bugün

öğrenci evlerinde yapılmaması bir gelenek halini almış ve yine yapılmaması sayesinde mutfaklarda değişik yükseltilere sahip coğrafi oluşumların meydana gelmesini sağlayan eylem...
ayrıca yine uğruna kavgalar edilen, sıra sendeydi, hayır dün ben yıkadım, yarın bendeydi olum, ben yıkamam lan bu kadar şeyi...deyip evde kullanacak tabak çanak ve bilimum mutfak eşyası kalamayana dek yapılmayan eylem.
ayrıca da "bulaşık yıkamaktan nefret ediyorum!!!"
(bkz: bulaşık sırası)
makinalar çıktığından beri artık günde üç defa değil ayda bir defa bile yapılmayan eylem.
malzemeler:
-istekli bir bünye,
-dag gibi bulasik,
-sicak su,
-deterjan,
-bulasik teli*,
-istege bagli bulasik eldiveni..
yapilisi:
-genis bir kabin icine sicak su ve deterjan konulur,
-deterjan köpürtülür, baloncular yapilmak suretiyle bir müddet oyun oynanilir,
-bulasiklar üzerinde köpüklerden sekiller yapilarak kirleri akitilarak yikanir,
-tencerelerin tel yardimiyla dipleri temizlenir,
-en sonunda köpüklü bulasiklar suyun altinda köpükler akitilarak durulanir,bir bez yardimiyla kurulanarak raflara dizilir..
-istege bagli olarak yaktiginiz tavadan sicrayanlari temizlemek maksatli ocak silinir..
kolay gelsin..
öğrenci evlerindeki en büyük sorunlardan biridir en yaratıcı en türk zekası kokan çözümü ise plastik çatal kaşık tabak vb. kullanmaktır.
erkek öğrenci evinde ki en büyük kabus! eve gelen kıs arkadasları kolları sıvamak durumundadır.*
dükkanda bulaşıkcı bayanın işten çıkmasından sonra temiz olması için devraldığım kötü dururm.
öğrenci evlerinde yemek yapmayı bilmeyen kişilere sürekli ihale edilen iş.
eğer bu eylemi kış mevsiminde gerçekleştiriyorsanız bulaşığı durularken soğuk suyun etkisi ile ellerinizi bir süreliğine hissedemeyebileceğiniz durum..
suyla hasir nesir olmayi seven kisilerin, ozellikle de sadece kendi bulasiklariysa yikanan cok da yuksunmedigi temizlik eylemi. kucuk yasta annenin ozendirmesiyle aliskanlik haline gelmesi cok kolay olan ve keyif alarak yapilma olasiligi artan eylem.
evinden çıkmayan, dertler derya olmuş ev kadınları için ruhlarını bulaşıklarla eş zamanlı temizleyebilecekleri terapi yöntemi.
yalnızca tabak , bardak, çanak , çömlek temizlemeyen hadise....

depresifliği kontra atağa geçtiği ve terkedilmişlik duygusu tüm benliğini sardığı zamanlarda o ne yapardı? dağ gibi olmuş ziftimsi bulaşıklara girişirdi. tabaklardan , kirler söküldükçe, üzerindeki o pisliklerden arınıyordu sanki, duruladıkça bardakları sanki üzerine bir sihirli el değiyor , tertemiz oluyordu...ruhu arınıyordu...ruhu durulanıyordu...
çok romantik olmak mümkün değil tabi ki bulaşık yıkamak konusunda.

son entry de 1 sene önce yazılmış. aslında 12'sinde girmek isterdim bu entariyi ama müsait değil zaman olarak.

neyse, insanın ruhunu dinginleştirmesi için kısa bir yoldur. sınavlar falan varken karşınızda, hayatınızdaki kavgalardan sıkıldıysanız alın size beleş meditasyon. namazdan da daha eğlenceli.
bu hadiseyle ilgili kötü anılarım vardır. çünkü aylarca yıllarca öğrenci evimde bu hadiseyi gerçekleştirmişimdir. uzmanlık alanımdır.

kendi evimde başkasına güvenemediğim mevzulardan biridir. 1 keresinde bir arkadaşın yıkadığı tabağı görmüş ve kendisine 3 ay hava değişimi vermiştim.
kolay temizlenebilen bardak vb.şeyleri aradan çıkarıp inatçı leke içerenleri bi sonraki nöbetçi arkadaş için lavabonun altına saklamak
(bkz: ben bugün bunuda gödüm)
(bkz: içi yeşil makarna tenceresi)
bir nevi terapidir.
her yerde karşılaşılan bitmeyen sorunlardandır. peki bulaşıkları kim yıkayacak diyaloglu reklamın külliyen yalan olduğunu anlatan sıkıntıdır ayrıca.
bazı insanların elde yıkama tercihlerini düşündükçe kendi kendime 'ulan hangi çağda yaşıyoruz?' dediğim sorunsaldır. bilmeyenler için hemen söylemek istiyorum, sırf bu iş için üretilmiş makinalar var, otomatik falan. deterjanı koyuyorsun ve düğmeye basıyorsun, işte bu kadar. basit yani. çok kolay.

bir de öğrenci evlerinde sorun etmezler mi bu olayı, düşündükçe dellenirim, dışarı çıkıp birkaç kişiye tokat atarım, rahatlarım. sonra eve gelirim ve düşünürüm ki; ulan diyelim ki evde 3 kişi kalıyorsunuz ve herbiriniz günde ortalama 1 paket sigara içiyorsunuz. içmeyin 2 ay sigara. bak 2 ayın sonunda gıcır gıcır alet evinde. bulaşık derdine son! hay allahım sinirlendim bak yine. aha evin önünde insancıklar, durun laann!...
bir cesit iskence yontemi bir digeri icin (bkz: utu yapmak).
Not: Yemek tarifi edasında yazılan bu yazıyı kafası bozuk olanlar lütfen okumasın, kulaklarımı çınlatmasın.

