bugün

sehabe-el gibi dinlenebilir böyle durumlarda.
(bkz: bunalıma girdim hamile kaldı)
enteresan bir durumdur. zira kimi zaman sahiden de üzgün kişiye gelmekteyken, kimi zaman da durduk yere çıkagelir. 'lan ne oluyor, benim canım sıkkın değil ki?' demeye kalmadan kişinin kendini damar şarkılar dinlerken bulmasıyla son bulur.
müzik ruhun gıdası olduğu gibi, can boğazdan gelip, boğazdan gitmekedir kimi zaman. zira zeminde bir aşk, ayrılık, ölüm veya depresyon varsa bu isteğin doyurulması sonucu pozitif feedback mekanizmasıyla kendi kendini besleyecek bir durum oluşmaktadır, damar şarkı dinleyen bünye dinledikçe deprese olur ve deprese oldukça yenilerini dinler. gözyaşları kimi zaman irade dışı akıp giderken, kimi zaman kişi kendisini zorlasa da tıkanır kalır. asıl kötü olansa gözyaşlarının içeriye akıtılmasıdır, ki bu ilerlemiş vakalarda görülür. ağlayıp ağlayıp çözüm bulamayan bünye, ağlamanın ve mutsuzluğun manasını yitirmesi sonucu artık sadece dinleyip, düşünür..

bu durum sıklıkla geceleri olur. bunun nedeni ise kişinin geceleri yalnız kalması, havanın kararması ve siyahın depresif özelliği olabileceği gibi,gece salgılanan bazı hormonların artışı da olabilir.

istek abartıya kaçılmadan doyurulmalıdır.
bu gibi durumlarda
sezen aksu-vazgeçtim,seni kimler aldı,aşk için ölmeli(beni yak kendini yak),git,ben sevdalı,sen belalı
bon jovi-always
ilhan irem-anlasana
dss-kanrevan içindeyim,ayrılık
Sinead O'Conner - Nothing Compares to You
yeni türkü-olmasa mektubun
yaşar-kör bıçak dinlenebilir.

vs vs bu liste uzaaar da gider.**
bir çeşit mazojistlik göstergesi. insanın dinledikçe dinleyesi gelir. şu şarkıyıda dinliyim başka yok tamam kafa 1500 oldu denir ama o "şu şarkı"lar hiç bitmez. ööööyyle gider.
geldiğinde, önce iyi çeken bir radyo alıcısı, ardından seçime göre bir içki, eski fotoğraflar ve loş ışık ortamı yaratıldıktan sonra radyo alıcısının frekansını türkçe sevenler için 89.0 * yabancı sevenler için 100.5 * 'e ayarlamakla sağlanabilecek, fazlasının bünyeye zaralı olduğu istek.
olağandışı durumlarda sorunlara yoğunlaşmak üzere ortaya çıkan iç karartıcı ne kadar şarkı varsa dinleme isteğinin ön plana çıkmasıdır.

