bugün

ah ki ne ah. ne kadar dangalaklar var şu dünyada. bakıyorum sol framde steakhouse mu dersiniz, burger king vs mc donalds mı dersiniz... of yarabbim! akıl dağıtırken bu ergenlerin hepsi saklambaç oynamak zorunda mıydı?

ne kadar tiksinç bir yemek türü. misal burger king. görüyorum böyle tipleri. sırada bekliyorlar dakikalarca (burada ilk parantezimi açıyorum. aynı dangalak arkadaş bir pide salonuna gitse öffler pöffler) sıra geliyor kendilerine. sevinçler içeresinde siparişini veriyor. kızartmalar ile dolu bir tepsi. hayvanın bilmem neresinden yapıldığı meçhul olan bu gıda kare şeklinde. ekmekten dışarı taşmış, yağdan parlıyor. yerken tiksinç biçimde ketçap, domates suyu, mayonez gibi sıvıların iğrenç ve bir o kadar yağlı karışımı göt kısmında akarken yine bu dangalak arkadaşımız ziyan olmaması için o kısıma da bir ısırık atıyor.

hadi bu kısımları geçtik. ya bir kız ile ilk kez dışarı çıkmış olsa bile fast food restoranına giden şuursuza ne demeli? "ellerinle yağlı yağlı yiyecekleri kavrarken, ağzından ketçap akarken çok sevimlisin topaçcan."

sağlıksal duruma hiçbir şey demiyorum. onu zaten bilen biliyor.

ekonomik anlamda bu tiksinç gıdaya kimi zaman on liraya yakın ücret verenler de yok değil. para batıyorsa git birine bağışla. lavuk!

bir de tiki kızlar var. bir yandan form! tutmaya çalışırken bir yandan da yeni almış ugg'leri ile falanca hambureri diyet kola ile alırlar. malum diyet mevzusu. bsg.
(bkz: alemin derdi seni mi gerdi)

--spoiler--
hocam pideci dükkanın falanmı var acaba? neden karşısın bu kadar?
--spoiler--
şaşılası tiptir zira herşeyi devrinde yemek gerekir. fast food, bu devirde? taş devrinde falan neyse de...
(bkz: bütün zararlı şeylerin tadının güzel olması)
(bkz: fast food alışkanlığının zararları)
ben. wooper. soğanlı soğanlı. içinde turşu, hardal. oohhh mis. yanına da parmak dilim patates, sarımsaklı mayoneze bandım mıydı... bak şimdi canım çekti. hemen verdim siparişimi.
hangi devirde yememiz gerekiyordu ki diyebilecek tiptir. ne yediği kimseyi ilgilendirmicek olan tiptir.