bulgar göçmenlerinin ırkçı olmasındaki tezat

Maalesef acı bir gerçektir. Bulgaristan'dan zulüm gördükleri, ayrımcılığa uğradıkları için haklı olarak kaçıp türkiyeye sığınan çoğu hala çifte vatandaş olan, bulgaristan' dan hala memleketi olarak bahseden,kurtuluş savaşında hiçbirşekilde bir katkıda bulunmamış insanların türkiyede yaşayan diğer halklara özelliklede kürtlere vatandaşlık dersi vermeye kalkmaları ve vatan sevgisinden bahsetmeleri neticesinde oluşan tezattır ki gerçekten çok acıdır.Adama sormazlarmı siz ozaman neden bulgaristandan kaçtınız, bulgaristan bulgarların değilmidir, ya bulgaristanı bu şekliyle sev yada terket diyen bulgar neden haksız olsun ki, madem bulgaristanda yaşıyosunuz ozaman sadece bulgarca konuşacaksınız öyle yok ikinci kanala geçmek, neden kendi çocuğuna türkçe isim koymak istedinki bölücümüsün sen, öldürüldüğünü ve işkence gördüğünü söyleyenler kanunlara uymadıkları ve bölcülük yaptıkları için öldürülmüş veya işkence yapılmış olmasın, neden hala çifte vatandaşsınız mesela zoru görünce bulgaristana geri kaçabilmek içinmi, todor jivkov bulgaristan için kurşun atanda yiyende bizdendir derse bu neden zorunuza gitsinki sizde rahat dursaydınız.
bunlar gibi akla gelebilecek birçok soru sorulabilir bu pek özel ve saygıdeğer insanlara. zulümden kaçıp geldiğiniz yerde ırkçılık yapmakta ne oluyor. sizin beğenmediğiniz ders vermeye çalıştığınız kürtler bu ülkede sizin bulgaristanda yaşadıklarınızın kat ve kat fazlasını yaşadı ama kaçacak veya gidecek değiller çünkü bu topraklarda ülkede bizim.

(bkz: kimin gucu kime yeterse) olayın ozu budur.

haklı bir sitemdir. ama sen adama ısrarla bulgar göçmeni, bulgar vs dersen, o da intikaMINI BiR ŞEKiLDE ALIR. O DA HAKLI BENCE...

(bkz: genelleme)
(bkz: her gün yeni bir genelleme)

genellemeler genellikle genelleyenlere girer dediğimdir. ama bilmez ki todor jivkof azalan bulgar halkına oranla çoğalan türkleri sömürerek isimlerini zorla değiştirmeye kalkmış, yaşadıkları yerlerden zorla göç ettirebilmek için köylerinin civarına çam ağaçları diktirmiştir. çam ağaçlarının toprak altındaki suyu emdiğini bildikleri için. sokakta türkçe konuşulmasını yasaklamış, ezan okuyan camileri susturup türklerin düğün yapmasına bile engel olmuştur. şimdi söyle bana hangi kürtün isimleri türkçeleştirmeye, ibadetlerini yapmasına engel olmaya, dillerini yasaklamaya adetlerini köreltmeye çalışılmıştır. kulaktan dolma bilgilerle, kitapta yazmayan ama göz yaşları içerisinde evini toprağını doğup büyüdüğü kasabasını terketmeye zorlanan türkün yüreğinde yazar o günlerin tarihi. kuş kadar beyinleri olan cahillikleriyle kendilerini ve etrafındakileri cahilleştiren bireylerin cehalet kokan benliklerinde değil!!!

(bkz: bulgaristan göçmeni)

bulgar değildir onlar.

--spoiler--
"kurtuluş savaşında hiçbirşekilde bir katkıda bulunmamış insanların"
--spoiler--

bu ne biçim bir iftiradır. kurtuluş savaşında bulgaristan doğumlu birçok komutan vardır.

bulgar hükümeti türklere "ya sev ya terket" dememiştir, direkt "terket" demiştir. 250.000 kadar türk zorla evlerinden edilmiştir. bunun sebebi türkiye'nin ekonomisini bozmaktır. 250.000 kişiye istihdam sağlamak oldukça iyi bir maliyet gerektirir.

bulgar göçmenleri türktür, türkün türkiye'de yaşaması en doğal hakkıdır. ayrıca bulgar göçmeni türklerin derdi kürtler değil pkklılardır. bilindiği üzere göçmen türkleri de askere gitmektedir ve bu erlerden bir çoğu pkk nın hain saldırılarında şehit düşmüştür. bu yüzden tepki göstermek de doğal haklarındandır. türk askerine kurşun sıkanları bağrına basacak değildir kimse. bu da böyle biline.

Doğduğun yere değil doyduğun yere bakmak gerekir.

bunu göçmen olmayanların anlamasını beklemiyordum zaten. baştan söylüyorum bu aşırı subjektif bir entrydir. bulgar göçmeni değilim ama onları anlıyorum. neden? sarı saçlı mavi gözlü bir makedonya göçmeni (ki dedeniz 1945 yılında türkiye'ye gelmiştir.) çocuk ilkokula başlar. dış görünüşü yüzünden nereli olduğu sorulur ve atalarının makedonya'da yaşadığını söyler bu çocuk. bu çocuk o minik yılanlar tarafından makedon sanılır. ama değildir işte, kurtuluş savaşı olmasaydı ve ankara yunan işgalinde olsaydı oradakiler şimdi yunan diye mi anılacaktı? karşı tarafı dinlemeden yorum yapmayın.
not: oradaki küçük çocuk benim evet. tabi sonradan arkadaşlar anladı türk olduğumu. ve işin garibi bana makedon diyenlerden birinin anne ve babası kürttü. sanki kendisi türk gibi.
(bkz: tamam sakinim)

kendileri de göçmen olduklarını inkar etmiyorlar zaten, gururla bile söylüyorlar ama neden bazı arkadaşlar göçmene göçmen denmemesi gerektiğini savunuyorlar anlamış değilim. herifçioğulları ordu da bile ayrıcalıklı, kendi kadrolarını kurmuşlar almış yürümüşler, sonsuz hırsları ve çalışkanlıkları sayesinde her yerdeler, daha ne istiyorlar anlamış değilim.

aslında bu noktada ciddi sorunlar vardır. balkan göçmenleri ile anadolu insanı arasında bazı psikolojik uyumsuzluklar var. ideolojik tercihlere de yansıyor bu. balkan göçmenleri laik ve batıcı akımları benimsiyorlar daha çok, anadolu insanı ise muhafazakar ve doğulu akımları benimsiyor.

kavganın büyük bölümü bunlar arasında çıkıyor. izmir, eğer bir sorunsa, o sorunun temelinde de bu var. kafkas göçmenlerinin yarısı bu tarafta, öbür yarısı diğer tarafta... alevilerin çoğu balkan göçmenleriyle aynı psikoloji içinde... böyle tuhaf bir ayrışma var millet içinde... nereye gider bilmem.

sığınıyor olmanın verdiği dilencilik ruhu ile girilen birtakım triplerdir.