yalnızlıkla yüzleşme ve başa gelen çekilmeye güç yetmeyecek durumlarda kulaktan beyne oradanda içindeki sızlayan yaraya boğarak ve acıtarak akmasına kendi ellerinle izin verdiysen eğer tüm bunalım şarkılar senin parçandır. şu anda dibine vurduğum durumdan ibarettir. dikkatli olmak farz kılınır bu zamanlarda. ya patlamaya hazır bomba olur ya da dozu aşar paniklersin. tekrar tekrar dinler sona sürüklenmeye kapı açarsın...
yok edilmesi gereken istektir. yok ben illa istiyorum derseniz buyrun efenim, acin siradan forgotten hopes, one last goodbye, angelica, fragile dreams, for my fallen angel..
(bkz: sorumluluk kabul edilmez)
(bkz: alinan mal geri verilmez)
finalleri yeni bitirmiş iki haftadır ilk defa evde boş boş oturabilen bünyeden çok uzak olan istektir...
manik depresif bir duruma delalettir. buna takılan insanlar genelde rot balansı bozulmuş araba gibi sürekli sağa sola çekerler. bir cafede oturuyorsunuz, ortam gayet şen şakrak, herkes gülüp eğlenmekte. fakat fonda bir anda çalan şarkı...aman allahım o da nesi, sezenden tükeneceğiz muazzam gitar solosu ile girmiş, sürekli bunalım şarkı dinleme isteği olan arkadaş direk perte çıkmış, gözler dalmış, akıl baştan uçmuş, düşünceler farklı noktalara kanalize olmuştur. melankolisi azmış dünyadan sıyrılmıştır. ve bulunduğu yerin farkında olduğu için sürekli bu istekle dağlar kendiceğizini.
sürekli sorguladığım, insanlarda bir türlü çözemediğim bir yöndür. "mutsuzluk bir ihtiyaç mıdır acaba?" sorusunu akla getirir. bir varlık neden kendini bile bile mutsuz etmek ister ki? bu şarkıları dinleyip te durumunu daha da iyiye götürebilmek mümkün olmadığı halde, neden insan daha derine batmayı tercih eder..? hala anlamış değilim...
bunalım dönemlerinde artan bi istektir. iyice can yakar, iyice nefret ettirir hayattan. aldığınız nefesler seyrekleşir, derinleşir bütün bu acıyı kaldırmaya yardımcı olurmuş gibi. bunalım şarkılar çaldıkça fonda, siz ağlarsınız. winamptaki liste tamamlanmadan ya da biri gelip sizi kendinize getirmeden eliniz gitmez winamp ı kapatmaya. isteseniz de durduramazsınız ağlamanızı. bunlara yol açar bunalım şarkılar dinleme isteği. **
(bkz: empyrium)
(bkz: anathema)

o kadar imkansız şarkılar yapıyorlar ki, insan ister istemez dinlemek istiyor*.
evde tek başına alkol alınırken gelişen istek.kafanızda öyle aşk kaygısı,karşı cinsle yaşanan bir problem olmamasına rağmen insanı garip duygular içine sürükler.alkol alınırken öyle çalsın dinleyelim modu,yerini şarkılarla bunalan bünyenin alkol tüketimini artırma isteğine bırakır.işte o andan sonra film kopar,ardı ardına dinlenen damar şarkılar bünyeyi körükleyerek alkol sınırlarını zorlamaya başlar.
karşılıksız aşk zamanı yaşanan durum.son 2 gündür hiç ara vermeden 'tek başına' yı dinlemek mesela
(bkz: winamp bana damar şarkı bul lan allahsız)
yaşanan kötü durumu sadece o an için olsa bile daha katlanır hale getimesi sebebi ile bazı bünyelerin duyduğu ihtiyaç.
insanların arasında ağlamak, dert anlatmak ve kendini acındırmak emeli olmayan, her daim gülümseyip gülümseterek yaşayabilen insan modelinin ağlayıp rahatlamaya ihtiyaç duyduğu an yapabileceği tek şey. hakkatende işe yarıyor..
depresyon başlangıcın da olan veya etrafında ki dünyadan bir süreliğine uzaklaşmak, kendisiyle başbaşa kalmak isteyen insanın çare olarak gördüğü olumsuz telkindir...
bu tür durumlarda (bkz: no leaf clover)yaranızın ihtiyacı olan merhemdir.
her duygu gibi buda geçici bi istektir.azıcık dinlenmesi kafidir..aman ipin ucunu kaçırmayın..
özellikle sınav öncesinde çok iyi gidiyor. herkese tavsiye ederim.mutlaka deneyin.sınava gevşemiş halde giriyorsunuz.
böle zamanlarda yusuf islamdan vazgeçilmemelidir.
bunalim, sikinti anlarinda duygu maksimizasyonu icin damar sarkilar dinlenmesi istegini antir. nedendir bilinmez daha fazla uzulur insan bu sarkilarda. mazoist misin die sorulasi gelir.