Öncelikler malzemeleri sayıyorum.

* 2 adet sünger. (biri pis tavalar için kullanılır.)
* yeterli miktarda bulaşık detarjanı.
* içi sevdiğimiz şarkılarla dolu olan bir mp3 oynatıcı. (Bu en önemli malzemedir. Bu olmadan bulaşık yıkamak düşünülemez.)

Öncelikle mutfağa girdiğimizde bizi dağınık bir bulaşık topluluğu karşılayacağından, bulaşıkları sınıflandırmamız gerekir. Bardakları bir yere, tabakları bir yere, çatal ve kaşıkları da bir yere koymalıyız. Yoksa "ulan bitmez bu bulaşık şerefsizim" der dururuz.

Sınıflandırmamızı yaptıktan sonra, yeterli büyüklükteki bir kabımıza sıcak su konulur. Sonra, görece en temiz bulaşık olan bardaklar o kaba doldurulur. Kaba ve süngere yeteri miktarda sabun ekledikten sonra, bardaklar sabunlanır. Sonra kaşık ve çatallar aynı işleme tabi tutulur. Burada dikkat edilmesi gereken şey tek tek sabunlanan kaşıkların ayrı yere, çatalların ayrı yere konulmasıdır. Böyle yapılmalıdır ki durulaması ve yerlerine yerleştirilmesi kolay olsun. Daha sonra tabaklarımız sabunlanır. Sıra en pis olan tencere ve tavalara gelir; bu tava ve tencerelere ayrı muamele uygulanır. Kaynar suyla önce kirler yumuşatılmalıdır. Daha sonra yıkanmalıdır. Bunlar da yıkandıktan sonra durulamaya geçilir.

Bir bulaşık yıkamanın daha sonuna gelinir. Tabii tezgahı ve ocağı silmek de unutulmamalıdır.
dünyanın en kafa dinlendiren eylemi. şimdi biliyorum ki az önce yapmış olduğum tanım cidden şu kişiden kişiye değişebilen hadiselerde başı çeker, orası kesin. lakin bana kalırsa bulaşık yıkama eyleminin gerçekten insanı dinlendiren bir tarafı mevcuttur. bir kere her şeyden evvel bahsi geçen bu eylemin asla kafa yormanızı gerektiren bir tarafı yoktur. yapmanız gereken sadece kirli bulaşıkları yıkamak, temizlemek. zaten işte tam bu noktada işin büyüsü ortaya çıkmaktadır. bu boşluk içinde uzun uzun istediğinizi düşünürsünüz. artık aklınıza ne gelirse. bunlara kısaca göz atmak gerekirse;
o dönemler askıda bekleyen kararlar,
sevgilinizle aranızdaki hadiseler,
öğrenci hayatının ne denli boktan bir olay olduğu
vizelerin verdiği umutsuzlukla finallere yavaş yavaş göz kırpmanın iyi olacağı,
ve evi bildiğin bok götürdüğü gerçeği vs.
işte tüm bu ve buna benzer hadiselerin kafa içerisinden adeta film şeridi kıvamında geçmesi tam da bulaşık yıkama eylemine tekabül etmektedir.
dinlendirir, sakinleştirir. ta ki şu acı gerçek farkedilene kadar;
(bkz: bulasik yikarken en sona birakilan en pis tencere)
yapılmak zorunda olunmadığında* anlayamadığım bir biçimde insana rahatlık veren eylem.
daha çok lokanta ve restoranlarda geçen, bir çeşit para birimi.
yaşınız ömrün yarısına dayanmış ve arada sırada sizi derleyip toplamaya gelen annenizin sayesinde yırttığınız, bazen küfür dolu, bazen vıcık vıcık ve bazen hakkaten tanımsız bir eylemdir erkek için bulaşık yıkamak.

her bulaşık sonrası;
- tamam amına koyayım bundan böyle birikmeden kesin yıkıycam !!!
sözünü verirsiniz kendinize ama bir türlü gerçekleştiremezsiniz.

bazen öyle bir birikir ki kirli alet edavat, o dağ gibi bulaşıkların arasından yavaşça bir çatal çeker, bardağı su altına tutar ve içinizden de;
-nasıl olsa benim kirlettiğim bişey, ye gitsin anasını satayım bişey olmaz !!!
dersiniz.

en çok ta bulaşık yıkarken aklınıza gelir evlilik.
evlenen kardeşlerinizi, arkadaşlarınızı düşünürsünüz.
kendinizi bir anda çok talihsiz hisseder ve sanki sizinle evlenen kişinin bulaşık yıkamak gibi kesin bir misyonu varmış gibi ahh çekersiniz.
- şimdi evli olsaydım bunlarla uğraşacağıma tv karşısında çayımı içiyor olurdum taaa amına koyayım !!!
dersiniz demesine de bir erkek için bulaşık yıkamak her ne kadar kendimce anlatmaya çalıştığım şeyler olsa da işin özü;
arınmamış çatallar, süt lekeli bardaklar, yağı tam çıkmamış tavalar ve rengi sararmış çay tabaklarından ibarettir.

pehhh !!!
olsun be olsun... prilinin, bingosunun ve süngerinin amına koyduğum bulaşık yıkama eylemi sanırım bulaşığı yıkayan karının dırdırını çekme eyleminden daha tercih edilesi ve daha yeğdir.