bronzlasmak isterken kizarmak

yazın olmazsa olmazlarından biri olan bronz bir tene sahip olma takıntısının planlandığı gibi gitmemesi durumudur. kişi güneşin altına sereserpe yatar, saatlerce güneşlenir ama broznlaşmak şöyle dursun, kıpkırmızı kızarmış tavuk kıvamına gelir. üstelik kızaran bölgeler öyle can yakar ki kişi 24 saatini duşun ya da yatağın içinde geçirir.

esmer tenli insanlarin gecirmedigi evredir, direk karariyoruz biz.

son gunlerde hurriyet'in tv reklamlarındaki hadise.

beyaz tenli insanların 3 ay süren yaz mevsimi boyunca kırmızı bir ten rengiyle dolaşmasına sebep olan durum.

güneşlenirken uyuyakalma sonucunda oluşabilecek durum

Uzun ve soguk bir kıs sonrası denize olan hasretin aceleyle giderilmesi eyleminin hazin sonu...

(bkz: beyaz tenlilerin yaza küstüğü an)

vazelin sürülmemesi sonucu olan durumdur.

yaz tatiline gidildiği zaman, bir kaç gün gölgede güneşlenmesi gerektiğini bilmeyen kişinin, kendini direk güneşin altına atması sonucu oluşan hadise.
kişi beyaz tenli ise illaki kızaracak diye bir şey söz konusu değildir. koruyucu (30 veya 40 faktör) güneş kremi sürülür ve asgari 3 gün sürekli olarak gölgede kalınır. ayrıca gezinti esnasında özellikle omuz, kol kısımları ince bir kumaşlı giysi ile (örneğin şifon, şile bezi, ince naylon karışımlı olmayan penye) örtülmelidir.
çevrede görülen kızarmış insanlar, uydurdukları üzere tenlerinin değil, bilinçsizliklerinin kurbanıdırlar.

edit: bir cilt hastalığı taşımıyorsa tabiki. zaten taşıyorsan bronzlaşmaktan da eksik kal kardeşim sonra ağlama böyle böyle diye.

bir müddet yoğurtlu gezilmesine sebebiyet verecek talihsiz olay.

bronzlaşmak uğruna güneşin alnında saatlerce yatmak suretiyle başa gelebilcek trajikomik hadisedir.

beyaz tenli insanların düştüğü acınası durum.

beyaz tenli insanların bulgura giderken evdeki pirinçten olmaları hikayesidir, bronzlaşayım derken amele yanığı olup çıkar bu zavallılar ama kontrollü yanma başarılırsa iki gün içinde kızarmış bir ten sonra hafif bronzluğa dönüşür. *

(bkz: ıstakoza dönmek)