelen tahmin ettiğim gruptur.

punkçı, pantolon askılı tipler gibi görünmekle birlikte kendilerine daha çok "sinyalci" denir. ister istemez bunlarla biraz zaman geçirmiştim bi arkadaş vasıtasıyla bursada. aralarında bir iki adet kız da var hatta.

sonrasında ise gidilen yer malum, bir yere gittik bebelerle adını gerçekten bilmiyorum kötü bir yer gibiydi banklar falan vardı yol kenarında, oranın yukarısı evler apartmanlar doluydu bişeyden haberim yoktu sonrasında öğrendim ki ot çözmeye gitmişler paraları dilenip dilenip.

dikkat edin yani vermeyin.
bursalı olarak mudanyada karşılaşmadıgımdır.